4. Hukuk Dairesi 2015/12520 E. , 2017/7674 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ...vekili Avukat ... tarafından, davalılar ...ve diğerleri aleyhine 09/06/2003 ve 28/02/2008 günlerinde verilen dilekçeler ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1)7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa"nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun"un "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Yasa"nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Yasa"nın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanun"a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
Dava dosyasından, davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."e karar tebliğinin yukarıda açıklanan tebligat aşamaları izlenmeksizin doğrudan Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapıldığı anlaşılmakla, yukarıda anılan Kanun hükümleri uyarınca, anılan davalılara gerekçeli karar ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin, öncelikle bilinen adresine tebliğ edilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekmektedir. Açıklanan nedenle, dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
2) Dosya kapsamından, davalılardan ..."ın, ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2008 tarihli ve 2008/299 esas sayılı ilamı ile 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, kararın 13/12/2013 tarihinde kesinleştiği, ancak cezanın infazına başlanıp başlanmadığının belli olmadığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi ile bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezayı çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu hususu düzenlemiş olup, davalı, hakkındaki cezanın infazına başlanılması ile yasal kısıtlılık altına gireceğinden, öncelikle cezanın infazına başlanmış ise davalıya bir vasi atanması sağlanmalı ve mahkeme kararı ile davacının temyiz başvuru dilekçesi davalının vasisine tebliğ edilmelidir. Açıklanan nedenle dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
3-) Davaya konu olayla ilgili olan ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/299 esas sayılı dava dosyası ile ... 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/785 esas sayılı dava dosyasının dosya arasında olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle anılan ceza dava dosyalarının dosya arasına alınmasının sağlanması için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1-2-3) no"lu bentlerde açıklandığı şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 29/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.