
Esas No: 2013/33
Karar No: 2013/33
Karar Tarihi: 13/6/2013
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ARMAĞAN ÇAĞLAYAN BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2013/33) |
|
Karar Tarihi: 13/6/2013 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Alparslan ALTAN |
Üyeler |
: |
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Recep KÖMÜRCÜ |
|
|
Engin YILDIRIM |
|
|
Celal Mümtaz AKINCI |
Raportör |
: |
Muharrem İlhan KOÇ |
Başvurucu |
: |
Armağan ÇAĞLAYAN |
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı taşınmazların
tapu kayıtlarının iptali ve Devlet ormanı olarak tapulama dışı bırakılması
kararlarıyla sonuçlanan yargılamalara ilişkin olarak, yargılamanın yenilenmesi
talebiyle açtığı davaların reddedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkı ve hak arama
hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 28/12/2012 tarihinde Karşıyaka 1. Asliye Hukuk
Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesi neticesinde belirlenen eksiklikler tamamlatılmış, başvurucunun
2013/34-35-36-37-38 numaralı başvuruları bağlantı olması ve
talep nedeniyle 2013/33 numaralı başvuru dosyasında birleştirilmiş ve Komisyona
sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, başvurunun karara bağlanması
için Bölüm tarafından ilke kararı alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3) numaralı
fıkrası uyarınca kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, Yamanlar köyünde bulunan
taşınmazları satın almak amacıyla bu taşınmazların malikleri ile 1971 yılında
noterde satış vaadi sözleşmesi yapmıştır.
6. Bu taşınmazların anılan sözleşme kapsamında tapu sicilinde
başvurucu adına tescili gerçekleşmeden, orman sınırları içinde kaldığı
iddiasıyla orman idaresince taşınmazların malikleri aleyhine tapu kayıtlarının
iptali ve orman vasfıyla tescili talebiyle Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesine
davalar açılmıştır.
7. Bu davalarda Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, 26/12/1980
tarih ve E.1979/206, K.1980/942 sayılı, 26/12/1980 tarih ve E.1979/209,
K.1980/945 sayılı, 26/12/1980 tarih ve E.1979/207, K.1980/943 sayılı,
26/12/1980 tarih ve E.1979/208, K.1980/944 sayılı, 26/12/1980 tarih ve
E.1979/210, K.1980/946 sayılı ve 17/7/1981 tarih ve E.1981/42, K.1981/543
sayılı kararlarla taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve Devlet ormanı
olarak tapulama dışı bırakılmasına karar vermiştir. Bu kararlar temyiz
incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
8. Başvurucunun, anılan yargılamalara ilişkin olarak düzenlenen
bilirkişi raporlarının gerçeğe aykırı olduğu iddiasıyla yaptığı başvuru
üzerine, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü 16/9/2009 tarih ve 6443-13238 sayılı
yazıyla, taşınmazların bir kısmının orman sınırları dışında kaldığını ancak
kesinleşmiş mahkeme kararları olması nedeniyle yapılacak bir işlem olmadığını, ancak yargılamanın yenilenmesi yoluna
gidebileceğini başvurucuya bildirmiştir.
9. Başvurucu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve Devlet
ormanı olarak tapulama dışı bırakılması kararlarına ilişkin olarak, bilirkişi
raporlarının gerçeğe aykırı olduğu iddiasıyla Karşıyaka 2. Asliye Hukuk
Mahkemesinde yargılamanın yenilenmesi talebiyle davalar açmıştır. Mahkeme
22/9/2010 tarih ve E.2010/15, K.2010/379 sayılı, 22/9/2010 tarih ve E.2010/12,
K.2010/377 sayılı, 22/9/2010 tarih ve E.2010/14, K.2010/375 sayılı, 22/9/2010
tarih ve E.2010/14, K.2010/375 sayılı, 22/9/2010 tarih ve E.2010/10, K.2010/378
sayılı ve 22/9/2010 tarih ve E.2010/11, K.2010/376 sayılı kararlarla,
başvurucunun yenilenmesini talep ettiği yargılamalarda taraf olmadığı
gerekçesiyle davaları reddetmiştir.
10. Bu kararlar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 7/6/2012 tarih ve
E.2011/11271, K.2012/8707 sayılı, 7/6/2012 tarih ve E.2011/11074, K.2012/8709
sayılı, 7/6/2012 tarih ve E.2011/11075, K.2012/8706 sayılı, 7/6/2012 tarih ve
E.2011/11268, K.2012/8711 sayılı, 7/6/2012 tarih ve E.2011/11269, K.2012/8710 sayılı
ve 7/6/2012 tarih ve E.2011/11270, K.2012/8704 sayılı ilamlarıyla onanmış,
karar düzeltme talepleri aynı dairenin 19/11/2012 tarihli ilamlarıyla
reddedilmiştir
B. İlgili Hukuk
11. 17/02/1926 tarih ve 743 sayılı (mülga) Türk Medeni Kanunu’nun 633.
maddesinin birinci fıkrası, 22/11/2001 tarih ve 4271 sayılı Türk Medeni
Kanunu’nun 705. maddesinin birinci fıkrası, 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 376. ve geçici 3. maddesi.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 13/6/2013 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucuların 28/12/2012 tarih ve 2013/33 numaralı bireysel başvuruları
incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu, satış vaadi sözleşmesiyle aldığı
taşınmazların, malikleri aleyhine açılan davalar sonucunda orman sınırları
içinde olduğu gerekçesiyle tapu kayıtlarının iptal edildiğini ve Devlet ormanı olarak tapulama dışı bırakıldığını, bu yargılamalar sırasında düzenlenen bilirkişi
raporlarının gerçeğe aykırı olduğunu, sonrasında bu yerlerin orman sınırları
dışında kaldığının ilgili orman idaresi tarafından bildirilmesi üzerine
yargılamanın yenilenmesi talebiyle açtığı davaların reddedildiğini belirterek,
Anayasa’nın 35. ve 36. maddelerinde tanımlanan mülkiyet hakkı ve hak arama
hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
1. Mülkiyet
Hakkının İhlali Yönünden
14. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra
kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları
inceler.”
15. Anılan kanun hükmü uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman
bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup, Mahkeme, ancak bu
tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel
başvuruları inceleyebilecektir.
16. Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin bir
tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde
uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin bir gereğidir.
17. Somut olayda başvurucu, tarafı olmadığı yargılamalarda hükme
esas alınan bilirkişi raporlarının gerçeğe aykırı olduğunu belirterek,
yargılama konusu taşınmazları satış vaadi sözleşmesiyle satın alan kişi olarak
yargılamaların yenilenmesi talebiyle Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde
davalar açmıştır.
18. 743 sayılı (mülga) Türk Medeni Kanunu’nun 633. maddesinin
birinci fıkrası ve yürürlükte olan 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705.
maddesinin birinci fıkrasında taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasının tescille
olacağı hükmü yer almaktadır. Başvurucunun hak iddia ettiği ve satış vaadi
sözleşmesine konu taşınmazlar tapuda adına tescil edilmemiştir. Bu taşınmazlara
ilişkin davalarda başvurucu malik olmaması nedeniyle taraf olarak yer
almamıştır.
19. Yargılamanın yenilenmesi talebine konu Karşıyaka 2. Asliye Hukuk
Mahkemesinin 26/12/1980 tarih ve E.1979/206, K.1980/942 sayılı, E.1979/209,
K.1980/945 sayılı, E.1979/207, K.1980/943 sayılı, E.1979/208, K.1980/944
sayılı, E.1979/210, K.1980/946 sayılı ve 17/7/1981 tarih ve E.1981/42,
K.1981/543 sayılı kararları, temyiz incelemesinden geçerek, yargılamanın
yenilenmesi davasının açıldığı 15/2/2010 tarihinden önce kesinleşmiştir. Bu
nedenle başvuru, zaman bakımından Anayasa Mahkemesinin yetkisi dışında
kalmaktadır.
20. Açıklanan nedenlerle, taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline
ve Devlet ormanı olarak tapulama dışı bırakılmasına dair kararların 23/9/2012
tarihinden önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından başvurunun mülkiyet hakkının
ihlali iddiasına ilişkin bölümünün, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden
incelenmeksizin “zaman bakımından
yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
2. Adil
Yargılanma Hakkının İhlali Yönünden
21. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası
şöyledir:
“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi
gereken hususlarda inceleme yapılamaz.”
22. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin
(2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun
başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.”
23. 6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2)
numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul
edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Anayasa’nın 148. maddesinin
dördüncü fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvurular kapsamında
değerlendirilen kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin
şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği kurala bağlanmıştır.
24. Anılan kurallar uyarınca, ilke olarak derece
mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması,
delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması
ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden
adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Anayasa’da yer alan hak ve özgürlükler ihlal edilmediği sürece
ya da açıkça keyfilik içermedikçe derece mahkemelerinin kararlarındaki maddi ve
hukuki hatalar da bireysel başvuru incelemesinde ele alınamaz. Bu çerçevede,
derece mahkemelerinin delilleri takdirinde açıkça keyfilik bulunmadıkça Anayasa
Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu olamaz.
25. Başvuru konusu olayda, satış vaadi
sözleşmesine konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline karar verilen
davalarda taraf olmayan başvurucu, yargılamanın yenilenmesi talebiyle açtığı
davalarının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmektedir. Temyiz
incelemesi sonunda, davanın taraflarından birisinin alacaklılarının veya
aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenlerin, ancak borçluları veya yerine
geçmiş oldukları kimselerin aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile
yapmaları nedeniyle hükmün iptalini isteyebilecekleri,“…kesinleşmiş mahkeme kararının taraflarından
kaynaklanan bir hilenin bulunduğu, yargılamanın yenilenmesini isteyen Armağan
Çağlayan tarafından ileri sürülmediği gibi, dosyada böyle bir hileye delalet
edecek delile de rastlanmadığı, bu nedenle Armağan Çağlayan’ın yargılamanın
yenilenmesini isteyebilmesi için gerekli şartların oluşmadığı… ”
belirtilerek ilk derece mahkemesi kararlarının Yargıtayca
onandığı anlaşılmaktadır.
26. Ayrıca başvurucuya, yargılama konusu bir
kısım taşınmazların orman sınırları dışında kaldığını ancak kesinleşmiş mahkeme
kararları olması nedeniyle başvurusu kapsamında yapılacak bir işlem olmadığını,
ancak yargılamanın yenilenmesi yoluna gidebileceğini bildiren orman idaresi,
başvurucu tarafından yargılamanın yenilenmesi talebiyle açılan davalarda,
kesinleşmiş hükümlere ilişkin yargılamalarda taraf olmayan başvurucunun
davalarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
27. Yargılama derece mahkemeleri tarafından usul
şartlarına ve hukuka uygun olarak gerçekleştirilmiş olup, başvurucu kendi
delillerini ve iddialarını sunma fırsatını bulmuş ve bunlar anılan mahkemeler
tarafından gereği gibi değerlendirilmiştir.
28. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun hak arama
hürriyetinin ihlali kapsamındaki iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, derece mahkemesi
kararlarının bariz bir şekilde keyfilik de içermediği anlaşıldığından,
başvurunun bu bölümünün, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden
incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun
olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
A. Başvurunun,
1. Mülkiyet hakkının ihlal edildiği yönündeki iddiaları
içeren bölümünün “zaman bakımından
yetkisizlik”,
2. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki
iddiaları içeren bölümünün “açıkça
dayanaktan yoksun olması”,
nedenleriyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,
13/6/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.