Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı B. K.. tarafından, borçlu A.A.. hakkında 40.000 YTL asıl alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve borçluya gönderilen ödeme emrinin 04.09.2006 tarihinde tebliğ edildiği tesbit edilmiştir.
Takip dayanağı bonoda vade tarihi (9.2006) olarak gösterilmiş, yazı ile vade bölümü de boş bırakılmıştır. TTK.nun 688/2. maddesi gereğince vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır. Aynı kanunun 616. maddesinde ise, görüldüğünde ödenmek üzere keşide olan bononun ibrazında ödeneceği, böyle bir bononun keşide gününden itibaren bir yıl içinde ödenmesi için ibrazının gerekli bulunduğu hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda 10.01.2006 tarihinde keşide edilen takip dayanağı bononun bir yıl içerisinde takip konusu yapıldığı ve anılan maddede öngörülen koşulun gerçekleştiği anlaşılmakla belge kambiyo senedi niteliğini taşımakta olup, bu usule göre takip yapılması doğrudur. Ödeme emri tebliği borçluyu temerrüde düşürmek için yeterli olup, ayrıca ihtara gerek yoktur. O halde şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.