Abaküs Yazılım
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/1177
Karar No: 2019/365
Karar Tarihi: 04.04.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1177 Esas 2019/365 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1177 Esas
KARAR NO : 2019/365
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/07/2014
KARAR TARİHİ : 04/04/2019
Mahkememizden verilen 20/04/2015 tarih, ...Esas, ... sayılı kararın Davalı vekili ve feri müdahil ...vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02/06/2016 Tarih ve 2015/12451 Esas, 2016/6149 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, bu kez feri müdahilleri ... ve... vekillerinin karar düzeltme yoluna başvurması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/10/2018 Tarih, 2016/13542 Esas, 2018/6005 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla dosya Mahkememizin 2018/1177 Esasına kaydedilmekle yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının murisi ...'ın ... Bank A.Ş. ... Şubesine 21.807,49 USD yi vadeli olarak yatırdığını, 21/12/1999 tarihinde 21.12.1999 tarihinde ... Bank A.ş yönetimine BDDK tarafından el konulduğunu ve ... ye devredildiğini, bu bankanın daha sonra davalı... Bank A.ş ile birleştirildiğini,...bank A.ş nin ise...BANK'a satılarak ...BANK olduğunu beyan ederek. 21.807,49 USD nin 21/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4a maddesi gereğince temerrüt faizi uygulanmak sureti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... BANK A.Ş vekili cevap dilekçesine özetle, Davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davada husumetin INGBANK”a yöneltilemeyeceğini , mevduat sahibi tarafından off shore hesabına havale işlemi yapıldığını havale işleminden dolayı bankanın sorumluluğunun olmayacağını, davacının davalı banka nezdinde herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, davacının faiz talebinin yerine olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizin 27/11/2014 tarihli celsesinde ...'nin feri müdahilliğine karar verilmiş, feri müdahil haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Yine Mahkememizin 20/04/2015 tarihli celsesinde feri müdahil olarak duruşmalara kabulüne karar verilen Ordu Yardımlaşma Kurumu vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
26/03/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalı banka, nezdindeki ...bank ...Şti'nin hesabına davacının havale tutarını 21/12/1999 tarihi itibariyle 18.805,00-USD tutarı mevduat bakiyesi olduğunu, alacağını...bank ... Şti'nin adlı bankadan tahsil edemediğinin anlaşılmış olduğunu, taraflar arasında ihtilaf konusu olan olayın hukuki tanımının havale görünümlü mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ...bank A.Ş.yönetiminin ...bank ... Şti adlı bankanın paravan bir banka olduğunu bildiğini, buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak suretiyle davacının zararına sebep olduğunu, dava konusu işlemi yapan davalı aracı banka ile dava dışı ...bankası arasında organik bir bağ bulunduğunu her iki bankanın da birbirlerinin uzantısı durumunda olduklarını, aracı bankanın dava konusu işleme (...hesabı ile ) mevduat hesapları ile aynı güvenceye sahip olduğu görüntüsü yarattığını, bu nedenle davalı bankanın dava konusu bedelden sorumlu olması gerektiğini, davacının hesabın 21/12/1999 tarihinde 18.805,00-USD tutarına 3095 sayılı yasanın Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin kanunun 4/a maddesine uygun olarak Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış USD bir yıl vadeli mevduat hesabına fiilen uyguladığı /ödediği en yüksek faiz oranları gereğince değişen oranlarda işleyecek faizi ile birlikte davalı bankadan istenebileceğini, buna göre 3095 sayılı yasanın Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin kanunun 4/a maddesine uygun olarak Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış USD bir yıl vadeli mevduat hesabına fiilen uyguladığı /ödediği en yüksek faiz oranları üzerinden yapılan hesaplamaya göre dava tarihi itibariyle davacının alacağının 18.805,00-USD anapara, 21.273,12-USD işlemiş faiz olmak üzere 40.078,12-USD olduğunu, 08/07/2014 tarihiyle kur: 1 USD = 2.1252 üzerinden (40.078,12xc/2.1252=)85.174,02-TL olduğunu, davalı bankaca davalıya ödeme yapacağı tarihe kadar da 3095 sayılı yasanın Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin kanunun 4/a maddesine uygun olarak Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış USD bir yıl vadeli mevduat hesabına fiilen uyguladığı /ödediği en yüksek faiz oranları gereğince değişen oranlarda faiz talep edebileceğini belirtmiştir.
Mahkememizin 20/04/2015 tarih, 2014/668 Esas, 2015/286 sayılı ilamında; Davanın Kısmen Kabulü ile;18.805 USD nin 21/12/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları USD faiz oranını uygulanmak suretiyle ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının davalı vekili ve feri müdahil ... vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02/06/2016 Tarih ve 2015/12451 Esas, 2016/6149 sayılı ilamı ile kararın bozulmasına karar verildiği, bu kez feri müdahilleri ... ve... vekillerinin karar düzeltme yoluna başvurması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/10/2018 Tarih, 2016/13542 Esas, 2018/6005 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa'nın 3/k bendinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı bendinde ise "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa'nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa'nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK'nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 08.07.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa'nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek HMK'nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK'nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK'nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK'nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi'ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK' nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde veya temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 15 gün içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imzalı
Hakim
e-imzalı




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi