Abaküs Yazılım
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2015/530
Karar No: 2021/685
Karar Tarihi: 30.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/530 Esas 2021/685 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/530
KARAR NO : 2021/685
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/07/2015
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
K. YAZIM TARİHİ : 28/10/2021
Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalılar ... ve ...'ın müvekkili Şirket'in hissedarı ve ortağı iken hisselerinin tamamını Şirket ortaklarının 06.12.2012 tarihinde aldığı karar ve Ankara ...Noterliği'nin 06.12.2012 tarih ve ... yevmiye nolu noter senedi ile şirket dışından ...'a devrettiğini, aynı tarihli karar metninde devir tarihinden önce şirket müdürü olan davalı ...”ın Şirket müdürlüğü yetkilerinin de iptaline karar verildiğini, şirket ortaklar kurulunun bu kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 18.12.2012 tarih ve 8217 sayılı nüshasında yayımlandığı, söz konusu iptal kararı ile birlikte adı geçenin bankalardan işlem yapma yetkilerinin de iptal edildiğini, ancak davalılardan ... ve ...'in, ... ile hareket ederek, davalı ...'ın şirkete ilişkin yetkilerinin iptal edildiğinin ticaret sicilinde yayınlandığı gün, adı geçenin imzasını taşıyan 18.12.2012 tarihinde davalı ...'a çekilen faks ve ...'in telefon talimatı ile davalı ...'ın şirket müdürlüğü yetkileri iptal edilmemiş gibi kötü niyetli ve yetkisiz biçimde müvekkili şirketin ...'taki 9092 4590332351 nolu hesabından 329.000,00 TL'yi davalılara ait ... İletişim Tes. Elek. Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin hesabına aktardığını, davalılardan ..., ... ve ... hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ancak dava konusu bu olayda ...'ın da sorumluluğunun bulunduğunu, zira davalı banka yetkililerinin üstüne düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmeden, gerekli noter sorgusunu yapmadan ve Ticaret Sicil Gazetesi'ne hiç bakmadan şubelerine gelen faksa binaen işlem yaptıklarını, kaldı ki, hesabına para aktarılan şirket çalışanı ... ... ile işlemi yapan banka şubesi çalışanı ... ...'ın akraba olduğunu, bu önemli husus da düşünüldüğünde, banka şubesinin sorumluluğunun normal bir yetki aşımındaki para transferi durumundaki bankanın üstüne düşen özen yükümlülüğünü daha da hassas hale getirdiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 329.000,00 TL'nin olayın yaşandığı 18.12.2012 tarihinden itibaren tazminat hükümlerine uygulanan faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı ... vekili cevap dilekçesi ile özetle; İşlem tarihi 18.12.2012 olduğundan davanın zamanaşımına uğradığı, haksız fiil eylemi bakımından müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğinden iş bu davanın öncelikle husumet yokluğundan reddi gerektiği, davalılardan ... ve ...'in imza sirküleri ve genel vekaletname ile, davacı şirketin bankalardaki tüm hesapları üzerinde ahzu kabz, sulh ve ibraya yetkili kılındığı, davacı şirketteki ortaklığının ve müdürlük sıfatının sona ermesinden ve bu hususların tescili ve ilan edildiği gün, davacı şirkete ait davalı banka nezdindeki hesaptan para çektiği, davacı şirketin, davalı ...'ın temsile yetkili bulunmadığının Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiğini ve bu ilanın üçüncü kişileri bağladığını, dolayısıyla ilandan sonra yetkisiz kişiye yapılan ödeme nedeniyle davalı bankanın da sorumlu olduğunu iddia etmekte isede; müvekkili bankanın ödeme yaptığı dönemde davalının şirketteki ortaklık ve müdürlük sıfatının sona erdiği varsayılsa dahi müvekkili bankaya davacı tarafça, vekâlet ilişkisinin sona erdiğine dair bir bilgi ve belge sunulmadığı, Borçlar Kanunu'nun 37. ve 396. maddelerinde açıkça vurgulandığı üzere temsil yetkisinin son bulmasının, vekilin yetkisiz temsilci haline gelmesi ve yaptığı işlemlerin bu nedenle geçersiz sayılması için, azil keyfiyetinin temsilciye ulaştırılması gerektiği, temsilciye ya da üçüncü kişilere temsil yetkisinin geri alındığı, yöntemine uygun biçimde ulaştırılmadıkça bu yetkinin devam ettiğinin kabul edileceği, davalı ... ve ...'e imza sirküleri ve genel vekâletnameyle davacı şirket tarafından, davacı Şirketin bankalardaki tüm hesapları üzerinde ahzu kabz, sulh ve ibrayı içeren geniş yetkiler verildiği, temsil yetkisinin süresinin, temsilci tayin eden tarafından 10 yıl olarak belirlendiği, 06.12.2012 tarihinde davalı ...'ın şirket müdürlüğü yetkilerinin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen bu durumun bankaya bildirilmediği, bildirimden önce gerçekleşen para çekme işlemlerinden dolayı bankanın hukuki sorumluluk koşullarının oluşmadığı, 06.12.2012 tarihinde davalı ...'ın şirket müdürlüğü yetkilerinin iptaline dair alınan kararın, ticaret sicili gazetesinde bu kararın alınma tarihinden itibaren ancak 12 gün sonra 18.12.2012 tarihinde yayımlandığı, bu aradaki sürede müvekkili bankaya yazılı ya da sözlü hiçbir bildirim yapılmadığı, bunun dışında para çekme işleminin yine 18.12.2012 tarihinde sabah saat 09.33'te yapıldığı, müvekkili bankanın temsilci ile her yaptığı işlemi ticaret sicili gazetesini kontrol ederek yapmasının, kendisine bildirim yapılmadığı halde, iç temsil yetkisinin geçerliliği ve kapsamını ayırt etmeye çalışmasının, rasyonel olmadığı gibi maddeten de imkânsız olduğu, yine şirketi devralan şirketçe her ne kadar Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği bildirilmiş ise de davalılardan ...'ın, müvekkili banka nezdinde şirket adına hesap işlemlerini 10 yıllık imza sirküleri ve vekaletnamedeki yetkileri çerçevesinde uzun süredir gerçekleştirmekte olduğundan bankanın iyi niyetli olarak hareket ettiği, şirketi devralan ...'ın kendisine ait haksız fiilden sonra 20.12.2012 tarihinde çıkarmış olduğu imza sirkülerini müvekkili bankaya 24.12.2012 tarihinde bildirildiği, yine kendisinden önceki vekaletname ve imza sirkülerlerinin geçersiz olduğu hususunun da olay tarihinden sonra 18.01.2013 tarihinde bankaya bildirildiği, zamanında ve usulüne uygun bir bildirimin yapılmış olması durumunda zararın oluşmayacağı belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
Davalılar ..., ... ve M. ... vekili cevap dilekçesi ve beyanları ile özetle; Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde ... E. - ... K. sayılı dosyada ve yine aynı mahkemede açılan ... E. - ... K. sayılı dosyada, davacının dava açarken işbu dava konusu 329.000,00 TL'yi ... İletim...Ltd. Şti.'ne kendisinin bizzat gönderdiğini dava dilekçesinde ve eklerinde açıkça beyan ettiği, davacının dava konusu 329.000,00 TL'yi müvekkillerine değil, %55'ine ortak olduğu ... İletim ... Şti.'ne gönderdiği, gönderilen para ile davacının diğer şirketi olan ...-... Ltd. Şti.'nin dilekçeleri ekinde belirtmiş oldukları borçlarının ödendiği, Ankara ... Ceza Mahkemesi'nin ... E. sayılı dosyasında müvekkilleri hakkında beraat kararı verildiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan taraf vekilleri sulh olmalarının mümkün olmadığını, arabuluculuğa başvurmak istemediklerini belirtmişlerdir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, davalı banka kayıtları, ticaret sicil müdürlüğünden davacı şirket kayıtları ile ceza dosyası-delil olarak dayanılan dosyalar getirtilmiş, bilirkişi raporları alınmıştır.
Getirtilen Ankara ... Ceza Mahkemesi’nin ... Esas, ... Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; ... ... ve ...’in, sanık olarak yargılandığı, iddianame ile ...-... Ltd şirketinin 06/12/2012 tarihinde müşteki ... tarafından devralınmasından sonra hiçbir yetkisi kalmadığı halde bilirkişi raporuna göre sahte olduğu belirlenen ... kaşe ve imzasıyla 18/12/2012 tarihli ... Ankara Şube Müdürlüğüne faks yoluyla gönderilen talimatla ...-... Ltd Şirketinin hesabından ... Ltd Şirketi hesabına 329.000 TL paranın havale edilmesinde talimat teyidinin sanık ... tarafından yapılıp gönderilen paranın ... Süha tarafından kullanıldığı ve özel belge niteliğindeki bu sahte belgenin iştirak halinde sanıklar tarafından oluşturulup kullanıldığı iddia edildiği, sanıkların savunmalarının ve tanık beyanlarının alındığı, yapılan yargılama sonunda, ilamda “… şirket çalışanları talimat faksının kimin tarafından çekildiğini bilmediklerini ifade ettiklerinden yine bankada portföy yöneticisi olan tanık ... ... ..., talimat faksının gelmesinden sonra teyidi kimden aldığı konusunda kesin bir şey hatırlamadığını ifade ettiğinden faks talimatının ve teyidinin sanık ... tarafından çekildiğine dair mahkumiyet hükmü kurmaya yeter kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği, ...-... şirketinin hesabından paranın ... Ltd. şirketinin hesabına göndermesinden sonra ... Ltd. Şirketi yetkilisi sanık ... tarafından şirket için kullanılmasında da herhangi bir usulsüzlük olduğuna dair bir bilgi ve belgeye de rastlanmadığı, tüm dosya muhteviyatı, dinlenen tanık beyanları karşısında sanıkların atılı suçu işlediklerine ilişkin mahkumiyet hükmü kurmaya yete kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden” hususlarına yer verilerek sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.
Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının ...( İşbu davanın davacısı olan ...-... Mühendislik Elektrik Makine İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ... ortağı ve yetkilisi), davalının ise ... ... olduğu, davalı ... ...’in ... İletişim Tesisleri Elektrik Makina İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ilişkin temsil yetkisinin kaldırılarak kayyım atanmasının talep edildiği, dava dilekçesinin 1. sayfasında; “…Uzun bir dönem yatırım yapıldığı ve karın sonradan gerçekleştirileceğine inandırılan müvekkil şirketten herhangi bir kar payı almaksızın para göndermeye devam etmiştir. Hatta müvekkilin gönderdiği paraların bir kısmı davalı ve eşinin ortağı olduğu bir başka şirket olan ... Müh. Elektrik Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ad ve hesabına gönderilmiş ve davalı tarafından bu şirket için kullanılmıştır. (Ek ödeme dekontları)…” ifadesine yer verildiği, dava kapsamında Mahkemeye sunulan 25.04.2013 havale tarihli delil dilekçesinin 8. maddesinde; “Dosya kapsamında ısrarla ... adlı şirketten ... tarafından ... şirketine 18/12/2012 tarihinde yapılan 329.000,00 TL’lik havalenin davacı tarafından yapıldığı beyan edilmekte. ... Ankara Şubesinden ilgili havalenin dekont ve bu havalenin yapılması için kim tarafından verildiğine dair talimatın istenmesi” talep edildiği, bilirkişi raporuna yönelik olarak davacı yanca verilen 15.08.2013 havale tarihli itiraz dilekçesinde; “Müvekkilin sahip olduğu ...-... şirketinden ...(davalının eşi) tarafından 329.000 TL 18.12.2012 tarihinde ticaret sicil gazetesinde yetkilerinin iptal edildiği yayınlanmış olmasına rağmen şirket hesaplarından havale yapılmış bu konu dava dilekçemizin 8. maddesinde dile getirilmiştir. 2012 yılı yevmiye defterinde 960 nolu maddede bu durum açıkça görülmesine rağmen bunu ret etmiş ve Ankara ... nci Asliye Ceza Mahkemesinde ... ve ... ... hakkında Özel Belgede Sahtecilik konusuyla ... nolu dosya ile dava açılmış ve dava devam etmektedir.” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının ...( İşbu davanın davacısı olan ...-... Mühendislik Elektrik Makine İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ... ortağı ve yetkilisi), davalının ise ... İletim Tesisleri Elek. Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, dava kapsamında, davalı ... İletim Tesisleri Elek. Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Ankara ...İcra Müdürlüğü’nün 2012/19664 E. sayılı dosyaya vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesinin talep edildiği, dava kapsamında, işbu davaya konu olan 18.12.2012 tarihinde banka hesabından virman yapılan 329.000,00 TL’ye ilişkin bir iddiaya yer verilmediği görülmüştür.
Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının ... Müh. Elek. Mak. İnş. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. davalının ise ... İletim Tesisleri Elek. Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, dosya kapsamında, davalı ... İletim Tesisleri Elek. Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Ankara ...İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyaya vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesinin talep edildiği, işbu davaya konu olan 18.12.2012 tarihinde banka hesabından virman yapılan 329.000,00 TL’ye ilişkin bir iddiaya yer verilmediği görülmüştür.
Mahkememizce ilk olarak bankacı bilirkişiden rapor alınmış, düzenlenen rapor da sonuç olarak; Davalı Banka açısından yapılan değerlendirmede; ... ... ...’ın 20.12.2012 tarihinde çıkarmış olduğu imza sirkülerini 24.12.2012 tarihinde; yine kendisinden önceki vekaletname ve imza sirkülerlerinin geçersiz olduğu hususunu da 18.01.2013 tarihinde bankaya bildirmiş olması nedeniyle bankaya sorumluluk yüklenemeyeceği, diğer davalılar açısından ise belge eksikliklerinin tamamlanması halinde nihai görüş belirtilebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Dava konusu 329.000,00 TL’lik havale talimatında yer alan imzanın şirket kaşesi altında ismi bulunan ...’a ait olmadığı gibi, diğer şüpheliler ... ..., ... ..., ... ve şikayetçi ... eli ürünü olmadığının yaptırılan bilirkişi incelemesiyle anlaşıldığının 25.06.2013 tarihli iddianamede belirtildiği, bir başka anlatımla havale talimatındaki imzanın kime ait olduğunun belirlenemediği, banka personelinin ifadesine göre havale talimatı ile ilgili teyidin, ...- ...’in önceki hakim ortağı ... tarafından verilmiş olabileceği, ancak bundan ... olmadığı bildirildiği, ...-... Ltd. Şti.nin, devir protokolüne ve Ticaret Sicil Gazetesine göre ... ... başına maliki olduğunu, ... Ltd. Şti.nin ise % 55 hissesi yine davacı ... ... ...’a % 45 hissesi ise ... ...’e ait olduğunu, banka çalışanı ...’ın yukarıda ayrıntısıyla değinilen, 16.11.2016 tarihli ifadesine (22. Asl.Ceza.Mahk) göre; Banka uygulamasında, havale talimatının yanı sıra mutlaka, şirket yetkilisinin teyidinin alındığı, teyit alan kişinin de banka çalışanı ... ... ... olduğunu bildirdiği, ... ... ...’nun ise, mahkemede 02.12.2014 tarihli ifadesinde; hazırlık ifadesinde teyit aldığı kişinin ... olduğunu söylemiş ise de şimdi kesin olarak hatırlamadığını söylediği, bu noktada öncelikle, 18.12.2012 tarihli yazılı olduğu banka çalışanlarının beyanlarıyla, anlaşılan havale teyit belgesinin dosyaya sunulması gerektiğini, eğer teyit ... tarafından verilmiş ise 329.000,00 TL’lik havale açısından, temsil yetkisinin aşıldığı söylenebileceğini, bu durumda, işlem tarihinde şirket ortağı sıfatı kalmayan ... açısından sorumluluk doğacağını, havale talimatının ve teyit belgesinin kimin tarafından verildiği belirlenemiyorsa takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 329.000 TL’lik sorumluluğun her iki şirket (... -... ve ...) ve yetkilileri arasında müterafik kusur çerçevesinde değerlendirilerek %50 şer oranında paylaşılmasının adilane olabileceğini belirtmiştir.
Bilirkişi ikinci ek raporunda sonuç olarak; 329.000,00 TL lik havale talimatında her ne kadar ...-... kaşesi, ... şirket müdürü ibaresi ve imza yer almış ise de Ankara ... Ceza Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, bu faks talimatındaki imzanın kime ait olduğu ve bu talimatın kim tarafından verildiğinin tespit olunamadığını, faks talimatının ardından, sözlü teyit alındığının davalı ...’ın bir uygulaması olduğunun, banka personelinin C.Savcılığına verdiği beyanlardan da anlaşılabildiği, miktarın yüksek olduğu da nazara alındığında, sözlü teyit alınması ve bu hususun teyidi alan banka personeli tarafından, faks talimatının üzerine yazılması gerektiğini, banka personelince, faks talimatına ilişkin sözlü teyidin alındığına ilişkin yazılı bir belge sunulamadığı gibi, sözlü talimatın kimin tarafından verildiğinin banka personelince hatırlanamaması ve böylece yüksek miktarlı bir işlemde, teyit veren kişinin isminin işlem sırasında, daha doğrusu 329.000,00 TL’lik havale yapılmasından önce tespit ve delil kapsamında mahkemeye sunulamaması nedeniyle bu hususun banka açısından bir kusur oluşturduğu, nitekim T.T.K.nun başlığını taşıyan 18/2 maddesindeki; şeklindeki hükmü de nazara alındığında, basiretli bir iş adamı gibi hareket etmeyen bankanın sorumluluğunun bulunduğunu, banka çalışanlarının öteden beri her iki şirketin de elamanlarını tanıyor ve birlikte çalıştıklarını biliyor olması, personelde az çok bir güven uyandırmasının doğal olabileceğini, bu hususun bankanın kusurunu hafifletebileceğini, ancak yukarıda 4.maddede açıklanan gerekçeler dikkate alındığında, bankanın kusur oranının, nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, % 25, davacı ve davalı şirketlerin kusur oranının ise % 75 olabileceğini belirtmiştir.
Mahkememizce ikinci olarak bankacı ve banka mevzuatı uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen rapor da sonuç olarak; Dosya ekinde yer alan dava dosyalarında; 18.12.2012 tarihinde gerçekleştirilen ve uyuşmazlık konusu yapılan 329.000,00 TL tutarındaki havale işleminin dava dışı ... veya davalılar ... ..., ... ve ... tarafından yapıldığı yönünde herhangi bir veriye ve maddi olgu tespitine rastlanmadığı, havaleye ilişkin yazılı talimat üzerinde yer alan imzanın ...’a atfen atıldığı belirtilmiş ise de yazılı talimatta yer alan söz konusu imza ... tarafından inkar edildiği, ceza kovuşturması kapsamında yapılan imza incelemesi neticesinde imzanın davalılardan ... eli ürünü olmadığı gibi diğer davalılar ... ... ve ... eli ürünü de olmadığının tespit edildiği, bankacılık işlemlerinin faks talimatlarıyla yapılması yaygın bir uygulama olduğu gibi her bankanın hazırlamış olduğu matbu sözleşme metinlerine de bu yönde hükümler koyduğu bilindiği, davacı ...-... Mühendislik Ltd. Şti. ile davalı ... A.Ş. arasında bu hususta akdedilmiş herhangi bir sözleşme metni dosyaya sunulmamış olmakla birlikte, davalı ... A.Ş.’nin öteden beri mevduat sahipleri ile akdettiği Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinin bir örneğine internet üzerinden ulaşılmış ve ilgili hükümleri içeren söyleşme sayfası Bilirkişi Kurulu Raporuna ilave edildiği, anılan Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinin “Faks Talimatı” kenar başlıklı 3.2.3. maddesine göre “… faks ile gönderilen talimatın yazı aslı, faks teyidi olduğu da belirtilerek en kısa sürede bankaya ulaştırılacaktır. Müşteri, yalnız yetkililer tarafından bankaya faksla talimat iletilmesi için gerekli tedbirleri alacaktır. Faksla iletilen talimatın bütün sayfaları, müşterinin yetkilileri tarafından imzalanacaktır.” hükmüne yer verildiği, uyuşmazlık konusu havale işleminin kim tarafından yapıldığı hususu, dosya ve ekleri kapsamındaki bilimsel verilere göre tespit edilemediği, şirket çalışanlarından veya üçüncü kişilerden hiç kimsenin, havale talimatını kendisinin verdiği yönünde bir kabul ve beyanına rastlanmadığı, havale talimatında adı ve soyadı yazılı bulunan davalı ...’a atfen atılı bulunan imzanın anılan şahsa ait olmadığı yönünde bilirkişi tespiti yapıldığı gibi davacı şirket temsilcisi ... ile diğer davalılar ... ile ... ... de uyuşmazlık konusu havale talimatını kendilerinin vermediklerini beyan ettikleri, dosya ve ekleri kapsamındaki dava dosyalarında yer alan mahkeme kararlarında; havale talimatının, belirtilen şahıslardan birisi tarafından verildiği yönünde herhangi bir maddi tespite de rastlanmadığı, şu halde, söz konusu havale işleminin, davacı şirket adına ve hesabına yetkisiz bir şahıs tarafından yapıldığı, havale işleminin de bu bağlamda geçerli bir nedene dayanmadığının kabul edilmesi gerektiği, belirtilen nedenlerle, davacı ...-... Mühendislik Ltd. Şti. tarafından dava dışı ... İletim Tesisleri Ltd. Şti.’nin banka hesabına gönderilen havale meblağının davalılar ... A.Ş., ... ..., ... ve ...’dan talep edilemeyeceği, ancak havale alıcısı dava dışı ... İletim Tesisleri Ltd. Şti.’den talep ve tahsil edilebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce üçüncü olarak iki kişilik bankacı bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen rapor da sonuç olarak; Davacı Şirket’in basiretli bir tacir gibi hareket ederek, Şirketteki temsil yetkisi değişikliğini davalı Bankaya bildirmemiş olması; davalı Banka’nın ise dava konusu havale işleminin yapılması öncesinde teyit almamış olması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu düşünülmekle birlikte; davacı Şirket’in 329.000,00 TL’lik havale işlemini benimsemiş olduğu görüşünde olduğumuzdan, davalı Banka’nın havale işleminden sorumlu tutulamayacağı, Mahkemece, davacı Şirket’in havale işlemini benimsemiş olduğu yönündeki görüşümüze katılınmaması durumunda; davacı Şirket’in kusur oranının % 75; davalı Bankanın ise % 25 olabileceği, buna göre davalı bankanın sorumlu olduğu tutarın 82.250,00 TL olacağı, dava konusu olaydaki banka dışındaki diğer davalıların sorumluluklarının değerlendirilmesinde; faks talimatındaki imzanın ...’a ait olmaması; faks talimatındaki imza ve faksın çekilmesinde davalılardan ... ... ve ...’in dahli olduğuna dair bir tespit bulunmaması, ayrıca adı geçenler hakkında Ankara ... Ceza Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyası üzerinden görülen dava sonucunda vermiş olduğu 27.04.2017 tarihli ve ... sayılı beraat kararı dikkate alındığında, davalılardan ..., ... ... ve ...’dan talepte bulunulamayacağı belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, davacı şirketin hesabından usulsüz işlem yapıldığı iddiasına dayalı olarak, davalılar banka, davacı şirket ortak ve yetkilileri ... ve ... ile dava dışı ... İletim Tesisleri Ltd. Şti.’nin yetkilisi ... ... aleyhine açılan, alacak davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, banka kayıtları, getirtilen ve ibraz edilen bilgi-belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davacı vekilinin dava dilekçesi ile, davalılar ... ve ...'ın müvekkili Şirket'in hissedarı ve ortağı iken hisselerinin tamamını şirket ortaklarının 06.12.2012 tarihinde aldığı karar ve Ankara ...Noterliği'nin 06.12.2012 tarih ve ... yevmiye nolu noter senedi ile şirket dışından ...'a devrettiğini, aynı tarihli karar metninde devir tarihinden önce şirket müdürü olan davalı ...”ın şirket müdürlüğü yetkilerinin de iptaline karar verildiğini, şirket ortaklar kurulunun bu kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 18.12.2012 tarih ve 8217 sayılı nüshasında yayımlandığı, söz konusu iptal kararı ile birlikte adı geçenin bankalardan işlem yapma yetkilerinin de iptal edildiğini, ancak davalılardan ... ... ve ...'in, ... ile hareket ederek, davalı ...'ın şirkete ilişkin yetkilerinin iptal edildiğinin ticaret sicilinde yayınlandığı gün, adı geçenin imzasını taşıyan 18.12.2012 tarihinde davalı ...'a çekilen faks ve ...'in telefon talimatı ile davalı ...'ın şirket müdürlüğü yetkileri iptal edilmemiş gibi kötü niyetli ve yetkisiz olarak müvekkili şirketin ...'taki 9092 4590332351 nolu hesabından 329.000,00 TL'yi davalılara ait ... İletişim Tes. Elek. Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin hesabına aktardığını, davalılardan ... ..., ... ve ... hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ancak dava konusu bu olayda ...'ın da sorumluluğunun bulunduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 329.000,00 TL'nin olayın yaşandığı 18.12.2012 tarihinden itibaren tazminat hükümlerine uygulanan faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; İddialarının yerinde olmadığını, Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde ... E. - ... K. sayılı dosyada ve yine aynı mahkemede açılan ... E. - ... K. sayılı dosyada, davacının dava açarken işbu dava konusu 329.000,00 TL'yi ... İletim...Ltd. Şti.'ne kendisinin bizzat gönderdiğini dava dilekçesinde ve eklerinde açıkça beyan ettiğini, davacının dava konusu 329.000,00 TL'yi müvekkillerine değil, %55'ine ortak olduğu ... İletim ... Şti.'ne gönderdiğini, gönderilen para ile davacının diğer şirketi olan ...-... Ltd. Şti.'nin dilekçeleri ekinde belirtmiş oldukları borçlarının ödendiğini, ayrıca Ankara ... Ceza Mahkemesi'nin ... E. sayılı dosyasında müvekkilleri hakkında beraat kararı verildiği belirtilerek davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasında; davacı şirket adına davalı banka şubesinde hesap açıldığı ve bu hesaptan dava konusu işlemin yapıldığı konusunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; davaya konu havale işlemini yapan davacı şirket yetkilisi ve ortağı ile dava dışı ... İletim...Ltd. Şti. yetkilisinin birlikte hareket ederek, davacı şirketteki yetkisi kaldırılan davalı ...’ın talimatı ile dava dışı şirkete usulsüz havale yapılmasını sağlayıp sağlamadıkları, davalı bankanın işlemin yetkisiz ve usulsüz olduğu konusunda yeterince araştırma yapıp yapmadığı, bu bağlamda davacı şirketin hesabından yapılan dava konusu işlemin davacının bilgisi dışında olup olmadığı ve davalıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan birbirini teyit eden ikinci ve üçüncü bilirkişi heyeti raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli oldukları görülmüştür.
İkinci ve üçüncü bilirkişi heyeti raporu, diğer delillerle birlikte değerlendirilerek yapılan inceleme sonucunda; Ortaklar kurulu kararlarının incelenmesinde; Davacı ...-... Mühendislik Elektrik Makine İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 06.12.2012 tarihinden yapılan Ortaklar Kurulu toplantısı sonucunda alınan 2 nolu karar ile Şirketin ... ve ...’a ait olan hisseleri, ...’a devredilmiş ve daha önce Şirktet müdürü olan ...’ın Şirket müdürlüğü yetkileri iptal edilerek, Şirketi temsile 10 yıl süre ile yeni ortak ... yetkili kılınmıştır. Söz konusu karar Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 18.12.2012 tarihli ve 8217 sayılı nüshasında yayımlanmıştır. Hisse devri sonucunda Şirketin bütün hisseleri ...’a ait olmuştur.
Belirtilen karardan sonra Şirket Ortaklar Kurulunca tekrar, ...’ın, 10 yıl süre ile Şirketi temsile yetkili kılındığını vurgulayan 24.12.2012 tarihli ve 2012/3 sayılı karar alınmış ve Ankara ...Noterliği’nin 24.12.2012 tarihli ve 25436 sayılı işlemi ile tescil edilen karara istinaden ...’ın imzası Ankara Ticaret Siciline aynı gün tescil ettirilmiştir.
Dava Konusu Para Çekme İşleminin incelenmesinde; Davacı ...-... Mühendislik Elektrik Makine İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait antetli kağıt üzerine yazılmış ve adı geçen Şirket kaşesini taşıyan talimatta ... isminin yazılarak imzalanmış olduğu, anılan talimatta; “Şubeniz nezdinde bulunan 4590332 numaralı hesabımızdan 329.000,00(üçyüz yirmi dokuz bin) TL’nin, yine Şubeniz nezdinde bulunan 2151530 Hesap numaralı ... İletim Tesisleri Elk. Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hesabına havale yapılmasını rica ederiz.” ifadesine yer verildiği; Talimatın, 18.12.2012 tarihinde, ... İletim’e ait “03124736113” nolu fakstan saat 09:33’de ... Ankara Şubesi’ne gönderilmiş olduğu ve talimata istinaden 329.000,00 TL’nin yine aynı Şube nezdinde bulunan ... İlet. Tes. Elek. Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2151530 nolu hesabına virman yapıldığı; ... İlet. Tes. Elek. Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hesabına geçen tutarlardan 129.000,00 TL’sinin aynı gün ... İletim Tes. Ltd. Şti.’nin hesabına virman yapıldığı, 200.000,00 TL’sinin ise Harun YAVUZ adlı şahsa talimat ile ödendiği belirlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 36. maddesinin; 1. fıkrasında; “Ticaret sicili kayıtları nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üçüncü kişiler hakkında, tescilin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği; ilanın tamamı aynı nüshada yayımlanmamış ise, son kısmının yayımlandığı günü izleyen iş gününden itibaren hukuki sonuçlarını doğurur. Bu günler, tescilin ilanı tarihinden itibaren işlemeye başlayacak olan sürelere de başlangıç olur.”; 4. Fıkrasında ise; “Tescili zorunlu olduğu hâlde tescil edilmemiş veya tescil edilip de ilanı zorunlu iken ilan olunmamış bir husus, ancak bunu bildikleri veya bilmeleri gerektiği ispat edildiği takdirde, üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 629. maddesinin 1. fıkrasında; “(1) Müdürlerin temsil yetkilerinin kapsamına, yetkinin sınırlandırılmasına, imzaya yetkili olanların belirlenmesine, imza şekli ile bunların tescil ve ilanına bu Kanunun anonim şirketlere ilişkin ilgili hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.” 373. maddesinin 1. fıkrasında; “Yönetim kurulu, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onaylanmış suretini, tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline verir.” Hükmüne yer verilmiştir.
Belirtilen yasal düzenlemelere göre, somut olayda, temsil yetkisi değişikliğinin, davalı banka açısından bağlayıcı olabilmesi için bu değişikliğin Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanmış olması gerekmektedir.
Dava konusu olan, davacı şirketin hesabından 18.12.2012 tarihinde 329.000,00 TL’nin, dava dışı ... İletim Tesisleri Elk. Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hesabına havale yapılması işlemi; davacı ...-... Mühendislik Elektrik Makine İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait antetli kağıt üzerine yazılmış ve adı geçen şirket kaşesini taşıyan, ... isminin yazılarak imzalanmış olduğu faks talimatının ... İletim’e ait “03124736113” nolu fakstan saat 09:33’de ... Ankara Şubesi’ne gönderilmesi suretiyle gerçekleştirilmiştir.
Ticaret Sicili Gazetesinin, bankaca görülmesi ve şirketi temsile yetkili kişi değişikliğini tespit etmesi mümkündür. Ancak havale işlemi ile Ticaret Sicili Gazetesi’nin yayınlanma tarihinin aynı gün olması, havale işleminin 9.33 gibi erken bir saatte olması ve bankanın çok sayıda müşterisinin bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde; Bankanın davacı şirketteki yetkili değişikliğini, müşteri tarafından kendisine yapılan bir bildirim olmadan aynı gün tespit etmesinin oldukça zor olduğu belirlenmiştir.
Ayrıca, davalı Banka, taraflar arasında imzalanmış olan Bankacılık Hizmet Sözleşmesi’ni sunmadığından, Sözleşmede davacı Şirket’in bildirim yükümlülüğüne ilişkin bir düzenleme olup olmadığı incelenememekle birlikte; Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi davacı şirketin basiretli bir tacir gibi hareket ederek, şirketteki temsil yetkisi değişikliğini davalı bankaya bildirmesi gerekmektedir. Bu bildirim için Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmasının beklenmesi zorunlu değildir. Ortaklar Kurulu kararının alındığı 06.12.2012 tarihinde bu bildirimin bankaya yapılması mümkündür. Eldeki davada olayda ise bildirimin yapılmadığı görülmüştür.
Dava konusu olayda, tarafların kusuru açısından değerlendirme yapılmasında; Davacı şirketin bildirim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, davalı bankanın ise faks talimatına istinaden teyit alıp almadığı hususunun yanı sıra, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, davalı şirketin bu işlemi benimseyip benimsemediği hususunun belirlenmesi de gerekmektedir.
Davacı şirket vekilinin 15.08.2013 havale tarihli dilekçesinde de kabul edildiği gibi; Söz konusu 329.000,00 TL’lik havale işlemi davacı şirketin defterlerine 2012 yılında işlenmiştir. Bunun yanı sıra, davacı şirketin Türk Ticaret Kanunu’nun 64, 65, 66, 67 ve 68. maddeleri uyarınca defterlerini belgelere dayalı olarak tutmak, açılış bilançosu ve yılsonu finansal tablolarını düzenlemek, bunların yapılmasında varlık ve borçlarını gerçek duruma göre tespit etmek zorundadır. Dolayısıyla varlıkları arasında yer alan banka mevcutlarını da ilgili bankalardan ekstrelerini almak suretiyle gerçek duruma göre belirlemek durumunda olduğundan, 2012, 2013 ve 2014 yılsonlarında bankalardan ekstrelerini almış olması ve mutabakat sağlamış olması, varsa usulsüz bir ödeme itiraz etmeleri gerekmektedir. Dava konusu 329.000,00 TL yüksek bir meblağ olduğundan, bunun gözden kaçırılmış olmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği kanaatine varılmıştır.
Davacı Şirket’in yetkilisi ... tarafından, 329.000,00 TL’nin aktarılmış olduğu ... İletişim Tesisleri Elektrik Makina İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ni yetkilisi ... ... aleyhinde 07.01.2013 tarihinde açılmış olan ve ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... E. sayılı dosyası üzerinden görülen dava kapsamında Mahkemeye sunulan 25.04.2013 havale tarihli delil dilekçesinin 8. maddesinde; “Dosya kapsamında ısrarla ... adlı şirketten ... tarafından ... şirketine 18/12/2012 tarihinde yapılan 329.000 TL’lik havalenin davacı tarafından yapıldığı beyan edilmekte. ... Ankara Şubesinden ilgili havalenin dekont ve bu havalenin yapılması için kim tarafından verildiğine dair talimatın istenmesi” şeklinde ifadeye yer verilmiştir. Buradan da görüleceği gibi, davacı yan, dava konusu işlemi en geç 25.04.2013 tarihinde öğrenmiş olmasına karşın, bu işlem için bankaya itiraz edildiğine dair dosyaya herhangi bir bilgi-belge ibraz etmemiştir.
Bu durumda; Dava konusu 329.000,00 TL’lik işlemin davacı şirketin defterlerine işlenmiş olması, 2012, 2013, 2014 yıllarına ait mali tabloların düzenlenebilmesi için ekstrelerin bankadan alınarak, şirket kayıtları ile karşılaştırılmak suretiyle, şirketin bankadaki mevcudunun tespit edilmesinin gerekmesi, ayrıca davacı yan, dava konusu işlemi en geç 25.04.2013 tarihinde öğrenmiş olmasına karşın, bankaya itiraz edildiğine dair dava dosya kapsamında belge ve bilgi bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça dava konusu işlemin benimsenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle; Eldeki davada, davacı şirketin basiretli bir tacir gibi hareket ederek, şirketteki temsil yetkisi değişikliğini davalı bankaya bildirmemiş olması; davalı bankanın ise dava konusu havale işleminin yapılması öncesinde teyit almamış olması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu anlaşılmakla birlikte; davacı şirketin 329.000,00 TL’lik havale işlemini benimsemiş olduğu kanaatine varılmakla davalı bankanın havale işleminden sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı banka dışındaki diğer davalıların sorumluluklarının değerlendirilmesinde; faks talimatındaki imzanın ...’a ait olmaması; faks talimatındaki imza ve faksın çekilmesinde davalılardan ... ... ve ...’in dahli olduğuna dair bir tespit bulunmaması, ayrıca adı geçenler hakkında Ankara ... Ceza Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyası üzerinden görülen dava sonucunda verilen 27.04.2017 tarihli ve ... Karar sayılı beraat kararı dikkate alındığında, her üç gerçek kişi davalıdan da talepte bulunulamayacağı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Dava konusu işlemle ilgili, davalılardan talepte bulunulamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 5.618,50 TL harçtan mahsubu ile fazla 5.559,20 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 31.480,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021

Başkan ...
¸[e-imza]
Üye ...
¸[e-imza]
Üye ...
¸[e-imza]
Katip ...
¸[e-imza]





Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi