1. Ceza Dairesi 2016/389 E. , 2017/1543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜM : TCK.nun 44, 81, 29, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 14 yıl 2 ay hapis cezası.
Sanık ..."ın, maktul ..."ı öldürmeye yönelik 1 el ateş ettikten sonra olay yerinden kaçarken 1 el de havaya ateş etmesi eyleminde, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun da unsurları oluştuğu halde, sanığın ayrı kasıtla birden fazla eyleminin TCK.nun 44. maddesi kapsamında değerlendirilerek TCK.nun 170/1-c maddesi uyarınca hüküm kurulmaksızın TCK.nun 81. maddesinden hüküm kurulması, katılanın bu yönden hükmü temyize yetkisi bulunmadığından ve aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık ... müdafiinin yasal süresindeki temyiz isteminden sonra, sanığın 23/07/2014 tarihli dilekçesi ile verilen kararın onaylanmasını istediği anlaşılmakla, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.02.2008 gün ve 2008/1-9-15 sayılı kararı uyarınca, cezanın onaylanması isteği, temyiz isteminden vazgeçme niteliği taşıdığından, sanık müdafiinin temyiz talebinin feragat nedeni ile CMUK"nun 317. maddesi gereğince reddiyle, katılan ... vekilinin temyiz talebi ile sınırlı olarak yapılan incelemede,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın, maktul ..."ı kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, eksik incelemeye, suçun niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesinin delaleti ile Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, anılan maddede yer alan ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarından "adaletin selametinin gerektirmesi" kıstası ile ilgili yerleşmiş içtihatları dikkate alınarak; sanığın 5271 sayılı CMK"nun 150/3. maddesi gereğince kendisine atanan zorunlu müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde yargılama giderleri arasında gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, ancak; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasındaki "282,00.TL" tayin edilen müdafii ücretinin yargılama giderlerinden çıkartılmasına ve "643,72.TL" olarak değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 09/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.