
Esas No: 2020/539
Karar No: 2021/667
Karar Tarihi: 01.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/539 Esas 2021/667 Karar Sayılı İlamı
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/539 Esas
KARAR NO : 2021/667
HAKİM : ...
KATİP : ...
DAVACI : ...
VEKİLLERİ : ...
DAVALI : ...
VEKİLİ : ...
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ...
KARAR TARİHİ : ...
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :...
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalının, müvekkili davacıya ait mağazadan farklı tarihlerde mal satın aldığını ancak fatura bedellerinin bir kısmını ödemediğini, alacağın tahsili için aleyhine başlatılan takibe de itiraz ettiğini, davdan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinden davalının olumsuz tutumu sebebiyle sonuç alınamadığını beyanla, Samsun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını, davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Müvekkili davalının, davacıdan mal satın aldığını ve karşılığı bedelleri hesaptan ve ayrıca kredi kartından ödediğini, davacıya borcu bulunmadığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Samsun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalı aleyhine 02.09.2019 tarihli, 162,19-TL, 192,09-TL, 1.904,57-TL, 384,48-TL, 38,13-TL ve 725,58-TL bedelli faturalara istinaden toplam 3.381,44-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, takip borçlusu davalının süresi içinde ileri sürdüğü itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Davalının banka hesap hareketlerini gösterir kayıtlar dosyaya kazandırılmış, yapılan araştırma neticesinde davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu ve tacir olduğu görülmüştür.
Mahkememizce bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle: Davacının 2018-2019 yılı kredi kartı harcamasının toplam 22.491,38-TL olduğu ve takibe konu faturaların düzenlendiği tarih olan ... tarihinden sonra yapılan ödemeler toplamının 2.710,64-TL olduğu mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan davalının ticari defterleri hakkındaki raporda özetle: Davalının 2017 ilâ 2019 yılına ait ticari defterlerinin incelendiği ve takibe konu faturalardan sadece 162,19-TL bedelli faturanın 2019 yılı defterinde kayıtlı olduğu, bunun dışında davacıya ait 86,23-TL bedelli bir fatura ile 59,44-TL bedelli başka bir faturanın da defterlerde kayıtlı olduğu ancak bu faturaların davacının satıcılar hesabında gösterilmediği, defterlerin davacıdan alınan malları ve yapılan ödemeleri tespite elverişli olmadığı mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan davacının ticari defterleri hakkındaki raporda özetle: Takibe konu faturaların davacının defterinde kayıtlı olduğu ve hesap bakiyesinin takip tarihi itibariyle 3.381,44-TL olduğu mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, satış sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptalini talep etmiş, davalı vekili ise borcun ödendiğini ileri sürüp davanın reddini dilemiştir.
Taraflar arasında satış sözleşmesi bulunduğu ve takibe konu fatura içeriklerinin davalıya teslim edildiği taraflar arasında ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık, ödeme iddiası karşısında davalının fatura bedellerini ödeyip ödemediği noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili, fatura bedellerinin ödendiğini ve davalıya borçlu olunmadığını ileri sürdüğüne göre, fatura bedellerinin ödendiğini senetle ispat kuralı uyarınca (HMK m.200) yazılı delille ispat etmelidir.
6100 sayılı HMK'nın 222. maddesinde, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerektiği vazedilmiştir. Yine, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmiş, usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterlerin, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı, usulüne uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtların birbirinden ayrılamayacağı ifade edilmiştir.
Somut olayda, takibe konu fatura içeriklerinin davalıya teslimi konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamakla birlikte, davalının ticari defterlerinde sadece 162,19-TL bedelli fatura kayıtlıdır. Davalının kredi kartı harcamalarına göre davacıdan 22.491,38-TL tutarında mal satın aldığı saptanmış ve takibe konu fatura içeriklerinin davalıya teslim edildiği anlaşılmış olmasına rağmen, davalı 162,19-TL bedelli fatura dışındaki faturaları ticari defterine kaydetmemiştir. Buradan, davalının ticari defterlerinin gerçeğe uygun tutulmadığı ve defter kayıtlarına göre değerlendirme yapılmasına olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim, davalının ticari defterleri hakkındaki bilirkişi raporunda da defterlerin davacıdan alınan malları ve yapılan ödemeleri tespite elverişli olmadığı ifade edilmiştir.
Davalının banka hesap hareketlerine gelince; 2018-2019 yılı kredi kartı harcamalarına göre davacıdan toplam 22.491,38-TL tutarında mal satın aldığı ve takibe konu faturaların düzenlendiği ... tarihinden sonra 2.710,64-TL tutarında ödeme yaptığı saptanmıştır. Davacı vekili ise, takibe konu faturaların düzenlendiği ... tarihinden sonra yapılan ödemelerin davalının önceki borçları için olduğunu ve bu ödemelere rağmen davacıya takip konusu tutar kadar daha borcu bulunduğunu ifade etmiştir.
6098 sayılı TBK'nun 102. maddesine göre; "Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır." Somut olayda, davalının takibe konu faturaların düzenlendiği ... tarihinden sonra yaptığı 2.710,64-TL tutarındaki ödemenin, takibe konu faturalardan önceki muaccel borçlar için olduğu değerlendirilmiş, aksinin yani ödemelerin takibe konu faturalar için yapıldığının davalı tarafından usulü dairesinde ispat edilemediği veçhile, davacının takip tarihi itibariyle 3.381,44-TL tutarında alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Bu sebeplerle, davalının takibe itirazında haksız olduğu değerlendirilmiş, itirazın iptali ile takiben aynen devamına karar verilmiştir.
Takibe konu alacağın faturaya dayalı olduğu ve davalının ne kadar borcu bulunduğunu bilebilecek hâlde olduğu, bunun için ayrıca tahkikat yürütülmesi gerekmediği değerlendirilmiş, alacağın likit olduğu kabulü ile davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Samsun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İİK'nun 67. maddesi uyarınca 676,28-TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 230,98-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 173,23-TL'nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.235,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 3.381,44-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK'nun 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
...
Katip ...
¸
Hakim ...
¸
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nun 5'inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.