16. Hukuk Dairesi 2016/9448 E. , 2019/4456 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Sinanpaşa İlçesi Tazlar Köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 36 parsel sayılı 700,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle arsa vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli parsel içerisinde yer alan yaklaşık 15 metrekare yüzölçümündeki yerin kendisine ait 114 ada 13 parsel içerisinde yer alması gerekirken, yüzölçümünün eksik hesaplandığı iddiasına dayanarak, çekişmeli taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptal edilerek kendisine ait 114 ada 13 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilmesi suretiyle adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 114 ada 36 parsel sayılı taşınmazın 20.10.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 15,83 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıtlı 114 ada 13 parsel sayılı taşınmaza tevhidine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Mahkemece, HMK"nın 312/2. maddesi uyarınca davalının davayı kabul ettiği gerekçesiyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın “feragat ve kabul halinde yargılama giderleri” başlığını taşıyan 312/2. maddesinde “davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmeyeceği” düzenlenmiştir. Somut olayda ise, davalı 25.02.2015 tarihli ilk celseye ve devam eden celselere katılmamış, 15.10.2015 tarihli keşfe katılarak taşınmazın sınırlarını tarif ettiği şekilde kabul ettiğini beyan etmiştir. Buna göre, davalının, ilk celse, davacının talep sonucunu tümüyle kabul ettiğinden bahsedilemez. Hal böyle olunca, mahkemece, davalı tarafından davacının talep sonucunun ilk celse kabul edilmediği gözetilerek, davacı yararına yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, giderlerin tamamının davacı üzerinde bırakılması ve kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücretine takdir edilmemesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.