11. Hukuk Dairesi 2017/1118 E. , 2018/6613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/04/2016 tarih ve 2014/435-2016/123 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı ... vekili ile davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ..."in 2012/39334 sayılı “... tarifem” ibareli 09, 35, 38 ve 42. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkili şirket adına tescilli ve tanınmış “...” ibaresini taşıyan markaların ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduklarını, müvekkiline ait seri markalar ile açıkça karıştırılacağını, bu gerekçeler ile müvekkilince davalı başvurusuna itiraz edildiğini, itirazın nihai olarak ... ..."nın 2014-M-10362 sayılı kararı ile reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ..."nın 2014-M-10362 sayılı kararın iptaline karar verilmesine ve dava konusu 2012/39334 sayılı markanın tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacı şirketin “...” markaları ile davalının “... tarifem” ibareli başvuru markası işaret ve şekli anlamda benzer olmadığını, “...” kelimesinin ortalama tüketicilerce cep telefonunu anımsatan ayırt edici gücü zayıf bir ibare olduğunu, ek sözcüklerle kullanımı halinde karıştırılma ihtimalinin de ortadan kalkacağını, “...” ibaresinin bir an için tanınmışlığı kabul edilse dahi ayırt edici karakteri olmayan veya düşük olan ibarelerin OHIM kararlarında da belirtildiği gibi tanınmışlıklarına rağmen farklı mallar veya hizmetler yönünden korunmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait 2012/39334 sayılı “... ” ibareli marka başvurusunun 09, 35, 38 ve 42. sınıfta yer alan mal ve hizmetleri kapsadığı, davacıya ait 2009/39129 sayılı “...” ibareli markanın 09, 35, 38 ve 42. sınıfta yer alan mal ve hizmetleri kapsadığı, 2009/39130 sayılı “... ” ibareli markanın 09 sınıfta yer alan malları kapsadığı, dava konusu marka başvurusunun kapsamının tamamı davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamındaki emtialar ile aynı/ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğu, dolayısıyla taraf markaları kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden 8/1-b maddesi kapsamında iltibas ihtimalinin ilk şartı olan emtiaların benzerliği kriterinin sağlandığı, davacı yana ait markaların “...” ibaresi ve bu ibare etrafına eklenen başkaca
sözcükler/rakamlar/sayılar ile türetilen markalar olduğu, dava konusu davalı markasının ise “... ” şeklinde kombin edilmiş bir marka olduğu, taraf markalarında markaya karakteristik özellik kazandıracak herhangi bir şekli unsuru da bulunmadığı, dolayısıyla taraf markalarında “...” ibaresinin, markalar içerisindeki konumları da gözetilerek ön planda olan sözcükler oldukları, “...” ibaresi günümüzde cep telefonu olarak tanımlanan mobil telefonlar için halk arasında yaygın olarak kullanılmakta olan bir ibare olduğu, dava konusu marka başvurusunun “... ” şeklinde olduğu, söz konusu kombinasyon neticesinde ortaya çıkan anlamın, ortalama tüketici kitlesi algısında, “... telefonları için tarife” şeklinde olacağı, dava dışı firmalar da dahil olmak üzere ... nezdinde 1500 “...” ibareli marka bulunduğu, hal böyleyken sadece “...” ibaresine bağlı olarak davacı yanın ayırt ediciliği yüksek bir markalar zinciri oluşturduğundan bahsedilmesi mümkün olmayacağı, “...” ibaresinin ayırt ediciliğinin emtialar doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda dava konusu marka başvurusunda 38. sınıfta yer alan “Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil).” Hizmetleri ve yine 09. sınıfta yer alan “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları dahil).” emtiaları yönünden, söz konusu emtiaların niteliği itibariyle “...” ibaresinin ayırt edici vasfının oldukça düşük olduğu, bu nedenle söz konusu emtialar yönünden “...” ibarelerindeki ortaklığın taraf markaları arasında benzerlik ve iltibas ihtimalinin oluşmasına sebebiyet vermeyeceği, ancak dava konusu marka başvurusunda yer alan diğer emtia ve hizmetler yönünden “...” ibaresinin ayırt edici vasfının mevcut olması nedeniyle taraf markaları arasında anılan işaretlerdeki ortaklık nedeniyle ilgili tüketici algısında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin mevcut olacağı gerekçesi ile yukarıda belirtilen kısım haricindeki emtia ve hizmetler yönünden ... kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, ... vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Mümeyyiz davalı ... vekilinin temyiz dilekçesi davacı vekiline 06.02.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK 433/2. maddesinde yazılı temyiz etme süresi geçirildikten sonra 17.02.2017 tarihinde temyiz edilmiştir. Aynı Kanun"un 432/4. maddesine göre süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3-4 sayılı İBK uyarınca Yargıtay da bu konuda bir karar verebileceğinden davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usule ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, 23/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.