4. Ceza Dairesi 2016/11949 E. , 2020/9774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık hakkında tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmü yönünden;
Sanık ..."un aşamalarda, olay sırasında elindeki cismin elektroşok tabancası olduğunu beyan etmesi, mağdurların soruşturma aşamasında, sanığın kendilerine tabanca doğrulttuğuna yönelik şikayetleri, kovuşturma aşamasındaki beyanlarında ise olay anında sanığın elindeki cismin tabanca olduğunu düşündüklerine yönelik beyanları ve olay yeri güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesinde sanığın elinde bir cisimle mağdurların bulunduğu araca doğru elini uzatarak ilerlediği, daha sonra arbede sırasında bu cismi beline koyduğu, mağdurların yolun karşı tarafına doğru kaçması üzerine sanığın elini beline atarak mağdurlara doğru koştuğunun anlaşılması karşısında, elindeki elektroşok tabancanın korkutucu gücünden yararlanan sanık hakkında TCK"nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçu yerine aynı Kanunun 106/1 madde 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan hüküm kurulması,
B-Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden kurulan hükmü yönünden;
Sanığın, idaresindeki otomobil ile mağdur ... yönetimindeki aracı sıkıştırması neticesinde mağdurun park halinde bulunan araca çarpması suretiyle kazaya sebebiyet verdiği somut olayda; güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak ölçüde alkollü olduğu yönünde bir tespit bulunmamakla birlikte, güvenlik kamera kayıtlarından sanığın mağduru trafikte sıkıştırdığı anlaşıldığından, eyleminin TCK’nın 179/2 maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden TCK’nın 179/3 yollamasıyla 179/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
C-Her iki suç yönünden yapılan incelemede;
1-Hakkında verilen hapis cezaları ertelenen sanığa ait adli sicil kaydı incelendiğinde; sanık hakkında 06.12.2005 tarihinde kesinleşen adli para cezalarına hükmedildiği anlaşıldığından, sanığın bu hükümlülüklerinin temyize konu suç tarihinde silinme şartlarının oluşup oluşmadığı tespit edilerek sanık hakkında CMK’nın 231. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken "sanığın sabıka kaydındaki ilamları göz önüne alınarak şartları oluşmadığı" şeklindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmaması,
2-Eylemin TCK 106/1 madde 1. cümlede düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğunun kabulü halinde ise her iki suç yönünden;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde "Basit Yargılama Usulü"ne ilişkin düzenleme getirilmiş ve 252. maddesinde de verilecek kararla ilgili özel yasa yolu (itiraz) getirilmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"na geçici madde 5"in (d) bendinde; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen AYM, (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici madde 5/d" deki düzenlemedeki, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
AYM kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresi kesinleşmeye kadar devam ettiği için (5271, m.2/1-f), temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından da lehe düzenleme getirilmesi ve mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi nedeniyle (5271, m.251/3), yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
AYM"nin bu iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasanın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddesi gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.