Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1642
Karar No: 2020/9817
Karar Tarihi: 06.07.2020

5941 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1642 Esas 2020/9817 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2020/1642 E.  ,  2020/9817 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5941 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-) Şikayetçi vekilinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
    Açılan kamu davasının niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve Kanun"da kamu davasına katılması konusunda özel düzenleme bulunmayan şikayetçinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetçi vekilinin TEMYİZ İSTEMİNİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
    2-) Sanık müdafiinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede ise;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    5941 sayılı Kanun"un 7/6. maddesinde düzenlenen atılı suçtan doğrudan zarar görmeyen ve adı geçen Kanun"da da kamu davasına katılmasına dair özel bir hüküm bulunmayan şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği anlaşılmakla tebliğnamede yer alan vekalet ücretine dair hükmün düzeltilerek onanmasına dair düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığın üzerine atılı ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemi; 2. derece imzaya yetkili olduğu tüzel kişi şirket hakkında; tüzel kişi şirket adına 03.10.2013 tarihinde düzenlenen çekin karşılıksız çıkması nedeniyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen 11.11.2013 tarihli çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararının 21.02.2013"te kesinleşmesine rağmen, sanığın kesinleşmeden üç gün sonra 24.12.2013 tarihinde yine aynı tüzel kişi şirket adına ve başka bir bankadan yeni bir çek düzenlemesi eylemidir.
    5941 sayılı Çek Kanunu"nun, Kanun"un yürürlüğe girdiği 20.12.2009 tarihinden bugüne kadarki mevcut 7/6. maddesi;
    "(6) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
    Hükmünü içermektedir.
    Buna göre suç tarihinde (24.12.2013) sanığın üzerine atılı suçun faili; hakkında çek düzenleme ve çek hesabı yasağı kararı verilmiş olan kişidir. Kanun koyucunun madde metninde failin gerçek veya tüzel kişi olup olmadığı hususunda bir ayrıma gitmediği, ancak suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereği, hapis cezasının muhatabının ancak ve ancak gerçek kişiler olabileceği izahtan varestedir.
    5941 sayılı Çek Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 20.12.2009 tarihinden bugüne, hakkında "çek düzenleme ve çek hesabı yasağı kararı" verilmesi gereken kişileri belirten 5. maddesinin ilgili fıkraları, tüm değişik halleriyle birlikte aşağıdaki gibidir;
    5941 sayılı Kanun"un (mülga) 5/(4). maddesi (ilk hali);
    "(4) Karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve ileri düzenleme tarihli çek üzerinde yazılı tarihe göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmayan gerçek ve tüzel kişi hakkında, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebi üzerine, sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde resen mahkeme tarafından, karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilir." hükmünü içermekte iken,
    5941 sayılı Kanun"un 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunla değişik 5/(1). maddesi;
    "(1) (Değişik : 6273 - 31.1.2012 / m.3) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılması hâlinde, altı ay içinde hamilin talepte bulunması üzerine, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi hakkında, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da çek hesabı sahibinin yahut talepte bulunanın yerleşim yeri Cumhuriyet savcısı tarafından, her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilir. Bu fıkra hükmüne göre çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı, karşılıksızdır işlemine tabi tutulan çekin düzenlenmesi suretiyle dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya başka bir suçun işlenmesi hâlinde de verilir." hükümlerini,
    5941 sayılı Kanun"un 09.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı Kanunla değişik 5/(1). maddesi;
    "(1) (Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (bu kısımdaki "çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından" ibaresi, 10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/7/2017 tarihli ve E.: 2016/191, K.: 2017/131 sayılı Kararı ile çıkartılmıştır) az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanunu"nun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür." hükümlerini içermektedir.
    Buna göre; Kanun"un yürürlüğe girdiği tarihten bugüne hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı verilen kişiler;
    -20.12.2009 tarihinden itibaren "çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmayan gerçek ve tüzel kişiler",
    - 03.02.2012 tarihinden itibaren "çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişiler",
    - 09.08.2016 tarihinden itibaren ise; "çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri"dir.
    Sanığın üzerine atılı suçu, 24.12.2013 tarihinde işlediği, bu tarihten önceki çek düzenleme ve hesap açma yasağının ise 21.02.2013 tarihinde kesinleştiği göz önüne alındığında, bu tarihlerde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararının ancak ve ancak "çek hesabı sahibi gerçek ve tüzel kişiler" hakkında verilebileceği, somut uyuşmazlıkta karşılıksızdır işlemine tabi olan çeklerin hesaplarının ikisinin de tüzel kişi olduğu, öte yandan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararının tüzel kişi şirket aleyhine verildiği ve kesinleştirildiği anlaşılmakla,
    5237 sayılı TCK"nin "Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi" başlıklı 2/3. maddesinde yazılı kıyas yasağı, "Ceza sorumluluğunun şahsiliği" başlıklı 20/2. maddesinde yazılı tüzel kişiler hakkında cezai yaptırım uygulanamayacağı ilkeleri karşısında;
    Sanığın 5941 sayılı Kanun"un 7/6. maddesinde unsurları yazılı suç nedeniyle cezai sorumluluğuna gidilebilmesi için öncelikle kendisi hakkında bir güvenlik tedbiri (yasaklama kararı) verilmesi, bu kararın usulüne uygun şekilde sanığa bildirilmesi ve buna rağmen sanığın tebliğ aldığı bu karara aykırı davranması gerekeceğinden,
    Mahkemece yukarıda yazılı esaslar gözetilerek; sanığın 5941 sayılı Kanun"un 7/6. maddesi uyarınca hakkında alınan bir güvenlik tedbiri kararı bulunmadığından cezai sorumluluğuna gidilemeyeceğinin tespitiyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Sanığın, suça konu edilen 24.12.2013 keşide tarihli ikinci çekin, çek düzenleme ve çek hesabı açma kararından sonra değil, daha önceki bir tarihte ileri tarihli olarak düzenlendiği yönündeki savunmaları hakkında, çek hesabı sahibi ve alacaklı tüzel kişi şirketlerin ticari defter ve kayıtlarında gerekli araştırma yapılmaksızın eksik kovuşturma sonucu karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi