
Esas No: 2015/15476
Karar No: 2016/1188
Karar Tarihi: 28.01.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/15476 Esas 2016/1188 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/11/2012 gününde verilen dilekçe ile tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, müvekkilinin ....n işletmecisi olduğunu, ....nın turizm işletme belgeli işletmelere enerji desteği altında ödenen elektrik faturalarının bir kısmının daha sonra işletmeye iade etmek şeklinde bir uygulaması olduğunu, müvekkilinin iki kez destekten faydalandığını, son başvurusunda abone numarasının doğrudan ...... adına kayıtlı olması gerektiği gerekçesiyle ödeme yapılamadığını belirterek 434190 numaralı abonenin, ......."nin işlettiği ....e ait olduğunu ve aralarındaki hukuki ilişkinin tespitini istemiştir.
Davalı, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafça talep edilen hukuki korunmanın, eda davası ile elde edilmesinin mümkün olmadığı, davacının iş bu tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunduğu, davacı ... ile ....... arasında kira ilişkisinin bulunduğu, ...... .."nin işletme adının, ticaret sicilinde, .... olarak kayıtlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hukuki yararın varlığı, dava koşulu niteliğinde olup; mahkemece, kendiliğinden göz önünde tutulur. Dava hakkı hukuki yarar ile sınırlıdır. Davacı, ihlal edildiğini ileri sürdüğü hakkını elde edebilmek için mahkeme kararına muhtaç bulunmalıdır. Bu bağlamda, hukuki korunmada, (davada) zorunluluk olmalıdır. İdeal veya geleceğe dönük bir yarar yeterli değildir.
Yukarıda yapılan açıklama doğrultusunda somut olayda; davacı ile dava dışı ........ arasında kira ilişkisinin bulunduğu, buna dayanarak tespit davasını hukuki menfaati olan destekten yararlanan dava dışı şirketin açması gerektiği davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı açıktır. Şu durumda, mahkemece davacının davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.