
Esas No: 1988/2547
Karar No: 1990/914
Karar Tarihi: 19.03.1990
Danıştay 4. Daire 1988/2547 Esas 1990/914 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme kararı, diş protezciliği işinin ticari nitelikte olduğunu ve hayat standardı göstergesinin uygulanması gerektiğini belirtiyor. Gelir Vergisi Kanunu 65. maddesi, şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin serbest meslek faaliyeti olduğunu ifade ediyor. Kanunun 37. maddesi ise her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazancın ticari kazanç sayıldığını belirtiyor. Ayrıca diş protezcilerinin elde ettiği kazançların götürü usulde vergilendirmenin dışında tutulduğu ancak bu tür kazançların mutlak olarak serbest meslek kazancı kapsamında tutulmasının gerekmeyeceği vurgulanıyor. Sonuç olarak, tam mükellefiyete tabi gerçek kişilerin ticari kazanca ilişkin hayat standardı göstergesi uygulandığı ve beyanların bu miktara göre verilmesi gerektiği belirtiliyor. Kanun maddeleri, Gelir Vergisi Kanunu'nun 65., 37. ve mükerrer 116. maddeleridir.
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 914
Esas Yılı : 1988
Esas No : 2547
Karar Tarihi : 19/03/990
DİŞ PROTEZCİLİĞİ İŞİNDE ŞAHSİ MESAİ, İLMİ VEYA MESLEKİ BİLGİ VE UZMANLIK UNSURUNDAN ÇOK SERMAYE UNSURUNUN HAKİM OLMASI VE YAPILAN İŞİN İMALAT İŞİ NİTELİĞİNDE BULUNMASI BAKIMINDAN SÖZÜ EDİLEN İŞİN TİCARİ NİTELİKTE OLUP TİCARİ KAZANCA İLİŞKİN HAYAT STANDARDI GÖSTERGESİNİN UYGULANACAĞI HK.
Uyuşmazlık; Hayat standardı esasına göre 1986 takvim yılı için salınan gelir vergisi ile kesilen kusur cezasını; uyuşmazlığın, diş protezciliğinin serbest meslek faaliyeti mi, yoksa ticari faaliyet mi olduğu hususunun tespitine ilişkin bulunduğu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65.maddesinde sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki
bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasının serbest meslek faaliyeti olduğu 37.maddesinde de, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazancın ticari kazanç sayıldığının ifade edildiği, diş protezciliği işinde şahsi mesai ilmi veya mesleki bilgi ve uzmanlık unsurundan çok sermaye umsuru hakim olması ve yapılan işin imalat işi niteliğinde bulunması nedeniyle sözü edilen işin ticari nitelikte olduğunun kabulü gerektiği, ayrıca Gelir Vergisi Kanununun 69.maddesinin 2361 sayılı Kanunun 48.maddesiyle değişik ikinci fıkrasında, diş protezcilerinin elde ettiği safi kazançarın götürü usulde vergilendirmenin dışında tutulması, yukarıda yer alan açıklamalar karşısında bu tür kazançların mutlak olarak serbest meslek kazancı kapsamı içinde tutulmasını gerektirmeyeceği, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 116.maddesinin birinci fıkrasına göre tam mükellefiyete tabi gerçek kişilerin iki grub halinde sayıldığı ve hayat standardı göstergelerinin bu iki grup mükellef için ayrı ayrı saptandığı, yükümlüye ticari kazanca ilişkin hayat standardı göstergesinin uygulanması ve de 1986 takvim yılı gelir vergisi beyannamesini bu miktara göre vermesinin yerinde görüldüğü gerekçesiyle kaldıran Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlıyacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.