Taraflar arasındaki “Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil, tazminat ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar Asliye 4.Hukuk Mahkemesi"nce asıl davanın reddine; birleşen davanın ise kısmen kabulüne dair verilen 25.02.2009 gün ve 4-39 sayılı kararın incelenmesi davacı-davalı Belediye vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesi 30.06.2009 gün ve 5138-10571 sayılı ilamı ile;
(…Davalı idarenin duruşma hakimini red talebi yazılı olarak yapılmışsa da red dilekçesinde yazılı nedenler HUMK"nun 35. vd. maddelerde yazılı sebeplerden hiç birisine uymadığından red talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden esastan yapılan incelemede;
Davacıların dava konusu taşınmazdaki paylarına karşılık, yapılan imar uygulaması sonucu başka taşınmazlardan pay verildiği, imar uygulamasının kesinleştiği, davacıya pay verilen taşınmazların tapularının oluştuğu gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir...)
gerekçesi ile bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davacı- Davalı Belediye vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Asıl dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi; birleşen dava ise, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacı Belediye vekili, dava konusu 236 ada 82 parsel sayılı taşınmazın Üsküdar Kültür ve Spor Kompleksi projesinde kalması nedeniyle kamulaştırılması hususunda 18.03.2004 tarih, 386 sayılı Encümen Kararı alındığını, davalı ile uzlaşılamadığını ileri sürerek, kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın Belediye adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, kamulaştırma bedeli belirlenerek davalı adına kayıtlı olan 7840/56 000 payın Belediye adına tesciline ve 9.800.000,00 YTL kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı Belediye"nin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece davacı Belediye"nin kamulaştırma işleminden tek taraflı olarak vazgeçmesi nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Davalı yan, bozma sonrası birleşen davayı açarak, paydaşı olduğu 236 ada 82 parsel sayılı taşınmazına davalı-davacı Belediye tarafından kamulaştırmasız el atıldığı iddiası ile tazminat isteminde bulunmuştur.
Yerel Mahkemece bu kez de, davacı-davalı Belediye tarafından, davalı-davacıya ait taşınmaza hukuken ve fiilen el atıldığı gerekçesi ile, asıl davanın reddine; birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; karar davacı-davalı Belediye vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece onanmış, ancak karar düzeltme istemi üzerine Özel Dairece, dava konusu taşınmazın yargılama safhasında imar uygulamasına tabi tutulduğu davacıya müstakil ve hisseli parseller verilerek yeni tapular oluştuğu ileri sürüldüğünden imar uygulaması sonucu oluşan duruma göre araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan araştırma sonucunda, davacı-davalı Belediye"nin hukuki ve fiili el atmasının devam ettiği, imar uygulaması sonucu davalı-davacıya verilen taşınmazlardan yararlanma olanağının bulunmadığı, Belediye tarafından imar uygulaması adı altında taşınmazların kadastral ve imar çaplarında fazla bir değişiklik yapılmadan yeni tapular oluşturulmasının TMK"nun 2.maddesinde belirtilen iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile birleşen tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı-davalı Belediye tarafından kararın temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıya başlık bölümüne metni aynen alınan gerekçe ile hüküm bozulmuştur. Mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını temyize davacı-davalı Belediye vekili getirmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, Yerel Mahkemece davacı idare tarafından açılan asıl dava yönünden, idarenin kamulaştırma işleminden tek taraflı olarak vazgeçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkin olarak açılan birleşen davada; yargılama sırasında Üsküdar Belediyesi tarafından yapılan ve kesinleşen imar uygulaması sonucunda, davacının paydaşı olduğu kamulaştırmasız el atıldığı iddia edilen 82 nolu parseldeki payına karşılık başkaca imar parsellerinde pay verilmesi nedeniyle davanın reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Birleşen davanın davacısının 236 ada 82 parselde 7840/56000 payının bulunduğu, davalı Belediye tarafından aynı taşınmazın 17/20 payının 03.10.2006 tarihinde kamulaştırıldığı kayden sabittir.
Yargılama sırasında Üsküdar Belediyesi"nin 19.6.2008 tarih, 3104 sayılı Encümen Kararı ile 236 ada 82 vs. parsellerin 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 18.madde uygulamasına tabi tutulduğu ve davacının payına karşılık 712,11 m2 miktarlı 236 ada 168 nolu parselde; 264,69 m2 173 nolu parselde arsanın tam olarak; 129,27 m2 miktarlı 172 nolu parselde; 259,39 m2 175 parselde; 294,69 m2 177 nolu parselde de arsa olarak paylar verildiği ancak, bu taşınmazlardan bazıları üzerinde bulunan gecekondular nedeniyle üçüncü kişiler lehine tahsis şerhi de bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, Yerel Mahkemenin direnme kararında belirtilen gerekçelerle ve özellikle dava konusu taşınmaza, dava tarihi itibariyle, davalı Belediye tarafından Üsküdar Kültür ve Spor Kompleksi yapma iradesi ile kamulaştırma yapılmaksızın el atıldığı anlaşıldığından direnme kararı bu yöne ilişkin olarak yerindedir.
Ne var ki, işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları Özel Dairece inlenmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, DİRENME UYGUN OLUP; davacı-davalı Belediye vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 5. HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nun 440/1.maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.01.2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi.