MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü‘nün 02.09.2013 tarihli uzmanlık raporu ve Türkiye Finans Bankası‘nın 27.10.2010 tarihli cevabi yazısı ile suça konu çeklerden 30.01.2010 keşide tarihli ve 5000 TL bedelli çekin külliyen sahte olarak oluşturulduğunun tespit edilmesi ve suça konu diğer çeklerin çalıntı oldukları ve sahte imzalarla keşide edildiklerinin dosya kapsamında belirlenmesi, sanığın çekleri hangi ticari ilişkiye istinaden kimden aldığını açıklayamaması karşısında, belirtilen çekteki 1. ciranta olarak görünen .... Tic. Ltd. Şti. isimli şirket yetkilisinin dinlenilmesi ve bu kişi yönünden imza incelemesi yapılmasının sonuca etkili olmayacağı, müşteki ...‘ın kovuşturma aşamasında alınan beyanında açıkça çeklerin sanık tarafından farklı zamanlarda şirketlerine verildiğinin belirtildiği, bu hususun sanık tarafından inkar edilmediği, yine sanık müdafiinin 09.12.2014 havale tarihli dilekçesinin açıklamalar kısmının 4 ve 5. bölümlerinde de çeklerin farklı tarihlerde verildiklerine dair açıklamalarda bulunulduğu, çeklerin keşide tarihleri arasındaki zaman aralığı dikkate alındığında da çeklerin aynı anda verilmesinin ticari hayatın gereklerine uygun olmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki bu hususlara ilişen bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen “Resmi Belgede Sahtecilik“ suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı arttıran ve azaltan sebeplerin nitelik ile dereceleri takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 15.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.