
Esas No: 2019/867
Karar No: 2021/934
Karar Tarihi: 19.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/867 Esas 2021/934 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/867 Esas
KARAR NO : 2021/934
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
K.YAZIM TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğü'nün ..... esas sayılı takibimize Davalı'Borçlu tarafından 20.09.2019 tarihinde itiraz edildiğini, yapılan bu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, Müvekkili şirketin, .... Bankası .... nolu müşterisi olduğunu, Müvekkiline ait davalı şubedeki ... nolu hesabından müvekkilin herhangi bir talebi olmaksızın, banka tarafından 03.07.2019 tarihli işlem ile 'Kredi Teklifi ve Değerlendirme Ücreti' açıklaması altında 630,00 TL bedel alındığını, davalı aleyhine tarafımızca 653,22 TL tutarında takip açıldığını, davalının bu takibe haksız ve kötü niyetle olarak itiraz ettiğini, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirket hesabından müvekkilinin onayı ve haberi olmaksızın kesilen bu bedel kredi sözleşmesinde tam olarak belirlenmediğini, iş bu davaya konu sözleşmede de bu hususların açıkça belirlenmediğini, bu durumun kredi kullanan aleyhine ve MK. 2 maddesine uygun olmadığı, uygulamadan ... Bankası ve ... Bankası'nın dava konusu komisyon ilc ilgili ücret almadıklarını, ...bank, ... Bankası ve .....'ın 50.00 - 300,00 TL arasında ücret aldıklarını komisyonun kullandan kredi limitine göre değiştiği, bu nedenle haksız itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı borçlunun icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen 630 TL'nin hukuka ve kanuna uygun olarak tahsil edildiğini, bu ücretin kredi tahsis ücreti olduğunu, davacının müvekkili ile arasındaki ticari ilişkide basiretli bir iş adamı gibi davranmadığını, davacı ile müvekkili tarafından imzalanan bir sözleşme mevcut olduğunu, sözleşmede yer alan hak ve yükümlülüklerin karşılıklı ikrar edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, bu nedenle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davaya konu Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş olup yapılan incelemede davalı tarafından süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz edildiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan 14/06/2021 tarihli bilirkişi ... tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacı şirket ile Davalı Banka arasında 23.02.2009 tarihinde 150.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı,- Bilindiği üzere, “Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi” ticari kredi sözleşmelerine verilen genel isimdir. Bu sözleşme ile ticari ya da mesleki amaçla kredi kullanan müşterilere Bankaca bir kredi limiti tahsis edilmekte, talep halinde bu kredi kısmen ya da tamamen müşteriye kullandırılmakta ve Müşteri tarafından geri ödeme yapıldığında aym kredi limiti müşteriye tekrar tahsis edilmektedir. Dolayısıyla bu kredi Bankalar tarafından müşterinin genel ticari ya da mesleki faaliyetlerinin finansmanında kullanıldığı, Somut olayda taraflar arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmış ve bu sözleşme kapsamında Davalı banka, Davacı müşterisine nakdi ve/veya gayri nakdi olarak kulfandırılmak üzere 150.000,00 TI. Limiti kredi tahsis edildiğinin görüldüğü, Gerek Yargıtay uygulaması gerekse ilgili sair mevzuat hükümleri çerçevesinde bankaların, müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi harcamaları uygun bir ücret karşılığında müşicerilerine yansıtmaları karşısında yasal bir engel bulunmadığı, Davalh Bankanın taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi, 6102 sayılı TTK 20'de düzenlenen “ücret isteme hakkı” 5411 sayılı Bankacılık Kanenu'nun 144, maddesi ve Medeni Kanun'un Maddesi hükümlerine dayanarak davacıdan 630,00 TL *Krodi Teklif ve Değerlendirme Ücreti” tahsil ettiği, Söz konusu tutarın Bankacılık düzenlemeleri ve teamüllerine uygunluğu gözetilerek makul düzeyde olup olmadığının tespiti için BDDK' nın internet sitesinde yayınlanan ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., .... Bankası A.Ş. ve ... bank T.A.Ş. tarafından ticari kredilerin limit tahsisi için tahsil edilen komisyon oran ve tutarları kıyasen uygulandığında, davalı Banka tarafından tahsil edilen limit tahsis ücretinin ortalama bir miktarda ve makul düzeyde olduğu, Davalı Banka'nın, haksızca tahsil edip davacıya iade etmesi gereken veya ödemekle yükümlü olduğu bir bedelin bulunmadığı, Tüm bu belirlemelerin ışığında; Tacir olan davalı bankanın, müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine yasal bir engel bulunmadığı, Sözleşme, Bankacılık teamül ve uygulamaları kapsamında alınan dava konusu “Kredi Teklif ve Değerlendirme Ücreti” nin usul ve mevzuata uygun olduğu hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı bankanın müşterisi olarak kredi kullandığı, kullanılan kredi kapsamında davacıdan 630,00 TL tutarında kredi teklifi ve değerlendirme ücreti alındığı, bankaların müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi harcamaları sair mevzuat hükümleri çerçevesinde müşterilerine yansıtmasında yasal bir engel bulunmaması, mahkememizce denetime elverişli olarak hazırlandığı kabul edilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı banka tarafından davacıdan tahsil edilen tutarın BDDK'nın internet sitesinde yayınlanan ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., .... Bankası A.Ş. ve ...bank T.A.Ş. tarafından ticari kredilerin limit tahsisi için tahsil edilen komisyon oran ve tutarların kıyasen uygulanmasında, davalı tarafından tahsil edilen limit tahsis ücretinin ortalama bir miktarda ve makul düzeyde olduğu, bankanın haksızca tahsil edip davacıya iade etmesi gereken veya ödemekle yükümlü olduğu bir bedelin bulunmadığı, davacının de tacir olduğu gözetilerek açılan davanın reddi ile davacının icra takibini açmada kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2- Şartları oluşmayan davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Şartları oluşmayan davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 653,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL'nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021
Katip ....
e-imzalı
Hakim ...
e-imzalı
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.