Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4168
Karar No: 2017/2182
Karar Tarihi: 07.06.2017

Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/4168 Esas 2017/2182 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, sanığın kasten öldürmeye teşebbüs suçundan suçlu bulunarak TCK'nun 81, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetmiştir. Ancak, mahkeme kararında şu hususlara dikkat çekilmiştir:
1. Sanığın mağdura yönelik bıçak darbelerinin niteliği ve sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi, öldürme kastıyla hareket ettiğini göstermektedir.
2. Sanığın, boşanmadan önce eşiyle mağdurun ilişkisi olduğu iddiasına dayandırarak suçu işlediğine yönelik savunması ve mağdurun da bu iddiayı destekleyen ifadesi nedeniyle, sanığın boşanma davası dosyasının getirtilmesi ve eski eşinin de tanık olarak dinlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
3. 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği dikkate alınarak, sanığın hukuki durumu yeniden değerlendirilmelidir.
4. CMK'nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca zorunlu müdafi ücretinin sanıktan alınmaması gerektiği vurgulanmıştır.
5. Sanığın teşebbüs nedeniyle indirim yapılması gerektiği belirtilen uygulama maddesi gösterilmemiştir.
Mahkeme kararı TCK
1. Ceza Dairesi         2016/4168 E.  ,  2017/2182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
    HÜKÜM : TCK.nun 81, 53, 63. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezası.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın, mağdur..."ya yönelik eyleminin sübutu kabul, cezayı azaltıcı bir neden bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Olay günü mağdur ile karşılaşan sanığın hiç bir şey söylemeden birisi sırt trokal bölgede basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, diğeri 8. trokal vertebra hizasında solda troksa nafiz ve yaşamsal tehlike oluşturacak şekilde olmak üzere 2 bıçak darbesiyle yaraladığı anlaşılan olayda,
    1- Mağdurdaki yaralanmanın niteliği, sanığın engel bir durum bulunmamasına rağmen eylemine kendiliğinden son verdiği dikkate alındığında, sanığın öldürme kastıyla hareket ettiğini gösterir, her türlü şüpheden uzak yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşılmakla, hakkında 5237 sayılı TCK"nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d maddeleri uyarınca kasten yaralama suçundan hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek kasten öldürme suçuna teşebbüsten hüküm kurulması,
    2- Sanığın, boşanmadan önce eşi ile mağdurun ilişkisi olduğundan bahisle eylemi gerçekleştirdiğine yönelik savunması ve mağdurun da bunu destekler mahiyetteki beyanı karşısında, sanığın boşanma davasına ilişkin dosyasının getirtilmesinden ve eski eşi olan ..."ın, tanık olarak dinlenmesinden sonra hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uyugulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    4- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi kapsamında baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde tahsiline karar verilmesi,
    5- Kabule göre de, teşebbüs nedeniyle yapılan indirim sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi