17. Hukuk Dairesi 2016/11447 E. , 2019/9149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki işyeri sigortasından kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacının maliki olduğu balık tesisinin davalı ... şirketi nezdinde işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 07/10/2014 tarihinde meydana gelen saldırı ve hırsızlık sonucu tesisin zarar gördüğünü, olaydan hemen sonra durumun sigorta şirketine ihbar edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek davacının balık tesisinde meydana gelen zarar nedeniyle değer kaybı ve kazanç kaybı ile ıslah ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 43.104,00 TL zararının temerrüt tarihi 18.10.2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; poliçenin özel şartları gereği açık alanda veya sundurma altında bulunan muhteviyat fırtına, dolu, kar ağırlığı, sel-su baskını ve hırsızlık risklerine karşı teminat dışı olduğu ve bu nedenle herhangi bir hasar tazminatının ödenemeyeceği belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 43.104,00 TL alacağın 18/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu edilen hırsızlık rizikosundan kaynaklanan zararın poliçe teminatı kapsamında olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği hasar bedelinden oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı tarafından sigortalı olan işletmesine 3. kişiler tarafından yapılan saldırı ve hırsızlık sonucu zarara uğradığı iddiası ile tazmin talebinde bulunmuştur. Mahkemece, poliçe kapsamında kalan zarar miktarlarının belirlenmesi bakımından herhangi bir bilirkişi raporu almadan, zararın poliçede yer alan hırsızlık teminatı kapsamında kaldığını kabul ederek, davacıya ait tekne ve diğer unsurlarda oluşan hasara ilişkin 04.06.2015 tarihli faturadaki bedel ile davalı sigortacının aldığı eksper raporundaki bedellerin uyumlu olduğu gerekçesiyle davacının alacağının 44.604,00 TL. olduğunu kabul etmiş ve -2015/5 Esas sayılı dosyasında 1.500,00 TL üzerinden karar verildiği ve davacının bunun üzerine 43.104,00 TL tutarında bu ek davayı açtığı dikkate alınarak- taleple bağlılık gereği 43.104,00 TL hasar bedelinin tahsiline karar verilmiştir.
Davaya konu edilen olaya ilişkin olarak davacı tarafından yapılan şikayet üzerine açılan Bulanık C. Başsavcılığı"nın 2014/1269 soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, sigortalı işletmesinden urgan, pompa, bota ait motor ve teknedeki mazot ile yüzer platforma ait PVC camların çalındığı; tekne ve yüzer platforma kırılmak suretiyle zarar verildiği şeklinde şikayette bulunduğu; 07.10.2014 tarihli olay yeri inceleme raporunda da, teknenin camlarının kırık, kapısının zorlanmış ve tekne içine taşların atılmış olduğu, teknenin motor kapısının açılmış olduğu şeklinde tespitler yapıldığı; ceza soruşturmasının hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden sürdürüldüğü görülmektedir. Gerek davacının şikayeti gerekse olay yeri inceleme raporu ve ceza soruşturma dosyasına göre, davaya konu edilen zararın, hırsızlık ve poliçedeki kötüniyetli hareketler klozu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Davalı tarafından düzenlenen poliçede yer alan hırsızlık teminatı yönünden müşterek sigorta ya da muafiyet hükmü bulunmadığı halde, kötüniyetli hareketler teminatı yönünden % 20 müşterek sigorta ile % 2 muafiyet hükmünün bulunduğu görülmektedir. Davaya konu edilen zararın meydana gelme biçimi ile zararın hırsızlık ve kötüniyetli hareketler olmak üzere iki ayrı teminatı ilgilendirdiği dikkate alındığında, bu yön üzerinde durulmadan ve tüm zarar hırsızlık sonucu gerçekleşmiş gibi bir kabulle hüküm tesisi eksik inceleme mahiyetindedir.
Açıklanan tüm bu vakıalar karşısında mahkemece; davacıya ait sigortalı işletmede oluşan hasarların, hırsızlık
ve kötüniyetli hareketler klozları kapsamında değerlendirilmesi suretiyle, her iki teminat sebebine ilişkin poliçe hükümleri de dikkate alınıp zarar miktarının hesaplanması hususunda, konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 09/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.