
Esas No: 2012/266
Karar No: 2012/266
Karar Tarihi: 16/5/2013
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
YAŞAR ÖZ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2012/266) |
|
Karar Tarihi: 16/5/2013 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Serruh KALELİ |
Üyeler |
: |
Mehmet ERTEN |
|
|
Zehra Ayla PERKTAŞ |
|
|
Burhan ÜSTÜN |
|
|
Nuri NECİPOĞLU |
Raportör |
: |
Serhat ALTINKÖK |
Başvurucu |
: |
Yaşar ÖZ |
Vekili |
: |
Av. Suat NARİN |
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, 4/12/2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun
102. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen azami beş yıllık tutukluluk
süresini doldurmasına rağmen tahliye edilmediği gerekçesiyle Anayasa’nın 10. ve
19. maddelerinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 17/10/2012
tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari
yönden yapılan ön incelemesi neticesinde Komisyona sunulmasına engel bir
eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Birinci
Komisyonunca, 26/3/2013 tarihinde başvurunun karara
bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı alınması gerekli görüldüğünden,
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3)
numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki
ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, 1959 doğumlu olup
Silivri 7 No.lu L Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumunda tutuklu olarak
bulunmaktadır.
6. Başvurucu, 6/8/2007 tarihinde gözaltına alınmış ve 9/8/2007 tarihinde
tutuklanmıştır.
7. İstanbul 9. Ağır Ceza
Mahkemesinde E.2008/35 sayılı dosya kapsamında yargılanmasına devam edilen
başvurucu, tutukluluk süresinin 5 yılı doldurması üzerine 7/8/2012
tarihli dilekçe ile Mahkemeye başvurarak tahliye talebinde bulunmuştur.
8. İstanbul 9. Ağır Ceza
Mahkemesi başvurucunun tahliye talebini; “sanığa yüklenen suçların birden çok
olması, her bir suçun ayrı ayrı ağır cezalık vasfında ve 5271 sayılı Kanun’un
100. maddesinin (3) numaralı fıkrasında sayılanlardan olması, bu suçların her
biri için 5271 sayılı Kanun’un 100. maddesinin (2) fıkrasında öngörülen 5
yıllık azami tutukluluk süresinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, iddia
ve sanık ikrarları, fiziki takip, arama yoklama ve el koyma tutanağı, tape kayıtları ve dosya kapsamındaki tüm deliller
değerlendirildiğinde sanıklar hakkındaki kuvvetli suç şüphesinin devam ediyor
olması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ve 5271 sayılı Kanun
açısından makul süreyi aşan bir durumun bulunmadığı, kaçma şüphesinin
bulunduğu” gerekçesiyle 9/8/2012 tarih ve 2012/665
Değişik İş sayılı kararıyla reddetmiştir.
9. Başvurucu, tahliye talebinin
reddine dair karara, 23/8/2012 tarihinde İstanbul 10.
Ağır Ceza Mahkemesine itiraz etmiştir.
10. İstanbul 10. Ağır Ceza
Mahkemesi 13/9/2012 tarih ve 2012/667 Değişik İş
sayılı kararıyla başvurucunun itirazını reddetmiş ve ret kararı 8/10/2012
tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
11. Başvurucu hakkındaki ceza
davası ilk derece mahkemesi önünde derdesttir.
B. İlgili
Hukuk
12. 5271sayılı Kanun’un 102.
maddesinin (2) numaralı fıkrası.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
13. Mahkemenin 14/5/2013 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun
17/10/2012 tarih ve 2012/266 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği
düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
14. Başvurucu, başvuru tarihi
itibariyle 5 yıl 1 ay 18 gündür tutuklu olduğunu, 5271 sayılı Kanun’un 102.
maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen beş yıllık azami tutukluluk
süresini doldurmasına rağmen serbest bırakılmadığını, serbest bırakılmamasının
herhangi bir kanuni dayanağının bulunmadığını, kendisi ile benzer durumda olan
birçok tutuklunun tahliye edildiğini, bu durumun Anayasa’nın 10. ve 19.
maddelerini ihlal ettiğini iddia etmiş ve en kısa sürede tahliye edilerek
lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme
15. 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un Geçici 1.
maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden
sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel
başvuruları inceler.”
16. Anılan hüküm uyarınca
Anayasa Mahkemesinin yetkisinin zaman bakımından başlangıcı 23/9/2012
tarihi olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve
kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilecektir. Anayasa
Mahkemesinin yetki kapsamının anılan tarihten önce kesinleşmiş nihai işlem ve
kararları da içerecek şekilde genişletilmesi mümkün değildir.
17. Başvuru konusu olayda,
başvurucunun tahliye talebi İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 9/8/2012 tarih ve 2012/665 Değişik İş sayılı kararıyla
reddedilmiştir. Başvurucu tarafından bu karara karşı yapılan itiraz ise
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi 13/9/2012 tarih ve
2012/667 Değişik İş sayılı kararıyla reddedilmiştir. Başvurucunun tutukluluğu
hakkında itirazın reddine ilişkin karar, Anayasa Mahkemesinin bireysel
başvurulara ilişkin zaman bakımından yetkisinin başladığı tarihten önce
kesinleşmiştir.
18. Açıklanan nedenlerle,
başvuru konusu tutukluluğa itirazın reddine ilişkin kararın 23/9/2012
tarihinden önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul
edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun,
“zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
bırakılmasına, 16/5/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.