
Esas No: 2016/1337
Karar No: 2017/7596
Karar Tarihi: 27.11.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/1337 Esas 2017/7596 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı tarafından aleyhine icra takibi yapıldığını, takibe konu senedin başka bir kişiye verilmek üzere boş olarak düzenlendiğini, davalı tarafından senedin izni olmadan iş yerinden alınması ile borçlu duruma getirildiğini, takibin kesinleşerek, adına kayıtlı ...plaka sayılı aracın 12/12/2007 tarihinde yakalanarak otoparka çekildiğini, davalının resmi evrakta sahtecilik suçundan mahkum olduğunu, menfi tespit davası açtığını ve mahkemece borçlu olmadığına karar verildiğini, aracın icra dairesince satışa çıkarıldığının öğrenildiğini ve ihtarname ile işlemlerin durdurulmasının istendiğini, ihtarın bizzat davalıya tebliğ edildiğini, bütün bunlara rağmen davalının icra işlemlerine devam ederek aracın satışının gerçekleştiğini belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; dosya borcunun ihtirazı kayıt beyan edilmeden haricen ödendiği, davalının icra dosyasındaki alacağını tahsil ettiğini, başkaca bir alacağı kalmadığını ibraname başlıklı belge ile beyan ederek borçluyu ibra ettiği halde icra takibine devam edilmesi, hacizli araç üzerindeki haczin sürdürülmesinin davalı alacaklının kusuru olduğu, davacı tarafın açmış olduğu ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen menfi tespit davası ile takibin 14/08/2007 tarihinden sonra sürdürülmesinin ve aracın satışının yapılmasının haklı bir dayanağı olmadığını gösterdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesinin talep edildiği, mahkemece manevi tazminat yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedildiği halde, maddi tazminat yönünden faize hükmedilmediği anlaşılmaktadır. Davacının maddi tazminat yönünden faiz talebinin karşılanmaması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.