17. Ceza Dairesi 2019/13693 E. , 2019/16738 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
Hükümlü ..."un, hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 144/1-b, 62/1 ve 52/2-4. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli, 2018/374 Esas, 2019/225 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12/11/2019 tarihli ve 94660652-105-31-13635-2019-Kyb sayılı “Kanun Yararına Bozma” talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/12/2019 tarihli ve 2019/118151 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İstem yazısında;
“Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/12/2017 tarihli ve 2017/19084 esas, 2017/28185 karar sayılı ilâmında; " ..Sanığa isnat edilen suçların, CMK"nın 253/3. maddesi kapsamında birlikte işlendiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Çözülmesi gereken sorun, hüküm kurulurken uzlaştırma kapsamında olmayan suçtan beraate hükmolunması halinde, sübutunda sorun olmayan ve müstakilen uzlaştırma kapsamında olan suçla ilgili nasıl bir yol izleneceğidir.Bu bağlamda, her iki suçtan yargılama devam ederken hakimin uzlaştırmaya tabi olacağını öngördüğü suçla ilgili olarak dosyayı soruşturma bürosuna göndermesi veya bu düşünceyle tefrik kararı vermesi durumunda, uzlaştırma kapsamında olmayan suç açısından beraat kararı verileceği izlenimi oluşabileceği cihetle, bu hususun ihsası rey olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin belirlenmesi gerekir.Bu sorunun CMKnın 226. maddesinde düzenlenen ek savunma konusuyla birlikte değerlendirilmesi gerekir. Anılan madde "Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez. (2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır. (3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir. (4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafiie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır." biçimdedir. Maddeden de anlaşılacağı üzere suçun hukuki niteliği değişir ya da cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirir durumun ortaya çıkması halinde hakim sanık ya da müdafiine ek savunma hakkı tanıyacaktır ancak, bu durum yasal düzenleme nazara alındığında hakim açısından ihsası rey olarak nitelendirilemeyecektir.Bu düzenlemeye kıyasen, uzlaştırmaya tabi olan bir suçla uzlaştırmaya tabi olmayan bir suçun yargılaması devam ederken, hakimin uzlaştırmaya tabi olacağını öngördüğü suçla ilgili olarak dosyayı soruşturma bürosuna göndermesi veya bu düşünceyle tefrik kararı vermesi durumunda uzlaştırma kapsamında olmayan suç açısından ihsası reyde bulunduğundan bahsedilemeyecektir.Yapılan yargılama neticesinde ise, sanığın kamu görevlisine hakaret suçundan beraatine hükmolunup, mercii kararından ve kanun yararına bozma talebinden önce kesinleşmesi nedeniyle bu suçun işlendiğinden bahsedilemeyeceği için, sair tehdit suçu yönünden de uzlaştırmaya engel olan CMK"nın 253/3. maddesinin uygulanma olanağı kalmayacak ve bu suç yönünden CMK"nın 254. maddesi gereğince uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerekecektir." şeklinde açıklamalara yer verildiği, bu bağlamda iddianamede cezalandırılma talep edilen ve uzlaştırma kapsamında olmayan suçun, hüküm kurulurken uzlaşma kapsamında olan bir başka suçu oluşturduğu kanaati halinde, dosyanın soruşturma bürosuna gönderilebileceği, bu durumun ise ihsası rey olarak nitelendirilmeyeceği;
Somut olayda, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21/07/2018 tarihli ve 2018/8345 soruşturma, 2018/4137 esas, 2018/2811 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-e maddesi uyarınca cezalandırılması talebi ile kamu davasının açıldığı, yapılan yargılama neticesinde sanığın üzerine atılı eylemin münhasıran anılan Kanun"un 144. maddesindeki suçu içerdiği değerlendirildiği ve sanığın mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan bu suç yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Uzlaşma" başlıklı 253/1-a maddesi gereğince uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 29/05/2018 tarihli ve 2017/15-496 Esas, 2018/246 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; uzlaştırma kurumu, uyuşmazlığın yargı dışı yolla ve fakat adli makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Uzlaştırma; bu kapsama giren suçlarda, fail ve mağdurun suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda anlaşmalarına bağlı olarak, devletin de ceza soruşturması veya kovuşturmasından vazgeçmesi ve suçun işlenmesiyle bozulan toplumsal düzenin barış yoluyla yeniden tesisini sağlayıcı nitelikte bir hukuksal kurumdur. 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin 73. maddesinin sekizinci fıkrasında, "Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir" hükmü ile uzlaşma kurumuna, aynı tarihte yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nin 253, 254 ve 255. maddelerinde ise, uzlaşmanın şartları, yöntemi, sonuçları, kovuşturma aşamasında uzlaşma ile birden fazla failin bulunması hâlinde uzlaşmanın nasıl gerçekleşeceğine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"un ikinci maddesiyle, 5237 sayılı TCK"nın 73. maddesinin başlığında yer alan “uzlaşma” ibaresi metinden çıkarılmış, 45. maddesiyle de aynı maddenin sekizinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış, yine 24 ve 25. maddeleri ile CMK"nin 253 ve 254. maddeleri değiştirilmiştir. CMK"nin 5560 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile değiştirilen 253. maddesinin üçüncü fıkrası; "(3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez." biçimdeyken 09/07/2009 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanun"un sekizinci maddesiyle anılan fıkraya "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" cümlesi eklenmiştir. 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile yapılan değişiklikle madde başlığı "Uzlaştırma" olarak değiştirilmiş ve 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamındaki suçların sayıları artırılmış, TCK"nin 106. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen tehdit, aynı Kanun"un 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık ve 157.
maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçları uzlaştırma kapsamına alınmış, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlara ilişkin sınırlama kaldırılmıştır. Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar yönünden ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar da uzlaştırma kapsamına dahil edilmiştir. Uzlaştırma kurumu, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabilecek, bu uygulama sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacak, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki düzenleme de nazara alınarak kesinleşen ve infaz edilmekte olan hükümlerde de uygulanabilecek ve bu husus infaz aşamasında gözetilebilecektir. Yerine getirilen hükümler yönünden ise, uzlaştırma sanığın hukuki yararının bulunması koşuluyla uygulanabilecektir.
Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun"la değişik CMK"nin 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde "(1)Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2)Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231. maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." denilmiştir.
Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
5237 sayılı TCK’nin 144. maddesi;
“(1) Hırsızlık suçunun;
a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde,
b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla,
İşlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” şeklinde düzenlenmiştir.
02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile CMK"nin 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarılmış olması sebebiyle, CMK"nin 253/2. fıkrası gereğince TCK"nin 144/1-b maddesinin de uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
İnceleme konusu somut olayda:
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/07/2018 tarihli, 2018/2811 sayılı iddianamesi ile ...’un, müştekiye yönelik eylemi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yerel mahkemece hükümlüye TCK’nin 144/1-b maddesinin uygulanma ihtimaline binaen ek savunma hakkının verildiği ve Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli, 2018/374 Esas, 2019/225 Karar sayılı ilamı ile hükümlünün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 144/1-b, 62/1 ve 52/2-4. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği olayda;
Hükümden önce 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile CMK"nin 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarılmış olması sebebiyle, CMK"nin 253/2. fıkrası gereğince TCK"nin 144/1-b maddesinin de uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre hükümlü ...’un hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken uzlaştırma işlemleri yerine getirilmeden mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüş olduğundan istemin kabulü ile hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla hırsızlık suçundan hükümlü ... hakkında Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli, 2018/374 Esas, 2019/225 Karar sayılı hükmünün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 24/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.