
Esas No: 2016/2436
Karar No: 2017/7947
Karar Tarihi: 05.12.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/2436 Esas 2017/7947 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/04/2014 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun gereği rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 2330 sayılı Kanun gereğince rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, alkollü araç kullanan davalının, görevli polis memurlarınca takip edilerek yakalanması üzerine gözaltına alındığını, bu sırada davalının mukavemet göstermesi üzerine yaralanan dava dışı polis memuru Alpay Aktan"a 2330 sayılı Kanun kapsamında nakdi tazminat ödendiğini belirterek, ödenen miktarın rücuen tazminini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, nakdi tazminat komisyon kararının verildiği tarihte geçerli gösterge ve katsayılar esas alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu tazminat miktarının belirlendiği ... Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonunun 17/12/2013 günlü ve 2013/1504 karar sayılı kararında, zararın nakdi tazminat karar tarihindeki en yüksek devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz maaş tutarının iş gücüne engel bulunan her gün için %1 oranında hesaplanarak ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa zarar, haksız eylemin meydana geldiği 11/05/2005 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalının sorumluluğu da bu tarihte başladığından tazminatın, haksız eylem tarihindeki miktar esas alınarak belirlenmesi gerekir. Olay tarihinden sonra alınmış karar tarihindeki kıstaslara göre belirlenen tazminatın rücuen tahsiline karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.