Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3969
Karar No: 2015/6575
Karar Tarihi: 23.03.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/3969 Esas 2015/6575 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/3969 E.  ,  2015/6575 K.

    "İçtihat Metni"

    Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ..... ve müşterekleri ile ..... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 15.11.2012 gün ve 438/664 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ....... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, 676 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1990 yılında davacıların murisi tarafından zilyetlerinden satın alınarak üzerinde iki katlı bina yapıldığını, tapuda malik olarak görünen .... oğlu .... isimli kişinin tanınmayan ve bilinmeyen bir kişi olduğunu, davacılar lehine TMK"nın 713/2 maddesinde belirtilen kazanma koşullarının oluştuğunu açıklayarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiş, 22.12.2011 tarihli oturumda ise davalı Yakutiye Belediyesi yönünden davadan feragat etmiştir.
    Davalı ... vekili, taşınmazın tapuda kayıtlı ve malikinin belli olduğunu belirterek davanın reddiyle TMK"nın 501. maddesi uyarınca taşınmazın .... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, Yakutiye Belediyesi aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, .... aleyhine açılan davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK"nın 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir.
    Kanunun açık hükmü dikkate alındığında, tapu sicilinden malikin kim olduğunun anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak, kimliğini ortaya koyacak gerekli bilgi ve belgelerin tapu sicilinden (kütüğünden) çıkarılmasının imkansız olmasıdır. (Yargıtay HGK"nın 10.04.1991 tarih 1991/8-51 Esas, 194 Karar ve 15.04.2011 tarih 2011/8-111 Esas, 2011/180 Karar sayılı ilamları).
    Genel olarak, gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekir. Ayrıca "tapu kütüğünde malik sütununun boş bırakılması, silinmesi ve yeniden yazılmaması, soyut ve nam-ı mevhum adına (mevcut olmayan hayali kişi) yazılması, hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmamış olması, malik adının müphem, yetersiz ve soyut gösterilmiş olması"" gibi durumlarda malikin kim olduğunun anlaşılamadığı kabul edilir. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan malik, tanınmayan, hatırlanmayan, adresi tespit edilemeyen, kendilerine tebligat yapılamayan, mirasçıları belirlenemeyen, uzun yıllar önce ölmüş ya da taşınmış bir şahıs değildir.
    Somut olaya gelince; dava konusu 676 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydı ve tapulama tutnağının incelenmesinde, taşınmazın Şubat 292 tarih 45 sıra numaralı tapu kaydının revizyonu sonucu 24.01.1959 tarihinde tespit edildiği ve itiraz edilmeksizin 30.06.1959 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Tapulama çalışmalarında dava konusu taşınmazların tespitine dayanak olan Şubat 292 tarih 45 sıra numaralı tapu kaydının edinme sütununda ise, ".... .... ...."un vekili şer"isi .... ...... ferağından" şeklinde yazılı olduğu, malikinin de ... .... ..... olduğu görülmüştür. Yine İçişleri Bakanlığı Nüfus Ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün cevabi yazısı ve mernis kayıtlarından; .... oğlu .... ...."nın 01.07.1918 tarihinde doğup 20.06.1964 tarihinde öldüğü, eşi ve kardeşlerinin ölü olduğu, bu kişinin 1951, 1955 ve 1957 doğumlu çocuklarının bulunduğu, ancak bu çocuklarının ölüm tarihlerinin açık olduğu anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca; tapu kaydı, tedavül kayıtları, tapulama tutanağındaki açıklamalara göre, kayıt maliki .... oğlu .... tanınan ve bilinen kişi olup, TMK"nın 713/2 maddesinde yazılı koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle kayıt malikinin bilinmeyen kişi olduğundan bahisle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"un 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi