
Esas No: 2017/381
Karar No: 2019/183
Karar Tarihi: 04.04.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/381 Esas 2019/183 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ESAS NO : 2017/381 Esas
KARAR NO : 2019/183
DAVA : İtirazın İptali (Çatmadan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 04/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Çatmadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesin özetle; davalı şirket aleyhine .... İcra Müdürlüğü'nde başlattıkları icra takibine ilişkin ödeme emrinin borçlu tarafça tebellüğ edildiğini ve borçlu tarafın yasal süresi içinde borca itiraz ettiğini, borçlunun yapmış olduğu işbu itiraz neticesinde icra takibinin durduğunu, davalı şirkete lojistik hizmeti verildiğini, davalı şirketin konteynerleri 14 günlük serbest sürenin aşılmasına rağmen çekmediği için demuraj bedeli ödemesi gerektiğini, davalı taraf ile müvekkilinin ayrıca hesap mutabakatı da yaptırdıklarını, davalı tarafın ödeme için müvekkilinden ek süre istediğini ve müvekkilinin istenen bu ek süreyi vermesine rağmen davalı tarafın bu zamana kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğunu, kötüniyetli itiraz nedeniyle daavlı şirket aleyhine icra inkar tazminatının hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; demurajın dış ticaret işlemlerinde konteynerdeki yükün boşaltılması için alıcı ve satıcının yaptığı anlaşmayla belirlenen sürenin aşılması halinde, konteyner başına alıcı tarafından ödenen gecikme bedeli olduğunu, ancak demuraj ücretinin doğması için bu konuda düzenlenen bir taşıma sözleşmesinin ya da atıfta bulunulan bir konşimentonun varlığının zorunlu olduğunu, demuraj bedeline ilişkin bir taşıma sözleşmesinin yada konşimentonun bulunmadığını, davacı şirket tarafından kesilen faturaların ise demurajın varlığını kanıtlamaya muktedir olmadığını, sadece faturalardan yola çıkarak müvekkil şirketin demuraj borcunun olduğunun söylenmesinin hukuki temelden yoksun olduğundan davacı şirketin kötüniyetli olarak icra takibine giriştiğinin belirtildiği, haksız davanın reddine, davacı taraf aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
04/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının fiili taşıyan vasfını ispat edemediği, davacı eğer fiili taşıyan sıfatına haiz değil ise bile fiili taşıyana ödediği demuraj ücretlerini belgeleyemediği, taraflar arasındaki elektronik postalar gerek 07/02/2017 tarihli "mutabakat mektubu" içeriğinde davalının borcunu kabul etmesi ve yine davalının kendi defter kayıtlarında davacıya borçlu gözükmesi karşısında davacının davalıdan 25/08/2017 tarihi itibari ile bakiye kalan alacak tutarı olan 24.769,56 TL'yi talep edip edemeyeceği hususu hukuki değerlendirmeyi gerektirdiğinden konu tamamı ile sayın Mahkemenin takdirinde olduğu tespit edilmiştir.
20/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dava tarihi 16/03/2017 tarihi itibari ile 39.476,03 TL asıl alacak + 854,13 TL işlemiş faiz + 4.631,11 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 44.961,27 TL alacaklı olacağı tespit edilmiştir.
Dava; davalı tarafa verilen lojistik hizmeti nedeniyle konteynırın süresinde boşaltılmaması kaynaklı demuraj alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Demuraj alacağı; konteyner üzerinde tasarruf hakkı bulunan kişinin anlaşmayla belirlenen yahut makul süre içerisinde konteynerın boş olarak teslim edilmemesi nedeniyle konteynerın dolu olarak kaldığı süreler için artan oranlarla talep ettiği bir bakıma konteyner işgaliye bedelidir. Demuraj bedelini isteyebilecek kişi navlun sözleşmesine göre taşıyan yahut fiili taşıyan sıfatı olmasa dahi demuraj bedelinin fiili taşıyana ödediğini belgelerle ıspatlama ve taşıma ilişkisindeki sıfatını belgeleme şartı ile taşımaya aracılık edendir. Demuraj borçlusu ise taşıtan yahut TTK 1203 maddesi gereği konşimento veya atıf yaptığı sözleşmeye göre atılı borçtan sorumlu olacağı ilkesine yer verilen ve malın teslimini isteyen gönderilendir.
Dava dosyasında, taraflar arasında davacı talebine dayanak bir taşıma belgesi veya navlun faturası bulunmamaktadır. Bu nedenle esasen tarafların taşıma ilişkisindeki konumları tespit edilememiştir. Ancak dosyaya sunulan taraflar arasındaki mail yazışmaları ile davalının taşıtan ve/veya gönderilen; davacının ise taşıyan sıfatı ile hareket ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki mail yazışmalarında; davalının eşyaların limana geldiğinden haberdar olduğu, eşyaların davalı tarafça gümrükten çekilerek teslim alındığı, konteyner teslim ve iade tarihlerinde ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafın demuraj alacağına itiraz edilmediği aksine indirim talep edildiği ve indirimin uygulandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca taraflar arasında 07/02/2017 tarihli, "Şirketimiz nezdindeki Hesab-ı Cariniz 31.12.2016 itibarı ile 39.476 TL BORÇ bakiyesi vermektedir. Mutabık olup olmadığınızı bildirmenizi rica ederiz" içerikli alt bölümünün davalının kaşe ve imzası ile birlikte "MUTABIKIZ" şeklinde imzalanan bir mutabakat mektubu da dosyaya sunulmuş ve davalı tarafça mutabakat mektubuna itirazda bulunulmamıştır.
Davalının savunması her ne kadar taraflar arasında demuraj bedeline ilişkin bir taşıma sözleşmesinin yada konşimentonun bulunmadığı davacı şirket tarafından kesilen faturaların ise demurajın varlığını kanıtlamaya muktedir olmadığı çerçevesinde toplanmışsa da, davacı tarafça demuraj alacağı salt faturalara dayandırılmamış yukarıda bahsedildiği gibi bu doğrultuda mail yazışmaları ve mutabakat mektubu da sunulmuştur. Kaldı ki davalı taraf ticari defterleri incelendiğinde dava konusu faturaların ticari defterlere kayıt edildiği cari hesap ilişkisi nedeniyle takip tarihi itibarı ile davacı tarafa 42.100,84 TL borçlu göründüğü tespit edilmiştir. Son olarak davalı tarafça icra dosyasına, icra takibi sonrası 09/03/2017 tarihinde 2.000 TL, dava tarihi sonrası 25/08/2017 tarihinde 21.900,00 TL ödeme yapılmıştır. Demuraj faturaları tek başına demurajın varlığını kanıtlamaya muktedir olmadığı gibi salt demuraj alacağının konşimentoda yer almaması ve taşımaya ilişkin bir sözleşmenin sunulmaması da bu ücrete hak kazanılmayacağı sonucunun doğurmamalıdır.
Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde mahkemece; taraflar arasında taşıma sözleşmesinin ifa edildiği, davacı tarafça demuraj ücreti istenmesinin davalı tarafça da benimsendiği ve kabul edildiği, davalı tarafın takibe konu demuraj ücretinden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Demuraj tarifesi bakımından ise rayice göre değerlendirme yapılması gerekliliği ile dosyada alınan bilirkişi raporunda dava konusu faturalarda istenen ücretin rayice uygun olduğu belirtilmiş mahkemece de bu görüş benimsenmiştir.
Bu noktada faiz hesabı uyuşmazlık konusu olmakla dosyada alının bilirkişi raporunda bilirkişilerce faiz yanlış hesaplanmıştır. Faiz miktarı ise mahkememizce ayrıntısı aşağıda ifade edileceği üzere;
Takip tarihi 02/03/2017 ile 2000 tl ödemenin yapıldığı 09/03/2017 tarihi arasında ki takip talebinde belirtilen 9,75 oran üzerinden faiz miktarı 73,81 TL ; Yapılan 2000 TL ödeme Borçlar kanunu 100 maddesi gereği öncelikle faizden düşülmekle ödeme sonrası asıl alacak miktarı 39.476,03+73,81=39.549,84 tl -2000 = 37.549,84 TL olarak hesaplanmıştır. Ancak taleple bağlılık kuralı gereği davacı talebi 37.476,03 TL olmakla bu miktar üzerinden dava tarihi olan 16/03/2017 tarihine kadar 9,75 oran üzerinden hesaplanan 71,05 TL faiz miktarı da dahil edilerek dava tarihinden itibaren faiz yürütülmek sureti ile, dava tarihi sonrası yapılan ödeme ise kapak hesabında dikkate alınmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; ... İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı icra takibine itirazın iptali ile, 37.476,03 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
-Takip tarihinden 2.000,00 TL kısmi ödemenin yapıldığı 02/03/2017 tarihine kadar işlemiş olan 73,81 TL faiz ile 02/03/2017 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş olan 71,05 TL faizin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
-Davalı tarafından dava tarihi sonrası yapılan ödemelerin İcra Müdürlüğünce kapak hesabında değerlendirilmesine,
2-Asıl alacak likit ve belirlenebilir olmakla takdiren %20 oran üzerinden hesap edilen 7.895,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
3-Karar harcı olan 2.559,98 TL'den peşin alınan 674,16 TL'nin mahsubu ile bakiye 1.885,82 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (710,16 TL ilk harç, 245,70 TL posta ücreti ve 2.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 3.555,86 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili için takdir edilen 4.472,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/04/2019
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.