
Esas No: 2017/715
Karar No: 2018/6272
Karar Tarihi: 11.10.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/715 Esas 2018/6272 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ...(...) Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/02/2016 tarih ve 2014/436-2016/125 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ... Sigorta A.Ş. ile davalılar arasında 30.10.2008 tarihinde acentelik sözleşmesi yapıldığını, 29.04.2013 tarihinde sözleşmenin fesh edildiğini, bahse konu sözleşmeden davalıların cari hesap borcu bulunduğunu, tahsil amacıyla davalılara ihtarname düzenlendiğini, ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı neticesinde takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının yasal süresi içerisinde sözleşmeyi sunmadığı, yemin deliline dayanılacağı beyan edilmiş ise de süresi içinde yemin metninin sunulmadığı bu sebeple yemin delilinden de vazgeçildiğinin anlaşıldığı, acentelik ilişkisinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyada, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde acentelik sözleşmesinin fotokopisinin ibraz edildiği, ayrıca ticari defter ve belgeler, tanık, yemin, bilirkişi incelemesi, keşif gibi delillere dayanıldığı, buna rağmen mahkemece, sayılan delillerden sözleşme asılının davacı vekili tarafından ibraz edilmediği, yemin metninin sunulmadığı ve böylece davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının ibraz etmiş olduğu sözleşmenin altındaki imzalara ilişkin davalılara 6100 sayılı HMK’nın 171. maddesine göre isticvap davetiyesi gönderilerek itiraz etmeleri durumunda sözleşme aslının istenilmesi ve imza incelemesi yaptırılması yoluna gidilmesi gerekirken sözleşme altındaki imzalara itiraz edip etmeyecekleri belirlenmeden sözleşme aslının istenmesi; ayrıca ticari defterlerin yerinde incelenmesi hususundaki davacı
vekilinin istemi ve davacının defterlerinin niteliği ve taşınarak mahkemeye ibrazındaki zorluk karşısında ticari defterlerin yargı çerçevesinde bulunması halinde mahallinde keşif yapılarak, yargı çevresi dışında ise talimat yazılarak inceleme yapılması gerekmekte iken bu yönde herhangi bir inceleme-araştırma yapılması cihetine gidilmediği gibi ayrıca yeminin şeklini (sorusunu) mahkeme tespit edeceğinden, davacının yemin metnini sunmamasını davanın reddine gerekçe yapılması da doğru olmamıştır. Tüm bu nedenlerle davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece verilen kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.