19. Ceza Dairesi 2019/18925 E. , 2020/9351 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ..."in, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/2. maddeleri gereğince 52.272,68 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 11. İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli ve 2017/692 esas, 2018/208 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 13/02/2019 gün ve 16074 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/02/2019 gün ve KYB-2019-18127 sayılı ihbarnamesi ve 05/03/2020 tarihli yazıları ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 sayılı kararı ile 5941 sayılı Kanun"un 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından” şeklindeki ibarenin iptal edildiği, inceleme konusu Mahkeme kararının da anılan iptal kararından sonra verildiği,
Söz konusu iptal kararı sonrası yürürlük kazanan 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde yer alan, "(Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz." hükmü nazara alındığında,
Somut olayda, şikâyete konu 30/07/2017 keşide tarihli, Türkiye İş Bankası Yedpa Şubesine ait ........ seri numaralı ve 13.874,00 USD bedelli çekin tamamının karşılıksız kaldığının belirtilmesi üzerine suça konu çekin ibraz tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen efektif satış kurunun (1 USD = 3,5286 TL, 13.874,00 USD * 3,5286 = 48.955,7964 Türk Lirası ) esas alınması suretiyle, 48.955,7964 Türk Lirası olarak adlî para cezasının tayini gerekirken, karar tarihi itibariyle hesaplanan 52.272,68 Türk Lirası adlî para cezasına hükmedilerek fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
5941 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan kurulan ve kanun yararına bozmaya konu edilen hükümde yerel mahkemece; 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde unsurları yazılı "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçunu işlediği anlaşılan sanık hakkında, takdiren 100 gün adli para cezasına hükmedildiği, TCK"nin 52/2. maddesi gereği günlüğü 20,00 TL"den hesaplanan katsayının, gün para cezasıyla çarpılması sonucu sanık hakkında 2.000,00 TL adli para cezasına hükmedildiği, 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesi ikinci fıkrasında yazılı olduğu üzere, verilecek cezanın suça konu çekin karşılıksız kalan kısmından az olamayacağı gözetilerek sanığın neticeten 13.473,73 USD karşılığı 52.272,68 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verdiği görülmektedir.
Muhatap bankanın 08.02.2018 tarihli yazısı uyarına şikayete konu çekin karşılıksız kalan miktarının 13.473,73 USD olduğu belirtilmiştir.
Çekin ödenmesi için muhatap bankaya ibraz edildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca belirlenen efektif döviz satış kuru esas alınmak suretiyle yapılan hesaplamada; çekin üzerinde yazılı olan 13.874 USD" nin Türk Lirası karşılığının kanun yararına bozma talebinde belirtildiği gibi 48.955,79 TL olduğu görülmekte ise de, karşılıksız kalan miktar olarak gösterilen 13.473,73 USD" nin Türk Lirası karşılığının 47.543,40 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre;
Yerel mahkemece, hükmedilecek cezanın belirlenmesinde, muhatap bankanın ödemekle yükümlü olduğu kısım düşürüldükten sonra ve suça konu çekin ödenmesi için muhatap bankaya ibraz edildiği tarihte, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca belirlenen efektif döviz satış kuru esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerekmekte olmasına karşın, karar tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca belirlenen efektif döviz satış kuru esas alınarak belirlenen adli para cezası miktarının hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği KISMEN yerinde görüldüğünden, İstanbul 11. İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli ve 2017/692 esas, 2018/208 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, bozma gereği yeniden uygulama yapılarak, "HÜKÜM" kısmında yer alan "4-"" ve ""5-" numaralı bentlerdeki " ...13.473,73 USD (52.272,68 TL)..." ibareleri hükümden çıkartılarak yerlerine "...çekin ödenmesi için muhatap bankaya ibraz tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen efektif döviz satış kuru esas alınmak suretiyle karşılıksız kalan 13.473,73 USD uyarınca 47.543,40 TL..."" yazılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, hükmün infazının 47.543,40 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına, 01/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.