MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Beraat
Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef şirketin yetkilisi olan sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, somut olayda da; varlığı sabit olan 2008 yılına ait defter ve belgelerin 17.04.2013 tarihli yazı ile istenildiği anlaşılmakla, mükellefe ve yetkililerine ulaşılamaması nedeniyle mükellefiyet kaydının 30.06.2009 tarihinde re’sen terk ettirildiğinin, vergi müfettiş yardımcıları tarafından düzenlenen 14.05.2013 tarihli tutanakta mükellef kurum yetkilisine ulaşılamadığının berirtilmesi karşısında, defter ve belgelerin istendiği tarih itibarıyla iş yerinin faal olmaması nedeniyle, sanığın ev adresinde yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu gözetilerek, sanığın sorgusu yapıldıktan sonra, yasanın aradığı anlamda mücbir sebebin bulunup bulunmadığı değerlendirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, dosya kapsamı ile örtüşmeyen gerekçe ile beraatine hükmolunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.