
Esas No: 2016/2707
Karar No: 2017/1548
Karar Tarihi: 02.03.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/2707 Esas 2017/1548 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ve davalılardan .... ve .... vekillerince ve ... Şti tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle davacıların maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Somut olayda, iş kazası sonucunda vefat eden sigortalı ile davalı işverenlerin kusur oranlarının tespiti bakımından 3 farklı bilirkişi kurulundan rapor alındığı, 18/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda sigortalı ..."in kusur oranının % 25 ve 10/02/2014 ile 12/06/2014 tarihli bilirkişi raporlarında ..."in kusur oranının % 10 olarak belirlendiği, söz konusu bilirkişi raporlarında davalı işverenlerin kusur oranlarının ise farklı olarak tespit edildiği anlaşılmış olup mahkemece hangi kusur raporuna itibar edildiği belirtilmeden 10/02/2014 ve 12/06/2014 tarihli bilirkişi raporlarında davacıların murisi sigortalı ..."in kusur oranının % 10 olarak tespit edilmiş olması sebebiyle sigortalının tespit edilen bu kusur durumuna göre davalıların sorumlu olduğu tazminat miktarlarının belirlenmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca, davacıların murisi ..."in ..."ya asgari ücretle çalışmalarının bildirildiği, davacıların sigortalı ..."in daha yüksek ücret aldığına ilişkin herhangi bir beyanlarının olmadığı ve ücret tespitine ilişkin bir taleplerinin bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece yapılan emsal ücret araştırması ile tespit edilen ücrete göre tazminata hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin, ... A.Ş. vekilinin, ...vekilinin ve ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına,temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
02/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.