MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun, dayanak mahkeme ilamının eda hükmü içermediği, anaparanın kurum tarafından alacaklılara ödendiği ve sair şikayetleri ile birlikte faize, faiz oranına, faizin başlangıç ve bitiş tarihlerine itirazını ileri sürerek öncelikle icra takibinin iptaline, takibin iptali edilmemesi halinde faize itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibariyle talep edilmesi gereken kamulaştırma bedelinin faizinin 1.185.187,50 TL olduğu ve 1.134.738,50 TL fazla istem olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Somut olayda, takibin dayanağı olan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 26.03.2015 tarih ve 2013/706 E.-2015/205 K. sayılı ilamının incelenmesinde "...dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptaline davacı idare adına tesciline, kamulaştırma bedelinin 251 parsel için 6.650.000,00 TL, 252 parsel için 6.895.000,00 TL olmak üzere toplam 13.545.000,00 TL olarak tespitine, kamulaştırma bedeline dava açıldığı 05.12.2013 tarihinden 4 ay sonrasına rastlayan 06/04/2013 tarihinden hüküm tarihine kadar yasal faiz işletilmesine" şeklinde karar verildiği akabinde 22.06.2015 tarihinde "...06.04.2014 tarihi yazılması gerekirken sehven 06.04.2013 yazılan tarihin 06.04.2014 tarihinden hüküm tarihine kadar yasal faiz işletilmesi olarak " maddi hatanın düzeltilmesine karar verildiği, takip dayanağı ilamda davalı taraf olarak 19 kişinin yer aldığı, icra dosyasında ise davalılardan 17 kişinin alacaklı olarak takip başlattığı, ilamda davalı olarak yer alan ... ve ..."nın başlatılan ilamlı takipte alacaklı olarak yer almadığı, ... ve ...’nın dava konusu 251 ve 252 parsel nolu taşınmazlarda ayrı ayrı hisselerinin bulunduğu, alacaklılar tarafından da icra emrinde bunlar düşülerek takip konusu faiz alacağına esas alacağın 11.746.054,688 TL gösterildiği ancak mahkemece alınan 14.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda bu iki davalının payları ayrı tutulmaksızın ve talep aşılarak bütün taşınmazların toplam bedeli olan 13.545.000,00 TL üzerinden takip konusu faiz tutarının hesaplandığı görülmüştür.
O halde mahkemece, icra takibinde alacaklı olmayan ... ve ...’nın hisselerine düşen tutar ana paradan çıkarıldıktan sonra kalan meblağ üzerinden faiz hesabı yapılması gerekmekte olup gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.