19. Ceza Dairesi 2019/18950 E. , 2020/9347 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ..."nın 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/4. maddeleri gereğince 27.060,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 12/10/2017 tarihli ve 2016/1455 esas, 2017/1068 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 20/02/2019 gün ve 671 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/02/2019 gün ve KYB-2019-21076 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 18/06/2018 tarihli ve 2018/3098 esas, 2018/7281 karar sayılı ilamında " 10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 sayılı kararı ile 5941 sayılı Kanun"un 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından” şeklindeki ibarenin iptal edilmiş olması karşısında, sanık hakkında bankanın sorumlu olduğu miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan çek bedelleri kadar adli para cezalarına hükmedilmesi gerekirken, çek bedellerinin karşılıksız kalan miktarları üzerine ticari temerrüt faizi, takip ve yargılama gideri toplamları da eklenmek suretiyle fazladan adli para cezasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu" şeklinde belirtildiği üzere, sanık hakkında bankanın kanunen ödemekle yükümlü oldugu miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan çek bedeli kadar adli para cezasına hükmedilmesi gerektiği,
Somut olayda, dava konusu çek bedelinin 25.000,00 Türk lirası, bankanın sorumlu olduğu miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan kısmın ise 23.710,00 Türk lirası olduğu gözetilmeden, Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 12/10/2017 tarihli kararında iptal edilen düzenlemeye yer verilerek hatalı şekilde 23.740,00 Türk lirası olarak belirlenen karşılıksız kalan çek bedeline ticari temerrüt faizi, takip ve yargılama giderleri toplamları da eklenmek suretiyle sanığın neticeten günlüğü 20,00 Türk lirası üzerinden 1353 gün karşılığı 27.060,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın 5941 sayılı Kanun"a aykırı eylemi nedeniyle kurulacak hükümde, sanık hakkında TCK"nin 61. maddesine göre Kanun"da öngörülen alt ve üst sınırlar arasında belirlenecek temel cezanın mahkemenin takdirinde olduğu şüphesizdir.
Kanun yararına bozmaya konu edilen hükümde; yerel mahkemece, 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde unsurları yazılı "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçunu işlediği anlaşılan sanık hakkında, öncelikle takdiren 5 gün adli para cezasına hükmedildiği, TCK"nin 52/2. maddesi gereği günlüğü 20,00 TL"den hesaplanan katsayının, gün para cezasıyla çarpılması sonucu sanık hakkında neticeten 100,00 TL adli para cezasına hükmedildiği, verilecek adli para cezasının çekin takibi nedeniyle oluşan temerrüt faizi, takip ve yargılama giderleri toplamından az olamayacağından sanığın cezasının 1353 gün karşılığı olmak üzere 27.060,00 TL adli para cezasına yükseltildiği görülmektedir.
5941 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından” şeklindeki ibarenin, 10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, yerel mahkemece takdiren verilen 100,00 TL adli para cezasının, suça konu çekin karşılıksız kalan kısmı olan 23.710,00 TL"den az olamayacağı da göz önüne alındığında, iptal kararı öncesindeki düzenlemeye göre kurulan hükümde sırf bu sebeple yapılan artımın kanuna aykırı olduğu anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 12/10/2017 tarihli ve 2016/1455 esas, 2017/1068 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4-d maddesi gereği KANUN YARARINA BOZULMASINA, bozma gereği yeniden uygulama yapılarak, kararının HÜKÜM kısmında yer alan; temerrüt faizi, takip ve yargılama giderini artırım nedeni olarak gösteren 1. paragrafındaki "... 5941 sayılı Kanunun 5/1 maddesi uyarınca çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faiz ile takip ve yargılama giderlerinin toplamından az olamayacağından sanığın sonuç itibari ile 1353 gün ve günlüğü 20,00 TL den olmak üzere 27.060,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, "" ibaresinin çıkartılmasına, yerine "...5941 sayılı Kanun"un 5. maddesinin ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamı kısmının, 10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 karar sayılı kararıyla iptal edilmesi sonucu, hükmedilen ceza çekin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağından, sanığın neticeten 23.710,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına," cümlesinin eklenmesine, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, hükmün infazının 23.710,00 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına, 01/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.