
Esas No: 2020/213
Karar No: 2021/704
Karar Tarihi: 30.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/213 Esas 2021/704 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/213 Esas
KARAR NO : 2021/704
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2015
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
----Karar sayılı Görevsizlik kararı ile mahkememize geldiği, mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin ---- olatak bizzat yürüttüğü ve sorumluluğunda olan işin özensiz ve hatalı yapılması nedeniyle --- alanında --- oluşması ve bu --- farkı nedeniyle müvekkil şirketi yüklü miktarda zarara uğratması üzerine feshedildiğini, ----- dosyası ile açılan işe iade davasında, kendisinin----sorumlu müdür olduğunu iddia ettiğini ve işe iade talep ettiğini, anılan davada kendisinin -- olarak işveren vekili konumunda bulunduğundun işe iade talep edemeyeceğinin belirtildiğini ancak yerel mahkemece üst düzey yetkili konumunda olmadığı ve feshin yazılı yapılması gerektiğinden davacının işe iade talebinin kabul edildiğini, kararın Yargıtay'dan geçerek kesinleştiğini, davacının işbu davada ---olduğunu açıkça ikrar ettiğini, , davacının iş akdinin feshi sonrasında görev ve sorumluluklarının doğal olarak başka şirket çalışanına devredildiğini, müvekkil şirketin ---olduğu düşünüldüğünde imza sirkülerinin ve görev dağılımının değişmesi için alınması gereken--- olduğunu, bu kararların tescil ve ilamının da gerektiğini, tüm bunların belirli bir zaman aldığını, tüm bunların davacının işe başladığı ilk gün olmasının hukuken ve fiilen mümkün olmadığını, arşiv odasında bekletildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının odasının bulunduğu 3.katın ---- yürütüldüğü kat olduğunu ve uzun yıllar bunun böyle olduğunu, davacının tüm taleplerinin reddi gerektiğini beyanla, müvekkil şirketin maddi zarara uğradığını, bu zarar için şimdilik 4.000,00 TL. ücreti ödemekle yükümlü olduğunu, ayrıca iş akdinin feshi akabinde eşi adına müvekkil şirketle aynı faaliyet gösteren şirket kurarak haksız rekabet yasağına aykırı davrandığından ve aynı zamanda müvekkil şirketle aynı iştigal alanında bulunan ----- işyerinde çalıştığından şimdilik 4.000,00 TL. ücreti ödemekle yükümlü olduğunu beyanla anılan tutarların davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle Cevap dilekçesinin başında davacının--- olmadığını kabul eden davacı vekilinin, dilekçesinin bu kısmında davalının ----- olması nedeniyle haksız rekabete yönelik eylemlerde bulunduğunu ileri sürerek bir çelişkisini ortaya koyduğunu, davalının gerçek anlamda yetkili ve sorumlu bir--- olmadığını, davalının belirsiz süreli iş sözleşmesinde, rekabet konusunda bir düzenleme bulunmadığını, Borçlar Kanunun 396. Maddesinin ----devam ettiği sürece ------borcuna aykırı olarak üçüncü bir kişiye hizmette bulunamayacağı ve özellikle kendi işvereni ile rekabette bulunamayacağı hükmünün yer aldığını, davacının iddiasının, davalının işten ayrılmasından sonra haksız rekabette bulunduğu noktasında olduğunu, Bu iddia gerçek olmamakla birlikte, işten ayrılan bir işçi için rekabet etmeme borcunun söz konusu olmadığını, davacının işe iade davası sürersen yani ---- çıkartılmasından sonraki dönemde davalının eşi üzerine bir şirket kurduğunu, bu şirkette---- suretiyle haksız rekabete bulunduğunu ileri sürdüğünü, davalının söz konusu şirkette davacının çıkarlarını olumsuz etkileyecek bir faaliyeti olmadığını, kaldı ki, işsiz kaldıktan sonra istediği yerde istediği şekilde çalışmasına engeleyen bir yasal düzenleme olmadığını, davalı müvekkilinin, işten kovulduktan ---yere girmemiş, çeşitli şirketlere -----yapmak yolunu seçtiğini, -- faaliyetlerinin ise davacı şirketin faaliyet alanı olan --- bakım faaliyetleri dışında olduğunu, davacı ile davalı arasındaki iş sözleşmesinde TBK'nın 444. Maddesi uyarınca yazılı düzenleme bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davalının davacı şirketten ayrıldıktan sonra ---- bu şirkete ortak olduğu, yine davacı şirketle aynı alanda faaliyet gösteren --- çalışarak sadakat ve rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasıyla açılan tazminat davasına ilişkindir.
Davanın başlangıçta ----Esas sayılı dosyasında; davacı ... tarafından davalı ....--- aleyhine işe iade, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminat, izin alacağının tahsili amacıyla açıldığı, davalı ..... ---cevap dilekçesi ile karşı dava açarak ihbar tazminatı, ....---- dolayısıyla maddi zararlarının tahsili ve iş akdinin feshi akabinde ..--- eşi adına müvekkil şirketle aynı faaliyet gösteren şirket kurarak haksız rekabet yasağına aykırı davrandığından ve aynı zamanda müvekkil şirketle aynı iştigal alanında bulunan--- işyerinde çalıştığından şimdilik 4.000,00 TL talep ettiği, iş mahkemesince davacı-karşı davalı ....--- iş akdinin feshi akabinde ...--- eşi adına müvekkil şirketle aynı faaliyet gösteren şirket kurarak haksız rekabet yasağına aykırı davrandığından ve aynı zamanda müvekkil şirketle aynı iştigal alanında bulunan-- işyerinde çalıştığından şimdilik 4.000,00 TL tazminat alacağı yönünden mahkememizin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verdiği, dolayısıyla mahkememizdeki yargılamanın yalnızca bu talep üzerinden yapılması gerektiği, davacının -------, davalının ... olduğu anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davacı şirketin, dava dışı ---- hizmet dosyası celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekili, davalının iş akdinin feshini ---- eşi adına müvekkil ile aynı alanda faaliyet gösteren bir işyeri kurduğunu, ayrıca yine müvekkil şirketle aynı iştigal alanında bulunan ----- işyerinde çalışmaya başladığını, tüm bunların rekabet yasağına aykırılık teşkil ettiğini beyanla tazminat talebinde bulunmuştur.
İş hukukunda rekabet yasağı, iş sözleşmesi devam ederken ve iş sözleşmesi sana erdikten sonra rekabet etmeme borcu olarak iki şekilde incelenebilir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin işverenle rekabet yasağının kaynağını işçinin sadakat borcu oluşturmaktadır. Bu borçtan söz edebilmek için, tarafların rekabet yasağı sözleşmesi yapması yada iş sözleşmesine rekabet yasağı kaydı konulması gerekmemektedir. Söz konusu borç, iş sözleşmesinin sona ermesiyle ortadan kalkmaktadır. Eğer sözleşmenin tarafları rekabet etmeme yükümlülüğünün iş sözleşmesi sona erdikten sonra da devam etmesini istiyorsa, ya iş sözleşmesine bu konuda bir şart koymalı, yada ayrı bir rekabet yasağı sözleşmesi yapmalıdır. İş Kanunu'nda rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin bir düzenleme olmaması sebebiyle rekabet yasağı sözleşmesine TBK 444. Ve devamı hükümleri uygulanır. İşçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonra işverenle rekabet etmesinin yasaklanmasına sebep olan bu sözleşme işçinin ekonomik geleceğini de sınırlandırdığı için, söz konusu hükümlerle birtakım sınırlamalara tabi tutulmuştur.
Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiş olup da, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış fiil ve işlemlere, Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır. Somut olayda taraflar arasında imzalanan iş akdinin--- tarihinde yapıldığı, ancak davalının davacı işyerinden 14/03/2013 tarihinde ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla dava konusu olaya, davalının ayrılma tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu'nun uygulanması gerekmektedir.
Dava konusu olayda, davacı şirketin iş sözleşmesinin devam ettiği sırada sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiğine yönelik bir iddiasının olmadığı, iş akdi sona erdikten sonraki zamana yönelik iddialarının olduğu, işçinin, iş akdi sona erdikten sonra rekabet etmeme yükümlülüğünün bulunması için taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesinde buna ilişkin bir düzenlemenin bulunması gerektiği, ancak taraflar arasındaki 19/07/2005 tarihli belirli süreli iş sözleşmesinde rekabet etmeme hususunda herhangi bir maddeye rastlanılmamış olmakla davacının zarar talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30 TL 'den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ----esaslara göre belirlenen 4,080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve -----yolu ile duruşmaya katılan davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.