
Esas No: 2013/1610
Karar No: 2013/1610
Karar Tarihi: 13/6/2013
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
RAFET ÜNAL BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2013/1610) |
|
Karar Tarihi: 13/6/2013 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Alparslan ALTAN |
Üyeler |
: |
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Recep KÖMÜRCÜ |
|
|
Engin YILDIRIM |
|
|
Celal Mümtaz AKINCI |
Raportör |
: |
Selami TURABİ |
Başvurucu |
: |
Rafet ÜNAL |
Vekili |
: |
Av. Muzaffer YILMAZ |
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, irtikâp suçundan yargılandığı Manavgat Ağır
Ceza Mahkemesinin 2009/186 esas sayılı dosyasında, delillerin eksik ve hatalı
değerlendirilmesi sonucu mahkûmiyetine karar verilmek suretiyle adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 27/2/2013 tarihinde
Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı
tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca, 11/6/2013
tarihinde başvurunun karara bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı
alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün
33. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. İrtikap suçu nedeniyle hakkında açılan ve Manavgat Ağır
Ceza Mahkemesinde görülen kamu davasında Mahkemenin 12/11/2010
tarih ve E.2009/186, K.2010/305 sayılı kararıyla başvurucu 5 yıl hapis cezasına
mahkum edilmiştir.
6. Başvurucunun temyizi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 22/11/2012 tarih ve E.2012/10393, K.2012/11894 sayılı
kararıyla anılan Mahkeme kararını irtikap suçu yönünden onamış ve karar aynı
tarihte kesinleşmiştir.
7. Başvurucu, 13/12/2012 tarihinde 4/12/2004
tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 308. maddesi uyarınca itiraz yoluna
başvurulması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatta bulunmuş, Başsavcılık,
15/1/2013 tarih ve KD.2012/203545 sayılı kararı ile itirazı gerektirecek hukuki
ve fiili durumun olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir. Anılan
karar başvurucuya 12/2/2013 tarihinde tebliğ
edilmiştir.
B. İlgili Hukuk
8. 5271 sayılı Kanun’un 308. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına
karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya
istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde
Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.”
9. 23/3/2005 tarih ve 5320 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8. maddesi,
4/4/1929 tarih ve 1412 sayılı mülga Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305 ila
326. maddeleri, 5271 sayılı Kanun’un 267 ila 271, 311 ila 323. maddeleri.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
10. Mahkemenin 13/6/2013 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 22/2/2013 tarih ve 2013/1719 numaralı
bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
11. Başvurucu, irtikap suçundan yargılandığı Manavgat Ağır
Ceza Mahkemesinin 2009/186 esas sayılı dosyasında, delillerin eksik ve hatalı
değerlendirildiğini, bazı tanıkların dinlenmediğini, şikayetçilerin beyanları
arasındaki çelişkilerin giderilmediğini, arama ve el koyma tutanaklarının
usulsüz olmasına rağmen dikkate alındığını, Yargıtay aşamasında da usul ve
esasa dair yanlışlıkların yapıldığını belirterek adil yargılanma hakkının ve
Anayasanın 6., 10., 11., 36. ve 38. maddeleri
hükümlerinin ihlal edildiğini ileri sürmüş, yargılamanın yenilenmesi ve
tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
12. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun’un “Bireysel başvuru usulü”
kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
“(5) Bireysel başvurunun, başvuru yollarının
tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten
itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.…”
13. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün
“Başvuru süresi ve mazeret”
başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının
tüketildiği ve buna ilişkin kararın kesinleştiği tarihten, başvuru yolu
öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması
gerekir.”
14. Bireysel başvuruların, 6216 sayılı Kanun"un 47.
maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük"ün 64.
maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, başvuru yollarının tüketildiği
tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren
otuz gün içinde Anayasa Mahkemesine doğrudan veya diğer mahkemeler yahut yurt
dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılması gerekmektedir.
15. Başvuru konusu Manavgat Ağır Ceza Mahkemesinin 12/11/2010 tarih ve E.2009/186, K.2010/305 sayılı kararı,
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 22/11/2012 tarih ve E.2012/10393, K.2012/11894 sayılı
ilâmı ile onanmıştır. Başvurucu, 13/12/2012 tarihinde
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına 5271 sayılı Kanun’un 308. maddesi uyarınca
onama kararı aleyhine itiraz yoluna başvurulması için talepte bulunmuş,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 15/1/2013 tarih ve KD.2012/203545 sayılı
kararı ile talebin reddine karar vermiş ve karar başvurucuya 12/2/2013
tarihinde tebliğ edilmiştir.
16. Ceza yargılamasında tüketilmesi gereken son başvuru yolu
temyiz aşaması olup, temyiz incelemesinden geçen kararlara karşı itiraz yolu,
5271 sayılı Kanun’un 308. maddesi gereğince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına
tanınmıştır. Dolayısıyla başvurucunun itiraz yoluna gidilmesi istemi, sadece
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının takdirini harekete geçirmeye yönelik bir
taleptir. Bu kapsamda yapılan başvurular bireysel başvuru öncesinde tüketilmesi
gereken bir yol olarak kabul edilmediğinden, bu yola gidilmesinin bireysel
başvuru süresi üzerinde herhangi bir etkisi olmayacaktır.
17. Somut olayda başvuru yolları 22/11/2012
tarihinde Yargıtay 5. Ceza Dairesinin Manavgat Ağır Ceza Mahkemesinin kararını
onaması ile birlikte tüketilmiştir. Dosya kapsamından bu kararın başvurucuya
tebliğ tarihi anlaşılmamakla birlikte, başvurucunun en geç Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığına itiraz istemiyle başvuru yaptığı 13/12/2012
tarihinde nihai kararı öğrendiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla
başvuru yolunun tüketildiği tarihin, nihai kararın öğrenme tarihi olan 13/12/2012, bireysel başvuru tarihinin de 27/2/2013 olduğu
gözetildiğinde bireysel başvuru için öngörülen 30 günlük sürenin geçtiği
anlaşılmaktadır.
18. Açıklanan nedenlerle, başvuru yollarının tüketildiği
tarihten itibaren otuz gün içinde yapılmayan bireysel başvurunun diğer kabul
edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “süre aşımı” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun, “süre
aşımı” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
bırakılmasına, 13/6/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.