4. Ceza Dairesi 2017/13152 E. , 2020/9283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Birden fazla kişi ile birlikte silahla tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Bozma üzerine, yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığa yükletilen birden fazla kişi ile birlikte silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın tehdit suçunu silahla ve birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi karşısında, TCK"nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, aynı Kanunun 106/2-a ve c maddesindeki iki nitelikli halin gerçekleştiği gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Cezanın eleştiri dışında kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde ise;
Sanığa yükletilen birden fazla kişi ile birlikte silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalardan ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Sanık hakkında bozma öncesi 17/03/2011 tarihli ilk kararda, her iki müştekiye yönelik olarak ayrı ayrı hükmedilen 5 ay hapis cezasının TCK"nın 50/1-a maddesine göre adli para cezasına çevrildiği, hükmün sanık tarafından temyiz edildiği ve aleyhe temyiz bulunmadığı anlaşılmakla, yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde sanık hakkında birden fazla kişi ile birlikte silahla tehdit suçundan sonuç olarak hükmedilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının TCK"nın 50/1-a maddesine göre adli para cezasına çevrilmeyerek 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; hüküm fıkrasına “1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek, sonuç cezanın 6000 TL adli para cezası olarak belirlenmesi” bölümünün eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 07/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.