16. Hukuk Dairesi 2015/18955 E. , 2018/2106 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 255 ada 1 ve 25 parsel sayılı 13196 ve 19150 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, belediye sınırları içerisinde imar-ihyanın ve 1617 sayılı Kanun gereği zilyetlikle kazanımın mümkün olmadığı gerekçesi ile zilyetleri beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne verdikleri 13.08.1997 tarihli dilekçe ile murisleri ... tarafından Hazine adına yapılan kadastro tespitine 1976/790 Esas sayılı dosya ile itiraz edildiğini ancak dosyanın bulunamadığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olduğunu ileri sürerek; dosyanın yenilenmesini, zilyetlik ve irsen intikal nedeniyle tespitin iptali ile mirasçılar adına tescilini talep etmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce; dava konusu taşınmazlara ait kadastro tutanak asıllarının ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 1976/790 Esas sayılı dosyasına gönderildiği ve bu dosyanın da bulunamadığı; yapılan araştırmalar sonucu tutanakların kesinleşmediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosya.... Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. ... Kadastro Mahkemesi"nce davacıların murisi tarafından tespitten önce... Asliye Hukuk Mahkemesinde 1968/216 Esas sayılı dosya ile dava konusu taşınmazların da içinde bulunduğu taşınmaz bölümü hakkında tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile davacıların murisi ... adına tescil kararı verildiği, kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından bozulduğu ve bozma sonrası dosyanın yeni esasa kaydedilmediği, dosyanın bulunamadığı bu haliyle kararın kesinleşmediği gerekçesi ile dava aktarılan dava kapsamında görülmüş olup bulunamayan kadastro tutanakları ihya edilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 255 ada 1 ve 25 parsel sayılı taşınmazların, ...oğlu ..."nın veraset ilamdaki payları oranında mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava, 1975 yılında kadastro tespiti yapılan çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinin kesinleşmediği iddiası ile açılan imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı tescil davası olup mahkemece çekişmeli taşınmazlar hakkında 28.09.1975 ve 17.12.1975 tarihinde düzenlenen kadastro tespit tutanaklarının aslının bulunamadığı gerekçesiyle 17.04.2013 tarihinde yeniden tutanak düzenlenip ilan edilmiştir. Ancak, 1975 tarihli kadastro tutanaklarının tapu sicil muhafızı tarafından aslının aynıdır onaylı örneği dosya arasında bulunduğuna, kadastro tespitinin ne şekilde yapıldığı belli olup sadece tutanak aslı bulunmadığına göre, onaylı örneğe uygun şekilde tutanağın yeniden düzenlenmesi gerekirken, yeni bir tarihle tutanak düzenlenerek yeniden askıya alınması, yeniden kadastro yapılması anlamına geleceğinden yok hükmündedir. Davacı taraf yararına imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ilk tespit tarihine göre belirlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Mahkemece de 1975 tarihli tutanak tespit tarihi olarak kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de, dosyada bulunan bilirkişilerin raporlarından bu tarihten öncesine ilişkin değerlendirme yapıldığı anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle dosyadaki onaylı örneğine sadık kalınmak suretiyle tutanak yeniden düzenlenmek suretiyle ihya edilmeli, bundan sonra çekişmeli taşınmazların imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa imar planının hangi tarihte kesinleştiği tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, tespit tarihi olan 1975 den geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı tarihli stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu yerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden keşif icra edilmelidir. Yapılacak keşifte öncelikle, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, imar-ihyaya konu edilmiş iseler ihyanın hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazların her yönünden tüm özelliklerini gösterir fotoğrafları çektirilmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmalı, bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 26.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.