
Esas No: 2018/1830
Karar No: 2018/4828
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - tehdit - kasten yaralama - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/1830 Esas 2018/4828 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair Ünye Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.06.2017 gün ve 2017/2069 Esas, 2017/1553 sayılı Karar hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın annesi ..."nin temyiz isteminin incelenmesinde;
Reşit olan sanığın annesi ..."nin kanuni temsilci sıfatının bulunmamasından dolayı CMK"nın 262/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz edebilecek kişilerden olmadığının anlaşılması karşısında, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükmedilen cezaların miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanıklar müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin anılan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın, değişik zamanlarda yanına gelerek anal yoldan cinsel ilişkiye girmek istediği mağdurun makatını sıkması üzerine eylemlerine son verdiği tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından sanığın nitelikli cinsel istismar suçuna yönelik hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkânı bulunduğu halde ciddi bir engel neden olmaksızın eylemlerine kendiliğinden son vermesi karşısında 5237 sayılı TCK"nın 36. maddesinde yer alan gönüllü vazgeçme hükümleri de nazara alındığında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna teşebbüsten ceza verilemeyeceği, ancak o ana kadar gerçekleşen eylemlerin aynı Kanunun 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek ilk derece mahkemesince bu suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekirken esastan reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 06.10.2017 gün ve 2017/2069 Esas, 2017/1553 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 02.07.2018 tarihinde üye ..."ün karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Olayın intikal zamanı, mağdurun 06.01.2017 tarihli ilk müracaat beyanında cinsel istismar olayına dair herhangi bir anlatımda bulunmaması, ailesi ile birlikte ikamet eden mağdurun, sanığa ait işyerinin üst katında gerçekleştiği iddia olunan ilk cinsel istismar eyleminden sonra da zaman zaman aynı yerde kalmaya devam etmesi, sanık tarafından mağdura facebook sosyal paylaşım sitesi üzerinden gönderilen ileti içeriklerinin olayda zor kullanıldığına yönelik delil teşkil etmemesi, sanık savunmaları, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın onbeş yaşından büyük mağdura yönelik eylemlerini cebir, tehdit, hile ya da iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak işlediğinde dair şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.