Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18660
Karar No: 2019/9368
Karar Tarihi: 14.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18660 Esas 2019/9368 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/18660 E.  ,  2019/9368 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı ... vekili, davalı ... Belediyesi vekili ve asıl dosyada ihbar olunan-birleşen dosya davalısı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalılardan ... sevk ve idaresindeki davalılardan ... İl Özel İdaresi Genel Sekterliğine ait ambulansın yaya olarak yolda bulunan müvekkilinin oğlu ... çarpması sonucu vefat ettiğini, trafik kazası neticesinde vefat eden oğullarının desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek arttırılmak üzere, ... için 1.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi, ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı, 20.000,00 TL manevi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacılar vekili, birleşen Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/379 Esas dosyası ile davalılara yönelik 20.000,00"er TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı kurum vekili; İl Özel İdaresine ait ambulansların İl Sağlık Müdürlüğüne devri nedeni ile husumetin ilgili idareye yönetilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı sürücü vekili; davanın reddi savunmmuştur.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, ... için 1.000,00 TL maddi tazminatın 24/11/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, davacı ... için 15.000,00 TL manevi, ... için 12.500,00 TL manevi tazminatın 24/11/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar Sağlık Bakanlığı ve ..."den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 188,10 TL maddi tazminatın 24/11/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine (sigorta şirketi yönünden teminat limiti içinde kalmak kaydı ile) fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... Belediyesi vekili ve asıl dosyada ihbar olunan-birleşen dosya davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir.
    Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyize konu davacı lehine hükmedilen maddi tazminat yönünden verilen karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalı ... vekili, davalı ... Belediyesi vekili ve birleşen dosya davalısı ... vekillerinin maddi tazminata yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına ve özellikle manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (eski BK 47) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesine göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Davanın taraflarını davacının dilekçesinde belirttiği davacı ve davalılar oluşturmakta olup davanın tarafları dışında kararın temyizi ancak ilgili aleyhine hüküm kurulmuş olması halinde mümkündür. Bu bakımdan ..."nün asıl dava da ihbar olunan sıfatı dışında
    başkaca bir sıfatı bulunmayıp aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
    4-6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasası"nın 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkeme tarafından hükmün gerekçesinde “..aracın Sağlık Bakanlığına devredilmiş olması nedeni ile İl Özel İdaresinin ve Muğla Büyükşehir Belediyesinin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, araç maliki olarak Sağlık Bakanlığının asıl ve birleşen davada sorumlu olduğu kabul edilmiştir.” yazıldığı halde hükümde maddi tazminat yönünden tüm davalılar aleyhine hüküm kurularak gerekçeli kararın gerekçesi ile sonucu arasında çelişki yaratıldığı görülmektedir. Bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı
    uyarınca, hüküm fıkrası ve hükmün gerekçesi arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve birleşen dosya davalısı ... vekillerinin davacılar lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin kesinlikten REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı hükmün re"sen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Başkanlığına geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.398,99 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, 14.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi