
Esas No: 2016/9201
Karar No: 2019/3644
Karar Tarihi: 13.05.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9201 Esas 2019/3644 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İlçesi, ... çalışma alanında bulunan 297 ada 2 ve 298 ada 2 parsel sayılı 1.868.21, 233.48 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle davacı ve davalıların murisi ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ... tarafından davalılar ... ve arkadaşları aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan müdahalenin men-i davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 297 ada 2 ve 298 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarının kadastro tespitlerinin iptaline, muris ...’in mirası 6 pay kabul edilerek mirasçıları ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından esas ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca, kadastro sırasında, genel mahkemelerde mülkiyete ilişkin davaya konu olan taşınmazlar malik hanesi açık olarak tespit edildikten sonra tutanak ve ekleri Kadastro Mahkemesine gönderilir. Hakkında, tespit gününden önce genel mahkemede mülkiyete ilişkin dava bulunan taşınmazların kadastro tespitleri sırasında malik hanelerinin doldurulması, hukukça değer taşımamaktadır. Bu tür taşınmazlar hakkında genel mahkemelerin görevi, 3402 sayılı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca, taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı tanzim edildiği tarihte sona erer ve dava Kadastro Mahkemesine aktarılır. Kadastro Mahkemelerince, aktarılan davalarda, re"sen araştırma ilkeleri çerçevesinde yargılama yapılarak gerçek hak sahibi yararına tescile ilişkin karar verilmesi zorunludur.
Somut olayda, dava konusu taşınmazlar hakkında davacılar tarafından genel mahkemede, müdahalenin men"i davası açılmıştır. Dava konusu taşınmazlar hakkında, genel mahkemede mülkiyete ilişkin açılmış bir dava bulunduğuna göre kadastro sırasında tutanağın malik hanesinin ... adına doldurulması hukukça değer taşımamaktadır. Kadastro Mahkemesince, aktarılan davanın tamamı hakkında yöntemince inceleme ve araştırma yapılarak, sonucunda gerçek hak sahibi adına tescil kararı verilmesi gerekirken, davalıların vaki kabulü nedeniyle gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilerek, hem davacılar hem de davalılar adına tescil kararı verilmesi ve yine dava konusu taşınmazlara bitişik orman parseli bulunduğu halde yöntemince orman araştırılması yapılmaması doğru değildir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için kadastro tutanağının malik hanesinin hukuken yok hükmünde bulunduğu göz önünde tutularak, çekişmeli taşınmazların gerçek hak sahiplerinin kim olduğu ve ayrıca taşınmazların orman alanında kalıp kalmadıkları ve orman sayılan yerlerden olup olmadıkları hususlarında yöntemine uygun inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı ..."in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.