22. Hukuk Dairesi 2019/7450 E. , 2019/19507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı; davalıya ait işyerinde Ağustos 2011 - 25/05/2014 tarihleri arasında şoför ve bekçi olarak engelli kadrosunda çalıştığını, çalışma koşullarının ağırlığı ve yasal haklarının ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshettiğini, davacının SGK kayıtlarında başka işyerlerinde çalışması gözüksede tüm çalışmasının davalı işverene ait iş ve işyerinde geçtiğini, gerçek ücretinin aylık 700,00 TL olmasına rağmen banka hesabına asgari ücretin yatırıldığını, rızası dışında gazeteye abone yapılıp maaşından kesildiğini, haftada 6 gün saat 17.30 - 01.00 arasında araç sürdüğünü ayrıca 05.00"a kadar bekçilik yaptığını, genel tatillerde çalıştığını, baskı ile ibraname ve bazı belgeler imzalatıldığını, vergi indiriminden yararlanması gereken engelli işçi olmasına rağmen faydalandırılmadığını iddia ederek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti, ücret ve vergi indiriminden doğan alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı; davacının kendi işçileri olmayıp bayileri olan...Ticaret Şirketi işçisi olduğunu, davacının 19/08/2011 - 27/05/2014 tarihleri arasında çalışıp istifa ederek işten ayrıldığını, zamanaşımının dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen ilk karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2015/32052 esas 2015/15755 karar sayılı 17.09.2015 tarihli kararı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının işçilik alacaklarından davalının sorumlu olup olmayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen karar, Yargıtay 7. Hukuk Dairesince “ ... Dosya kapsamına göre davacı tanığı ... "Ben ... Gazetecilikte bekçilik, şoförlük ve santralcilik yaptım. Davalı işyerinde 1991 - 2014 Temmuz ayında emekli olarak ayrıldım. Davacı da aynı kampüs içerisinde bulunan ... Pazarlama Şirketinde şoförlük ve bekçilik yapıyordu ... Davacı ... Şirketinde çalışıyordu. İşyerinde aynı kampüs içerisinde ... gazeteciliğin baskı merkezi vardır, ayrıca ... Pazarlamanın idari binası ve deposu da vardır. Başkaca şirkete ait işyeri yoktur. Davacının tüm çalışması bu işyerinde geçmiştir. Kural ticaret diye bir şirket ismini duyardım. Davacının işyerinde fiilen kullanmış olduğu araç üzerinde fiilen ... Pazarlama yazıyordu..." şeklinde beyanda bulunmuş, davacı tanığı ... ise "Ben Adana ... Gazetecilik"te 1991 - 2014 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştım. Davacı aynı kampüs içerisinde bulunan ... Pazarlama Şirketinde şoförlük ve bekçilik yapardı..." şeklinde ifade vermiştir. Mahkemece SGK kayıtlarına atıfla davacının dava dışı... .Gıda Dağ. Paz. Ltd. Şti. işçisi olduğu sonucuna varılmışsa da, davacı tanık anlatımları davacının çalışmasının hangi işverene bağlı gerçekleştiği hususunda tereddüt yaratmaktadır.
İş hukukunda alacak davasının aynı zamanda kamu düzenini ilgilendiren çalışma olgusunu da kapsadığı nazara alındığında, Hakimin davayı aydınlatma ödevi gereği (HMK 31. madde) hizmetin hangi işverene verildiği saptanarak husumetin buna göre değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın eksik araştırmayla husumet yokluğundan reddine karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesi ile bozulmuştur. Yerel mahkeme tarafından bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede ise, davalı ...ile dava dışı...Ticaret Reklam Ltd Şti arasında 01.01.2008 tarihli bayilik sözleşmesinin bulunduğu, davacının SGK kayıtlarına göre dava dışı şirkette 2011 – 2014 yılları arasında çalıştığı, imzalı maaş bordrolarında işveren olarak dava dışı şirketin göründüğü, maaş hesabına aylık ücretinin dava dışı şirket tarafından ödendiği, yine dosya içindeki yıllık izin kullanımına ilişkin belgelerin dava dışı şirket tarafından uygun bulunduğu, iş sözleşmesinin dava dışı şirket ile davacı arasında yapıldığı, davacının dava dışı şirketteki çalışmasının iş kur aracılığı ile gerçekleştiği sabittir. Dosya içinde yer alan davacının davalı şirketten almış olduğu ürünlerin bedeli için düzenlenmiş olan senetlerde adres olarak ... Pazarlama Bölge Müdürlüğü"nün yazılı olması, dinlenen davacı tanıklarının davacının davalı işyerinde çalıştığını beyan etmeleri, dosya içindeki mevcut yazılı belgeler dikkate alındığında davacının davalı şirketin işçisi olduğunun kabulü için yeterli değildir. Dosya kapsamındaki tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davacının davalı işyerinin işçisi olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.