
Esas No: 2015/23142
Karar No: 2017/8543
Karar Tarihi: 25.09.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/23142 Esas 2017/8543 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki üyeliğin iptali ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketin Türkiye"deki anlaşmalı firmalardan aldığı indirimlerden üyelerini yararlandırmak üzere faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalı banka hesabına 4.400,00 TL ödeme yaptığını ve kendisine kart verildiğini, ancak alışveriş yapmak istediği zaman bu kartları aktif olarak kullanamaması nedeniyle üyelikten ayrılmak istediğinde kendisine sözleşme gereği ek ödeme yapılması gerektiğinin söylendiğini ancak herhangi bir sözleşmeye imza atmadığını ileri sürerek üyeliğinin iptal edilmesini ve alışveriş taahhüt avansı olarak davalı hesabına yatırmış olduğu 4.400,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı tarafından taahhüt edilen indirimlerden faydalanamadığını ileri sürerek üyeliğinin iptaline karar verilmesi ve yapılan 4.400,00 TL ödemenin tahsili için eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, genel ticari şartnamenin 13.3. maddesinde, sözleşmenin feshi halinde üyenin ön/kısmi ödemelerin iadesinin talep edilemeyeceğinin kararlaştırıldığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme metni olmasa da davacının alışveriş taahhüt avansı ödeyerek sisteme üye olmakla şartları kabul ettiği, ödenen bedelin T.B.K. 178. maddesi kapsamında cayma parası olduğunun kabulü gerektiği ve davacının cayma parasının iadesini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, davacının, davalı şirketin iş takımı üyesi hesabına para yatırılarak dijital ortamda sisteme üye yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında davacının ıslak imzasını taşıyan bir sözleşme de bulunmamaktadır. T.B.K.’nun 178. maddesine göre cayma bedelinden söz edebilmek için bunun sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olması gerekir. Davacının imzası bulunmayan genel ticari şartname de davacıyı bağlamaz. Bu durumda, davalı hesabına yatırılan paranın pey akçesi olmadığı, cayma akçesi olarak verildiğinin davalı tarafından ispatlanması gerekir. Davacının ödediği paranın açıkça cayma bedeli olduğu kanıtlanmamıştır. Akit feshedildiğine göre, yatırılan paranın pey akçesi olması nedeniyle iadesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.