
Esas No: 2014/16636
Karar No: 2014/16636
Karar Tarihi: 5/7/2017
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
BELKIS ABDI BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/16636) |
|
Karar Tarihi: 5/7/2017 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ |
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI |
|
|
Muammer
TOPAL |
Raportör Yrd. |
: |
İsmail Emrah
PERDECİOĞLU |
Başvurucu |
: |
Belkıs ABDI |
Vekili |
: |
Av. Doğan
GÜR |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 15/10/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilir olduğuna ve esasının
incelenmesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu tarafından 8/6/2005 tarihinde İstanbul 6. İş
Mahkemesinde açılan işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan tazminat istemli
davada İlk Derece Mahkemesinin 13/8/2008 tarihli hükmü ile kısmen kabul kararı
verilmiş, temyiz incelemesi sonucu karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 1/11/2010
tarihli ilamı ile bozulmuş, bozma üzerine yeniden yapılan değerlendirme sonucu
İstanbul 6. İş Mahkemesinin 18/12/2012 tarihli kararı ile kısmen kabule
hükmedilmiş, temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 20/5/2013
tarihli ilamı ile hüküm onanmış ve yargılama süreci sona ermiştir.
9. Başvurucu vekili, İstanbul 6. İş Mahkemesine sunduğu
16/7/2014 tarihli dilekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının onandığını
belirterek gerekçeli kararın kendilerine tebliğ edilmesini istemiştir.
10. Başvurucu 15/10/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Mahkemenin 5/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
12. Komisyonca başvurunun kabul edilebilir olduğuna ve esas
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar
verilmişse de başvuru dilekçesi ve eklerinin incelenmesi neticesinde Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğü’nün 28. maddesinin (2) numaralı
fıkrası gereği kabul edilebilirliğe ilişkin bir engelin varlığı tespit edilerek
Komisyon tarafından verilen kabul edilebilirlik kararının kaldırılmasına karar
verilmiştir.
13. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
14. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası gereği bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği, başvuru
yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde
yapılması gerekir.
15. Hukuk yargılamasında Yargıtay kararları mahkeme yazı işleri
müdürü tarafından derhâl taraflara tebliğ edildiğinden bu kararlara ilişkin
bireysel başvuru süresi tebliğ tarihinden başlamaktadır. Buna karşılık kanun
yolu incelemesinin ardından ilk derece mahkemesine ulaşan dosyalarda, nihai
karar tebliğinin henüz gerçekleşmediği durumda, ilk derece mahkemesine
başvurarak talep veya beyanda bulunan, bir başka ifadeyle bu davaya ilişkin
işlem yapan ilgililerin, bu işlem sırasında nihai kararın sonucunu öğrenmeleri
beklenir. Böyle bir durumda işlem yapılırken nihai kararın sonucunun
öğrenildiği kabul edileceğinden sonucu öğrenilen nihai kararın gerekçesine
derece mahkemesinden kesin olarak erişilebilmesi mümkün bulunduğundan bireysel
başvuru süresinin bu tarihten itibaren başlatılması gerekir (Suat Bircan, [GK], B. No: 2014/16800,1/12/2016,
§ 25).
16. Bu kapsamda avukatların Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi
(UYAP) Avukat Bilgi Sistemi vasıtasıyla vekâletleri bulunan dava dosyalarını
herhangi bir kısıtlama olmaksızın -vekâletleri bulunmayan dava dosyalarını da
yine sistem üzerinden ilgili hâkimden onay alarak- inceleyebildikleri ve bu
dosyalarda bulunan belgelerden suret alabildikleri gözönünde
bulundurulduğunda UYAP üzerinden davayla ilgili işlem yapan vekilin bu sırada
nihai karar sonucunu ve gerekçesini kesin olarak öğrenme olanağına sahip
bulunduğu açıktır (Suat Bircan, §
26) .
17. Somut olayda İstanbul 6. İş Mahkemesinin 18/12/2012 tarihli
kararının Yargıtay 7. Hukuk Dairesince 20/5/2013 tarihinde onandığı ve olağan
kanun yolları aşamasının tamamlanarak yargılama sürecinin sona erdiği
görülmektedir. İlgili dava dosyası incelendiğinde ise başvurucu vekili
tarafından 16/7/2014 tarihinde İlk derece mahkemesine dilekçe sunularak
gerekçeli kararın tebliğ edilmesinin istendiği ve kararın Yargıtayca
onandığının belirtildiği anlaşılmaktadır (bkz. § 9) Bu durumda başvurucu
vekilinin Yargıtay onama ilamından dolayısıyla nihai kararın sonucundan en geç
söz konusu dilekçeyi sunduğu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu durumda 15/10/2014 tarihinde yapılan başvuruda süre aşımı olduğu sonucuna
varılmaktadır.
18. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin süre
aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
5/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.