Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 1989/1547
Karar No: 1990/255
Karar Tarihi: 25.01.1990

Danıştay 4. Daire 1989/1547 Esas 1990/255 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bu mahkeme kararı, vergi ve ceza ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilerek verginin ödenecek safhaya gelmesi gerektiği ve tebliğin kendisinin tebliğ edilecek kişiye yönelik olması gerektiği vurgulanarak, bir işçiye tebliğ edilmeye çalışılan ancak tebellüğden imtina edilince bir polis memurunun da imzasının alındığı tutanakla vergi ve ceza ihbarnamelerinin resmi olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle ödeme emrinin iptal edilmesi üzerine verilmiş bir karardır. Kararda, Vergi Usul Kanunu'nun 94. ve 102. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanarak, tebliğin kime ve nasıl yapılacağı hakkında düzenlemelere yer verilmiştir.

Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 255
Esas Yılı : 1989
Esas No : 1547
Karar Tarihi : 25/01/990

TEBELLÜĞDEN İMTİNA HALİNİN, TEBLİĞ EVRAKINDA YAZILI KİŞİYE YÖNELİK OLMASI GEREKECEĞİ, MUHATAP YERİNE TEBLİĞ YAPILACAĞI BELİRTİLEN TEBELLÜĞDEN İMTİNADAN BAHİSLE TUTULAN TUTANAĞA İSTİNADEN İŞÇİLERE TEBLİGAT YAPILAMIYACAĞI HK.
Uyuşmazlık konusu olayda, Yükümlü adına yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnameler, işyerinde Yükümlünün bulunmaması nedeniyle işçisine tebliğ edilmek istenmiş ancak tebellüğden imtina edilince bir polis memurunun da imzası alınarak düzenlenen ve durumu tespit eden tutanakta, tebliğ evrakının ilgililerin önüne bırakıldığı belirtilmeden, tebliğin yapıldığı, vergi ve cezanın kesinleştiği kabul edilerek vadesinde ödenmediği gerekçesiyle ödeme emri düzenlenmiştir.
6183 sayılı Kanunun 55.maddesi uyarınca ödeme emri düzenlenebilmesi için ortada, kesinleşmiş ve vadesinde ödenmemiş bir amme alacağının bulunması gereklidir.
Olayda olduğu gibi ikmalen yada resen tarh edilen vergilerin kesinleştiğinden söz edebilmek için ise, ihbarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilerek verginin ödenecek bir safhaya gelmiş olması zorunlu bulunmaktadır.
Vergi Usul Kanununun 94.maddesinde tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı belirtildikten sonra tüzel kişilere ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllere ait tebligatın yapılması gerekli kişilere yer verilerek, maddenin sonuna 2365 sayılı Kanunla eklenen fıkrada da, tebliğin kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur yada müstahdemlerinden birine yapılacağı, muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmamasının gerekli olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 102.maddesinde tebliğ evrakının teslimi ile ilgili hükümlere yer verilirken altıncı fıkrasında, muhatabın tebellüğden imtina etmesi halinde tebliğ edilecek evrakın önüne bırakılmak ve yedinci fıkrasında yazılı içerikte tutanak düzenlenmek suretiyle tebliğin yapılacağı kuralı getirilmiştir.
Tebligatla ilgili bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, tebellüğden emtina halinin ve bu nedenle tebligatın tamamlanmasına ilişkin işlemlerin muhataba, diğer bir anlatımla tebliğ evrakında yazılı kişiye yönelik olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Bu bakımdan uyuşmazlık konusu olayda, asıl muhatabı yükümlü alan vergi ve ceza ihbarnamelerinin, Vergi Usul Kanununun yukarıda hükmüne değinilen 94.maddesine 2365 sayılı Kanunla eklenen son fıkrasında sözü edilen ve muhatap yerine tebliğ yapılacağı belirtilen işçilere, tebellüğden imtinadan bahisle tutulan tutanağa istinaden tebligat yapılması mümkün görülmemekte ve bu haliyle ortada ödeme emri ile istenebilecek kesinleşmiş bir vergi ve cezanın mevcudiyeti söz konusu olamayacağından ödeme emrini iptal eden Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine karar verildi.

AZLIK OYU:
213 Sayılı Vergi Usul Kanununun "tebliğ yapılacak kimseler" başlıklı 94.maddesinin birinci fıkrasında tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı belirtilmiş, üçüncü fıkrasında tüzelkişilere ve tüzel kişiliği olmayanlara tebliğin nasıl yapılacağı açıklandıktan sonra 2365 sayılı Kanunun 18.maddesiyle eklenen son fıkrasında, tebliğin kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerinde memur yada müstahdemlerinden birine yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun 102.maddesinin ilk fıkrasında "Tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarf posta idaresince muhatabına verilir ve keyfiyet muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunur" denmekle, kanun vazıı yukarda belirtilen kimseleri "muhatap" olarak belirlemiş bulunmaktadır.
Anılan 102.maddenin altıncı fıkrasında muhatabın tebellüğden imtina etmesi halinde tebliğ edilecek evrakın önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edileceği, 7.fıkrasında da, keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı belirtilmiştir.
Olayda, ihbarnamelerin ikametgah adresinde tebliğ edilememesi üzerine, işyerinde tebligat yapılmak istendiği, imzadan imtina edilmesi üzerine … Emniyet Amirliğinden bir polis memuru alınarak tekrar işyerine gidildiği, yeğeni olduğunu ve işyerinde işçi olarak çalıştığını beyan eden kişinin ve diğer işçisinin imzadan imtina ettikleri, bu hususun tutanakla tesbit olunduğu dosyanın tetkikinden anlaşılmıştır.İhbarnamelerin tebliği için maddede yazılı şartlar yerine getirilmiş bulunduğu gibi, inceleme elemanı tarafından ifadesine başvurularak hakkında düzenlenen rapora göre adına vergi kesileceğini bilen mükellefin tebliğinden haberi olmıyacağı düşünülemiyeceğinden, tebliğ evrakının işçilerinin önüne bırakıldığının tutanakta belirtilmemiş olması sonuca etkisi olmayan basit bir şekil noksanlığından ibaret kalacaktır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyım.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi