(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2013/18443 E. , 2014/845 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Davalı ...Ltd. Şti. temyizi bakımından:
6100 Sayılı HMK"nun geçici 3. madde 1.fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmi Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2.Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi ve temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa HUMK"nun 434/3.maddesi gereği 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 8 günlük süre içinde temyiz edilmeyen (HUMK"nun 432/4), temyiz defterine kaydı yapılmayan (HUMK"nun 434/3) kararlar kesinleşmiş olur.
Öte yandan İş Mahkemesinden verilen kararların katılma yoluyla temyizine ilişkin 5521 sayılı Yasada bir hükümde bulunmadığı gibi süre tefhimle başladığından gerekçeli kararın ayrıca sonradan tebliğ edilmiş olması tefhimle işleyen sürenin hukuksal sonuçlarını doğurmasına engel değildir. HMK"nun 103/1-4 maddesi gereğince hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar adli tatilde görülecek işlerden olduğundan adli ara vermede geçen günler süreye dahildir.
Somut olayda karar davalı vekiline 15/05/2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalının temyiz talebinin 8 günlük temyiz süresinin son günü olan 23.05.2013 tarihi geçtikten sonra 30.05.2013 tarihinde yapıldığı temyiz defterine kayıt ve harç makbuzlarından anlaşıldığından, davalı ...Ltd. Şti."nin temyiz dilekçesinin HUMK"nun 432/4.maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmelidir.
2-Davalı ... temyizi bakımından:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
davalı ..."nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
3-Davacı vekili, davacının 13.09.2009-30.12.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız feshedildiğini, 12-24 saat esasına göre çalıştığını, haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, yıpranma payı, genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı ... vekili, öncelikle husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı ile müvekkili kurum arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının taşeron şirket elemanı olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmamıştır. Mahkemece ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediği halde ıslah edilen kısımlar yönünden faize hükmedilmesi 6100 sayılı HMK’nun 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık kuralına aykırı ve hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın hüküm fıkrasının 2, 3, 4 ve 5. maddelerinin tamamen çıkartılarak, yerlerine;
“2-1.387.63 TL ihbar tazminatından, 100.00 TL"nin 17.03.2011 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, bakiyesinin faizsiz olarak davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-193.35 TL yıllık izin alacağından, 100.00 TL"nin olan 17.03.2011 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, bakiyesinin faizsiz olarak davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-984.70 TL fazla mesai alacağından, 100.00 TL"nin 17.03.2011 dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, bakiyesinin faizsiz olarak davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
5-120.81 TL genel tatil alacağından, 100.00 TL"nin 17.03.2011 dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, bakiyesinin faizsiz olarak davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, davalı ...Ltd. Şti."nin temyiz dilekçesinin süre aşımı nedeniyle reddine, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
SA