17. Hukuk Dairesi 2016/19125 E. , 2019/8987 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 06.05.2013 tarihinde davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın müvekkillerinin yaya olan kızlarına çarparak vefatına sebep olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar için ayrı ayrı 2.500,00"er TL maddi ve 15.000,00"er TL manevi tazminatın (sigorta şirketi maddi tazminattan sorumlu olmak kaydı ile) kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 51,48 TL., davacı ... için 780,33 TL olmak üzere toplam 831,81 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ... ve ..."dan kaza tarihi olan 06/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...."den de temerrüt tarihi olan 12/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacılar için ayrı ayrı 6.000,00"er TL olmak üzere toplam 12.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."dan kaza tarihi olan 06/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, 6100 sayılı HMK"nın 281. maddesinde taraflar bilirkişi raporuna karşı tebliğ tarihinden iki haftalık süre içerisinde itiraz
etmezlerse itiraz edilmeyen rapor taraflar açısından sonuç doğuracağından bu raporun esas alınarak karar verilmesinde bir engel olmamasına ve madde gerekçesinde de tarafların verilen süre içerisinde itirazını dile getirmediği taktirde bilirkişi raporunun onlar açısından kesinleşeceğinin yani tarafların rapora itiraz olanağını tümüyle kaybedeceğinin belirtilmiş olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
2-6098 sayılı TBK m. 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafların kusur durumları gibi hususlar da dikkate alındığında, davacılar için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.