BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/59 Esas 2021/1033 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/59 Esas
KARAR NO: 2021/1033
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 02/07/2015
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında devam eden ticari ilişkiler çerçevesinde davacı şirketin davalı şirketten --- alacağının bulunduğunu, alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını belirtmiş, davalının ----- asıl alacak tutarı yönünden kısmen iptaline asıl alacak oranının % 40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı firmanın --- birimleri ile çalışmakta olduğunu, ilgili firmaya tek fatura keserek --- yılından bu yana ödemelerini alamadığını, olayların başlangıcının başkasına ait ----faturanın müvekkiline kesilmesi ve bunun iadesi ile başladığını, taraflar arasında belli miktarlarda mal alımı ve teşhiri hususunda anlaşma yapıldığını, davacının alım ve teşhir işlemlerini yapmadığını eski ve kesilmeyen teşhir bedellerinin talep edilmeye çalışıldığını, şifahi ikazlarının bir işe yaramaması sonucunda talep ettikleri rakam olan---- tarihinden beri ödenmez iken dava konusu takip ve dayanakları incelendiğinde verilmeyen bir hizmet ve alacağın doğrulmaya çalışıldığının görüldüğünü belirtmiş, takibin iptali ile borçlarının kalmadığının tespitine, ---- alacaklı olduklarının tespitine ve karşılık davanın kabulü ile takibe konu alacak miktarı üzerinden % 40'tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali karşı dava ise borçlu olunmadığının tespiti ile alacağın tahsili istemine; ilişkindir.
Bozmadan sonra yapılan mahkememizin---- tarihli oturumunda taraf vekillerince sulh protokolü içeriği kabul edilmiş, dosya içerisinde yer alan sulh protokolü uyarınca uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Mahkeme huzurunda yapılan sulh, görülmekte olan bir davanın taraflarının, aralarındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlığı ya da şüpheli bir durumu sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda karşılıklı fedakarlıkta bulunmak suretiyle gerçekleştirmiş oldukları bir işlemdir. Mahkeme dışında yapılan sulh sözleşmesi, mahkemeye verilmek ve onun tarafından, duruşma tutanağına geçirilmekle, mahkeme huzurunda yapılan sulhe dönüşür. Mahkeme huzurunda yapılan sulh davayı kendiliginden sona erdirir, mahkemenin, bu sonucun elde edilebilmesi için, sulhten sonra onu esas alarak aynca bir hüküm vermesine gerek yoktur. Mahkeme, sadece davanın konusuz kaldıgım tespit ve tevsik etmekle yetinecektir.
HMK.nun. 313. maddesine göre "Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.". Ancak mahkeme dışı sulh de hukukumuzda kabul edilmiş ve davayı sona erdiren taraf işlemlerinden sayılmıştır. HMK.nun. 315. maddesinde "Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir." denilmekle sulhun neticesi düzenlenmiştir. Dosya içerisinde yer alan sulh protokolü uyarınca karar verilmesi gerekmiş, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Esas ve karşı dava yönünden sulh protokolü uyarınca konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 73,55 TL harçtan mahsubuna, fazla alınan 14,25 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı/karşı davalıya iadesine; karşı davada alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 97,00 TL harçtan mahsubuna, fazla alınan 37,70 TL harcın karar kesinleştiğinde davalı/karşı davacıya iadesine,
3-Sulh protokolü uyarınca vekalet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Tarafların yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2021