11. Ceza Dairesi 2020/1680 E. , 2021/2700 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanıklara yüklenen suçtan zarar görüp kamu davasına katılma hakkı bulunan müşteki ...’nun 19/01/2010 tarihli celsede katılma talebinde bulunduğu, Mahkemece talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmış ise de; katılan sıfatını alabilecek olan şikayetçinin 5271 sayılı CMK"nin 260/1. maddesi gereğince yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğu kabul edilip aynı Yasanın 237/2. maddesi uyarınca şikayetçinin davaya katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Of Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09/06/2009 tarihli iddianamesi ile ...’na ait ... plakalı aracın çalındığı, sanık ...’den ele geçirilen plakasız aracın katılanın kendisine ait olduğunu iddia ettiği olayla ilgili olarak Mahkemece herhangi bir karar verilmemiş olduğu görülmekle zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde hüküm kurulabilmesi mümkün görülmüştür.
7035 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 291. maddesinin 1. fıkrasının Bölge Adliye Mahkemelerinden verilen kararlara ilişkin temyiz süresini düzenlediği, daha önce Yargıtay incelemesinden geçen dosyalara ilişkin temyiz süresinin CMUK"nin 310. maddesine göre 1 hafta olduğu, ancak verilen hükümde temyiz süresi 15 gün olarak gösterilmek suretiyle yanıltıldığı anlaşıldığından, sanık ... müdafinin 07/01/2019 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Mahkemenin gerekçeli kararında sanık ..."ın ..."a ... plakalı aracı satması, sanık ..."ın ise... plakalı aracı satmasından dolayı haklarında TCK"nin 157.maddesi uyarınca mahkumiyet hükmünün kurulduğunun belirtildiği, ancak tüm dosya kapsamına göre sanık ..."ın ..."a... plaka sayılı aracı değil ... plakalı aracı sattığı anlaşılmakla, söz konusu plakalarla ilgili olarak uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınarak plakaların sahte olup olmadığının belirlenmesi, sahte olduğunun anlaşılması halinde, sanıkların eylemlerinin kamu kurumu olan Emniyet Trafik Tescil Müdürlüğünün maddi varlıkları olan plakaların kullanılması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 158/1-d maddelerinde öngörülen "nitelikli dolandırıcılık" suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamla hükümler kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Of Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09/06/2010 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında hasarlı araçların motor ve şase numaralarını, çalıntı araçlara monte ettikleri, ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda sahte plakaların ele geçirildiği iddiasıyla kamu davası açıldığı, bu kapsamda sanık ...’ın sevk ve idaresinde iken ele geçirilen ... plakalı aracın motor ve şase numarasının sorgulamasında aracın aslında... plakalı araç olduğu ve bu aracın 27/01/2009 tarihinde çalındığı, bu araca takılı plakaların ise ... adına kayıtlı olduğu, sanık ...’a ait ev ve iş yerinde yapılan aramalar neticesinde iki adet ... sayılı plaka ile... plakalı bir aracın ele geçirildiği, motor ve şase numarası sorgulamasında aracın aslında 34 FYZ 43 plakalı araç olduğu ve bu aracın 07/02/2009 çalındığı, plakaların ise ... adına kayıtlı olduğu, ...’in sevk ve idaresinde iken yakalanan 55 SV 842 plakalı aracın motor numarasının sorgulamasında Engin Derince adına kayıtlı olduğu, şase numarasının kayıtlı olmadığı, plakaların ise Osman Özcan adına kayıtlı bulunduğu, ayrıca evinde yapılan aramada 61 FD 783 sayılı plaka ile ... sayılı plakaların ele geçirildiği, sanık ... Yılmaz’ın sevk ve idaresinde iken yakalanan 34 VVT 94 plakalı aracın motor ve şase numarası sorgulamasında ise aslında 34 EMJ 57 plakalı araç olduğu, plakaların ise Hasan Tuncer adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, dosya arasında bulunan 25/05/2009 ve 11/04/2011 tarihli bilirkişi raporlarına göre bu araçların motor ve şase numaralarının orijinal olduğu ancak plakaların bu araçlara ait olmadığının belirtildiği, 02/06/2009 tarihli bilirkişi raporunda ise plakaların mühürlü ve orijinal olduğundan bahsedildiği, yalnızca ...’den ele geçirilen ... sayılı plakaların mühürlü olmadığı ve sahte olduğu tespitinin yapıldığı, ancak... sayılı plakaların üzerine kayıtlı olduğu ...’ün alınan ifadesinde; aracının kaza yapması nedeniyle oto servisinde olduğunu, plakaların da üzerinde bulunduğu, jandarma tarafından kendisine teşhis ettirilen aracın kendisine ait olmadığını beyan ettiği, bu nedenle ...’ün beyanına göre... sayılı plakaların kendi aracı üzerinde takılı olduğunu, ancak ...’tan ele geçirilen araçta da aynı gerçek plakaların takılı olmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, öncelikle ele geçirilen araçlar ve plakalar üzerinde uzman bir kurum veya kuruluştan tekrar bilirkişi raporu alınarak, motor ve şase numaraları ile plakaların sahte olup olmadığına dair rapor aldırılması, araçların üzerinde ve sanıkların ev ve iş yerlerinde ele geçirilen plakaların üzerine kayıtlı olduğu kişilerin beyanlarına başvurulması ile bu plakaların kendilerinde olup olmadığının ve ne şekilde sanıkların eline geçmiş olabileceğinin sorulması, motor ve şase numaraları ile plakaların orijinal olması halinde, suç tarihi itibariyle Karayolları Trafik Kanunu"nun 03/10/2016 tarih, 676 sayılı KHK ile değiştirilen 23. maddesinin son fıkrasındaki “başka bir araca tescilli veya sahte plakayı takan veya kullananlar TCK’nin 204. maddesine göre cezalandırılır” hükmünün yürürlüğe girmediği, sanıkların eylemlerinin suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 21. maddesi kapsamında kalacağı, aksi durumda sanıkların eylemlerinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik inceleme ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
b) Dolandırıcılık ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından kurulan hükümlerde, hükümlerden sonra 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, dolandırıcılık ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçları yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin, resmi belgede sahtecilik suçlarından dolayı kurulan hükümlerin ise bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.