
Esas No: 2015/42993
Karar No: 2017/6147
Karar Tarihi: 23.05.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/42993 Esas 2017/6147 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı işçi ... ... tarafından Bakanlıkları ile ... Güvenlik Hizmetleri Ltd.Şti. aleyhine açılan işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası neticesinde ... icra müdürlüğünün 2014/1885 esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi yapıldığını ve dosya borcunun Bakanlık tarafından 07/05/2014 tarihinde 10.628,92 TL olarak ödendiğini, davalı ile müteselsil borçlu konumundaki Bakanlığın yaptığı sözleşmede işten çıkarma neticesinde yasal sorumluluğun şirkete ait olduğunu, bu nedenle Bakanlığın ödemiş olduğu meblağın tamamını rücu hakkı bulunduğunu, davalı alt işveren şirketin elemanı olanı olarak çalışmış olan ..."e Bakanlıkları tarafından ödenmesi zorunlu kalınan 10.628,92 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 10.628,92 TL"nin 07/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, hizmet alım ihalesinin davalı tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik tazminatlarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan tazminatın eldeki davanın tarafı olan davacıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatı alacağından hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Somut olayda mahkemece son alt işveren olarak dava dışı işçiyi çalıştırmasından dolayı kıdem ve ihbar tazminatı alacağının tamamının davalıya rücuna karar verilmiştir. Ancak davacının kıdem tazminatı alacağına konu ödediği işçilik haklarından doğan bedelden, davalı şirketin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, bu nedenle dava dışı işçinin davalı işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak kıdem tazminatının bu alt işverenden tahsiline karar verilmesi gerektiği ve iş akdini fesheden son işveren sıfatıyla ihbar tazminatının da tamamından davalı şirketin sorumlu olacağı ve işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti açısından da işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalıya bu alacağını da rücu edebileceği gözetilerek yapılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.