
Esas No: 2019/72
Karar No: 2021/858
Karar Tarihi: 05.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/72 Esas 2021/858 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/72 Esas
KARAR NO : 2021/858
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2019
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında süren ticari ilişki nedeniyle davalı tarafa muhtelif markalarda kol saati satıldığını, bu saatlerin irsaliyeli faturalar ile teslim edildiğini, bu faturalardan bakiye 82.920,98 TL borcun ödenmediğini, bunun üzerine Bakırköy .... Noterliği ... yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini, ve Bakırköy .... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, açılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi sebebiyle vaki itirazın iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Antalya Mahkemeleri olduğunu, faturalar üzerinde müvekkili şirkete ait imza ve kaşenin bulunmadığını, bu sebeple para borcunun varlığının kesin olmadığını, taraflar (davacı adına işlem yapan ve satış temsilcisi olduğunu ifade eden ...) arasındaki anlaşma gereğince satış şeklinin konsinye olarak düzenlendiğini ve malların davalı müvekkili tarafından satıldıktan sonra bedellerinin ödeneceği şeklinde anlaşmaya varıldığını ancak bu anlaşmanın yazılı olarak yapılmadığını, daha sonra yine ... tarafından müvekkili şirkete gelindiğini, birkaç müşterisinin olduğunu, kol saatlerinin teminatı niteliğinde davacı şirket adına kuyum ürünü ve değerli mücevher talep ettiğini, bu ürünlerin bedelini sattığı takdirde davalı şirkete ödeyeceğini ve davacının da bu durumdan haberdar olduğunu beyan etmiş, taraflar arasında varılan anlaşma gereğince 15 parça toplam 36.000 USD değerinde kuyum ürününe dair irsaliyeli fatura düzenlendiğini aynı zamanda bu faturada davacının kaşe ve imzasının bulunduğu bir tutanakla kayıt altına alındığını, bir zaman sonra tekrar arayarak malların satıldığını ve paranın iade edileceğini beyan ettiğini, davalı şirketin durumdan şüphe duyarak davacı şirket yetkilisi ... ile görüştüğünü, bu görüşmede durumdan haberdar olduklarını ...'in ürünleri satmadığını fakat bozdurduğunu konunun bizzat takipçisi olduklarını bildirdiklerini, tekrar irtibat kurmak istediklerinde ...'ın paralarının ödeneceğini, ödenmediği takdirde de kol saatlerinin bedelini göndermemelerini bildirdiğini, müvekkili şirketin kol saatinin bedellerini ödemek istediklerini fakat alacaklı temerrütü ile karşı karşıya kaldıklarını, sonraki tarihlerde davacı irtibat sağlanamadığını, ... ile ....'in iş akdinin davacı şirket tarafından fesih edildiğinin öğrenildiğini, davalının ...'e ulaşmasından sonra ... tarafından müvekkili şirket lehine 36.000 USD bedelli 6 adet senet düzenlendiğini, bu senetlerin ödenmemesi sebebiyle icra takibi yapıldığını, müvekkili şirket tarafından kol saatlerinin iadesi amacıyla kargo yapılmış ise de davacı tarafından kol saatlerinin iade alınmadığı, bu sebeple davanın reddine, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının 82.982,32 TL asıl alacak, 61,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 82.982,32 TL üzerinden fatura dayanak gösterilmek suretiyle davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 05/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07/12/2018 tarihinde ve süresi içerisinde yetkiye, borca ve faize itiraz ettiği, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 16/07/2019 tarihli bilirkişi .. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2018 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterlerinin yasal ve usulünce tutulduğunu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, açılış ve kapanış beratlarının süresinde yapılmış olduğunu ve usulüne uygun tutulduğu, davalının 8 günlük yasal süresi içerisinde faturaya itiraz etmediğini, davacının davalıya 31/12/2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan kaydi olarak 82.919,90 TL alacaklı olduğunun ve davalı tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığının tespit edildiğini, davacının icra takip tarihi itibariyle 82.919,90TL asıl alacak 61,34 TL işlemiş faiz olmak üzere 82.982,32TL toplam alacaklı olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Antalya .... Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat gereğince 10/02/2020 tarihli SMMM bilirkişi .... tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Dava dosyası ile davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunun ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturaların davalı şirkete teslim edildiğini, davalı tarafın cari defterlerine ve dava dosyası kapsamına göre, davacının dava konusu ettiği alacağın dayanağı faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davalıdan 82.919,90 TL tutarında alacağının olduğunu, işlemiş faiz tutarının 61,34 TL olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tanık ...beyanında; "... davalı şirket yetkilisi olup onunla bir telefon görüşmem oldu. ...in kendisine borcu olduğunu söyledi, bende durumunun olmadığını bu borcu ödeyemeceğini söyledim. Ben bunu ...in eniştesiyim, bunu eniştesi sıfatıyla söyledim. Başka bir görüşmem ve konuşmam olmadı. ... davacı ... grupta çalışandı. Ben o dönem şirkette aktif olarak çalışmıyordum." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık ... beyanında; "Antalya'ya gittiğim dönemde davalı şirketin yüksek bakiyesi olunca ... bey ile görüştüm ... bey bizim onlara verdiğimiz saat karşılığında .... beyin kuyum aldığını söyledi. Ellerinde belge olduğunu söylediler, bende bu belgeyi göstermelerini istedim, ödeme yapılmayacağını anlayınca İstanbul'a geri döndüm. ... beyin kendisi pazarlamacı olup, saat satma yetkisi vardır, ancak sözleşme yapamaz. ... kaşe taşımaz. Şirketimiz konsinye çalışmaz, şirket takas çalışmaz. Konsinye sözleşmesinin üzerindeki kaşenin sahte olarak yapılıp yapılmadığını bilemem ama ... Bey'in kaşe taşıma yetkisi kesinlikle yoktur." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce, 6100 sayılı HMK'nın 10. maddesinde "Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir." hükmünün düzenlendiği, sözleşmenin ifa yerinin belirlenmesinde 6098 Sayılı TBK'nın 89. madde düzenlemesinin gözönüne alınacağı ve maddenin 1/1 numaralı bendinde "Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir." dendiği, davacı alacaklı vekilinin itirazın iptali davasını, ikametgahının (Bağcılar, İstanbul) bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açmasında ve icra takibini Bakırköy İcra Dairesinde yapmasında usule aykırılık bulunmadığından davalının icra dairesi ve mahkememiz yetkisine ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlık konusunun çözümü için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda davacının davalından icra takip tarihi itibariyle 82.919,90 TL cari hesap alacağının bulunduğu; davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda davacının davalından icra takip tarihi itibariyle 82.919,90 TL cari hesap alacağının bulunduğu tespit edilmiş olup davacı ve davalı defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından taraflar arasında konsinye mal satış sözleşmesi bulunduğu iddia edilmiş ise de davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen sözleşmede tarafların imzasının bulunmaması, dosyada mübrez faturalarda faturaya konu malların konsinye olarak verildiğine dair herhangi bir ibarenin de yer almamış olması ve davalı tarafından yemin deliline de dayanılmamış olması nedeniyle aksi yöndeki davalı savunmasına itibar edilmemiştir. Davacı tarafından icra takibinden önce davalıya ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin davalıya 28/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 02/12/2018 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü tespit edilmekle takip tarihi olan 03/12/2018 tarihine kadar işlemiş olan 1 günlük yasal faiz mahkememizce 20,45 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek alacağın likit olması da gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, koşulları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 82.919,90 TL asıl alacak, 20,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 82.940,35 TL alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 16.588,07 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4- Koşulları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 5.665,66 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.417,14 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 4.248,52 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacı tarafından sarf olunan (1.400,00 TL bilirkişi ücreti + 301 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 1.701,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%99,95 kabul oranı) hesaplanan 1.700,15 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
7- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 1.417,14 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
9- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 11.582,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 41,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL'nin kabul ve red oranına göre hesap edilen 0,67 TL'sinin davacıdan; 1.319,33 TL'sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021
Katip ...
e-imzalı
Hakim ...
e-imzalı
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.