Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/30
Karar No: 2010/3267
Karar Tarihi: 14.06.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/30 Esas 2010/3267 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/30 E.  ,  2010/3267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil İstemli

    ... ile ... ve Yazıca Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.07.2004 gün ve 390/704 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı bir parça taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, uyuşmazlık konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisine, yöntemine uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamış ve yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, kadastronun kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kanunun 12/3.maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, diğer yandan tespit dışı bırakılan bir yerin kazanılabilmesi için imar-ihya edilmesi gerektiği, davacının imar-ihya sebebine dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır.
    Mahkemenin gösterdiği red gerekçesine katılmak mümkün değildir. Uyuşmazlık konusu taşınmaz 1973 yılında başlayıp 1974 yılında bitirilen kadastro (tapulama) çalışmalarında 766 sayılı Tapulama Kanununun 2.maddesi uyarınca tespit dışı bırakılan bir yerdir. Tesbit dışı bırakılan yerlerin sınırlandırılması yapılmadığı gibi, bu gibi yerler hakkında kadastro tutanağı da düzenlenmemekte ve geometrik durumları tesbit edilmemektedir. Bu şekilde yapılan işlem bir tesbit işlemi değil ise de; kadastro görevlilerince taşınmazın tescile tabi olmadığı saptanarak hukuksal durum belirlenmiş olduğundan, yapılan işlem bir kadastro işlemi niteliğini taşımaktadır. Bu bakımdan bu gibi yerler hakkında 3402 sayılı Kanunun 12/3. fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulama olanağı yoktur. Kural olarak, kadastro tesbitiyle kadastrodan önceki zilyetlik süresi kesintiye uğramakta ve kadastroca tesbit dışı bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddelerinde belirtilen koşullar yanında 20 yıllık kazanma süresi de davacı yararına gerçekleşmiş ise, bu tür taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinilmesi mümkün bulunmaktadır. Her ne kadar red gerekçesinde davacı tarafın imar ve ihyaya dayanmadığı bildirilmiş ise de, taşınmaz, 766 sayılı Tapulama Kanununun 2.maddesi uyarınca tesbit dışı bırakılan yerlerden olup, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğu açıktır. Mahkemenin bu yöndeki gerekçesi yerinde bulunmamaktadır. Çünkü tescil isteği aynı zamanda imar ve ihyayı kapsamaktadır. Şu halde, mahkemece yapılacak iş; yukarıda belirtilen somut olgular doğrultusunda taraf delillerini toplamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece hiçbir delil toplanmadan ve keşif de yapılmadan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 14.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi