MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suça konu sahte plaka, sigorta poliçesi ve motorlu araç trafik ve tescil belgeler ile aynı anda ele geçirildiği kabul edilen sahte sürücü belgesi nedeniyle, sanık hakkında ayrı soruşturma yürütülerek kamu davası açıldığı ve yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın sahtecilik eylemlerinin bir bütün halinde tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu hususunun sahte sürücü belgesi nedeniyle verilen ve açıklanması geri bırakılan mahkumiyet hükmünün açıklanması halinde mahallinde gözetilmesi mümkün görüldüğünden, tebliğnamedeki (1) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Dosyada asılları bulunan suça konu belgelerden sahte motorlu araç trafik ve tescil belgeleri üzerinde heyetimizce yapılan incelemede, söz konusu belgeler üzerinde resmi soğuk mühür izinin bulunmadığı ve yapılan sahteciliğin iğfal kabiliyetini haiz olmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında hüküm kurulurken iğfal kabiliyetini haiz olmayan sahte motorlu araç trafik ve tescil belgelerinin esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.