Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 1987/4476
Karar No: 1990/830
Karar Tarihi: 12.03.1990

Danıştay 4. Daire 1987/4476 Esas 1990/830 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme 1990 yılında bir şirketin muhtasar beyannamesini bir gün geç verdiği ancak vergisini zamanında ödediği durumda vergi ziyaından söz edilemeyeceğini belirtti. Vergi Usul Kanunu'na göre vergi ziyaının vergi yükümlülüğü zamanında yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesiyle oluştuğu ancak verginin tahsilinde kanuna uygun şekilde ödenmesinin önemli olduğu ifade edildi. Mahkeme, beyannamenin geç verilmesinin usulsüzlük cezasına neden olabileceğini ancak vergi ziyaı meydana gelmediği için cezanın kaldırılması gerektiğini belirtti. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 341. maddesi: vergi ziyaının vergi yükümlülüğünün zamanında yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi sonucunda verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade etmektedir.
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 23. maddesi: tarh ve tebliğ edilen verginin ödenmesi gereken safhaya geldiğinde verginin tahakkuk ettiğini belirtmektedir ve tahsilin kanuna uygun şekilde yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.

Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 830
Esas Yılı : 1987
Esas No : 4476
Karar Tarihi : 12/03/990

MUHTASAR BEYANNAME GEÇ VERİLMEKLE BERABER VERGİNİN ZAMANINDA ÖDENMESİ HALİNDE VERGİ ZİYAINDAN SÖZ EDİLEMEYECEĞİ HK.
Uyuşmazlık; muhtasar beyannamesini bir gün geç vermekle birlikte vergisini süresinde ödeyen yükümlü şirketin vergi ziyaına sebebiyet verip vermediği hususuna ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 341.maddesinde; vergi ziyaının, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerinin zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade ettiği şeklinde tanımlanmıştır.
Verginin tahakkuku ise aynı Kanunun 23.maddesinde, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesi olarak açıklanmış, verginin tahsilininde 23.maddede, kanuna uygun surette ödenmesi olduğu belirtilmiştir. Vergi kanunlarının temel amacı tahsilatın sağlanmasını gerçekleştirmektir. Bu nedenledir ki Vergi Usul Kanununda vergi alacağının tayinine ilişkin bölümde, vergiyi doğuran olayın saptanmasından sonra verginin tarh, tebliğ ve tahakkuk ettirileceği belirtilmiş, tüm bu işlemlerin nihai amacı olan tahsil ise bu düzen içinde en sonda yer almıştır. Vergiyi doğuran olay ile tahsil aşaması arasında kalan işlemler şekle ve usule ilişkin işlemlerdir. Bu işlemlerden herhangi birisinin yapılmamış veya eksik yapılmış olması tek başına vergi ziyaına neden olunduğunu göstermeye yeterli değildir. Vergi ziyaı meydana gelip gelmediği ancak tahsilat aşamasının yapılıp yapılmaması halinde söz konusu olabilir.
Olayda da, muhtasar beyanname bir gün geç verilmekle birlikte vergi zamanında ödendiğine göre, artık bir vergi ziyaından söz edilmesi mümkün değildir. Burada beyannamenin geç verilmesi sadece şekli bir noksanlık olup, bu fiilin karşılığı ise kaçakçılık, ağır kusur veya kusur cezası değil usulsüzlük cezası olup, bu tür cezalar Kanunda ayrıca düzenlenmiştir.
Bu durumda vergi ziyaının söz konusu olmadığı bir olayda salt yükümlünün talebi var diyerek ceza kesilmesi yoluna gitmek, gerek vergi kanunlarına gerekse genel ceza hukuku ilkelerine ters düşeceğinden, mahkemece şirket adına kesilen cezasının tamamen kaldırılmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddine, karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi